İran rejimine 'DUR' demenin zamanı

PKK Merkez Komite Üyesi Botan, Rojhilat'taki sorunun, tüm haklarıyla varolma sorunu olduğunu belirterek, "Son serhildanlar, artık buna 'DUR' demenin adı, zamanıdır" dedi. 

PKK Merkez Komite üyesi Rengin Botan, Kürdistan halkının katline verilen fermanın cevapsız kalmayacağının ve gereken cevabın verileceğinin bilinmesini istedi. Rengin Botan, İran rejimini uyararak, başta Kürt halkı tüm toplumsal kesimlerin taleplerini dikkate alarak, ona uygun adım atmasının gerekliğini anlattı.

PKK Merkez Komite Üyesi Rengin Botan, Rojhilat'ta (Doğu Kürdistan) iki kolberin katledilmesi sonrasında Kürt kentlerindeki protesto gösterileri ve kepenk kapatma eylemleriyle başlayan süreci, ANF'ye değerlendirdi. PKK Merkez Komite Üyesi Rengin Botan, Kürdistan halkının katline ferman veren hiçbir uygulamanın cevapsız kalmayacağını belirterek, şunları söyledi: "Kürt halkı gibi soykırıma tabi tutulmuş başka bir halk örneği yoktur. Cennet vatan Kürdistan ölüler diyarına dönüştürülmek istenmiş. Kürt halkı toprağından kopartılarak kendine yabancılaştırılmaya; kültürü, dili unutturulmaya; açlıkla terbiye edilmeye çalışılmıştır. Kürt halkı tüm bu insanlık dışı uygulamalara rağmen bugün daha fazla özgür olmaya, daha fazla kendi olmaya, daha fazla varolmaya çalışarak direniyor. Özgürlük mücadelesini her zamankinden daha fazla yükselterek mutlaka başaracaktır."

KATLEDİLEN KOLBERLER KİMDİR?

İran rejim güçlerinin iki Kürt kolberi hiçbir sebebi ve hakkı yokken katlettiğini hatırlatan Rengin Botan, kolberlerin kim olduğunu şöyle izah etti: "Bu insanlar canları pahasına, kendi emekleriyle çocuklarına bir lokma ekmek götürmek için çalışan; emekleriyle kazanan insanlardı. Onların elinde silah, belinde raxtları ya da sırtlarında bomba yüklü çantalar yoktu. Onlar hırsız, talancı, ahlaksız, kaçakçı ya da eşkıya değildi. Onlar, kendilerine silah doğrultup canlarına kıyan katliamcılara saldırmamışlardı. Onlar kendilerine tanınmış tek yaşam yolu olan, çalışarak ekmeğini kazanmaya koşturulmuş namuslu insanlardı. Ama yaşamak için çalıştıkları bir zamanda yaşamlarına, canlarına kastedildi, bedenlerine kurşunlar sıkıldı. Bu kurşunlar sadece iki emekçi insanın canını almadı. Yıllardır onlarca, yüzlerce, binlerce insanımız bu şekilde katlediliyor."

ARTIK 'DUR' DEMENİN ZAMANI

Rojhilat'ta Kürt halkının bugün serhildanla yükselen sesinin artık buna 'DUR' demenin adı, zamanı olduğunu vurgulayan Botan, "Sorun, kolberlikten öteye bir toplumun siyasi, politik, kültürel, ekonomik ve tüm haklarıyla özgürce varolma sorunudur. Kürt halkı bu son olaya isyan ederek tüm bu haklarını haykırmaktadır" diye konuştu.

KÜRT POLİTİKASINI DEĞİŞTİRMELİ

İran'ın tüm haksızlıklara ve eşitsizliklere yol açan politikalarını değiştirmesi gerektiğini belirten Botan, İran'a şu çağrıyı yaptı: "Şimdi artık İran İslam Cumhuriyeti devleti, yürüttüğü baskı ve zulüm siyaseti ve uygulamalarına son vermek zorunda olduğunu görmelidir. İnsanlar, İran devlet zihniyeti ve siyasetinin toplumsal bünyede yarattığı her türlü haksızlık ve tahribatlara başkaldırmaktadır. İran devleti, köklü bir değişim dönüşüm yaparak ancak bu tür sorunlardan kurtulabilecektir. Baskıcı siyasetine son verip bünyesindeki tüm toplumsal kimlikler ve kesimlerin haklarını tanıyan yeni bir değişimle kurtulabilir. Aksi taktirde kendi siyasetinin sonucu olarak er ya da geç, tüm diktatör rejimlerle aynı akibeti yaşamaktan kurtulamayacaktır."

