‘Önderliğin özgürlüğü için mücadeleyi yükseltelim!’

Maxmûr Kampı sakinleri Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “Bütün Kürt