KÜRT HALKI SAHİPSİZ DEĞİL

Kürt halkının artık sahipsiz; cahil, bilinçsiz ve herkesin kölelik dayatmasına baş eğen bir halk olmadığına dikkat çeken Rengin Botan, şöyle devam etti: "Özgürlük bilinci, iradesi, gücü kazanmış, bu duruşuyla örgütlenmiş, mücadele azmi kazanmış, her türlü bedeli göze almış bir halk hakikatine erişmiştir. Bunu, tüm sömürgeci devletlerin görmesinin zamanı çoktan gelip geçti. Herkes açık anlamalı ki; halkımız kendisine yapılan ve yapılacak olan saldırılara karşı sessiz kalmayacaktır. Rojhilat halkımızın kendisini savunacak öz gücü ve savunma güçleri de vardır. Bu halkın haklarını savunma ve kendisini koruma hakkını hiçbir sömürgeci devlet ve iktidar engeleyemeyecektir.

MÜCADELEDEN ASLA VAZGEÇİLEMEZ

Halkımızın en doğal ve meşru hakkı kendi insanlarını katleden bu rejim siyasetine karşı sesini yükseltmesidir. Halkımız bu mücadelesini sürekli ve sonuç alıncaya kadar sürdürmelidir. Mevcut durumda iki insanımızı katleden katillerin ve onları koruyan devlet yetkililerinin yargılanıp cezalandırılması, sokaklarda, meydanlarda meşru olan haklarını istediği için gözaltına alınmış, haksızca suçlamalarla hapse atılmış insanlarımızın bırakılması sağlanmadan halkımız eylemlerini sürdürmeli ve sokakları terketmemelidir. Bu süreç sağlanıncaya ve istekleri yerine getirilinceye kadar halkımız meşru taleplerini meydanlarda haykırmalı ve her türlü demokratik eylemlerini geliştirmelidir.

TÜM ŞEHİRLERE YAYILMALI

Halkımız bu dönemde her zamankinden daha fazla birbirine kenetlenmeli ve birbirini sahiplenmelidir. Tüm Rojhilat halkımız bulunduğu her yerde bu mücadelenin bir parçası olmalıdır. Banê, Merivan, Sinê, Kirmanşah, Mahabad, Bokan şehirleri direnişte yalnız kalmamalı ve Urmiye, Maku, Salmas, Xorasan’dan Tahran'a kada tüm şehirler de bu serhildanları desteklemelidir. Halkımız bir yandan direnip demokratik taleplerini yükseltirken diğer yandan kendi öz savunmasını da geliştirebilmelidir. Rojhilat halkımızın bu onurlu direnişi tüm Kürdistan tarafından da en iyi şekilde sahiplenilmeli, Kürtler ulusal birlik ruhuyla bu süreci yükseltmelidir."

KADINLAR ÖNCÜLÜK YAPMALI

Kürt kadınlarının direnişçiliğine işaret ederek, serhildanlara kadınların öncülük yapması gerektiğini ifade eden Rengin Botan, "Kadınlar öncülüğünde bu dönemin özgürlük çığlığı, köleci, iktidarcı, egemen zihniyetin zincirlerini yerle bir etmelidir. Rojhilat gençliği öncülük misyonu gereği tüm toplumsal direnişin dinamizmine ivme kazandırmalı, her yeri gençliğin özgürlük mücadelesi alanına dönüştürmelidir. Mücadelenin en aktif alanlarına, özgürlük mücadelesi saflarına katılmaları da öncelikli görevlerindendir" diye konuştu.

ROJHILAT HALKI BİRLİK OLMALI

Rojhilat'ta yeni bir süreçten geçildiğine; bu süreçte ulusal birliğin zorunluluğuna dikkat çeken Rengin Botan, birlik olma ve örgütlülüğü ulusal birlik etrafında geliştirmenin hayati bir aciliyet arzettiğini vurguladı. Bu temelde tüm Rojhilatlı örgüt ve partilerin öncelikle Kürdistan halkının özgürlüğü ve çıkarları için mücadele birliğini esas alması, ulusal birliğe öncelik vermesi gerektiğini kaydeden Botan, "Tüm çabalar ulusal birlik mücadelesinin örgütlülüğüne seferber edilmelidir. Halkımız da kendi örgütlülüğünü ulusal birlik mücadelesi zemininde geliştirmelidir. Unutulmamalı ki; özgürlük mücadeleyle mümkündür, mücadelenin özgürlükle taçlanması örgütlülükle mümkündür, örgütlülük ise birlikten geçer. Bütünlüklü bir örgütlülük olmadan mücadele gücü sağlanamaz. Bunun için dönem ulusal birlik dönemidir. Kürt ulusal birliği her şeyden öncelikli ve önemlidir" şeklinde konuştu.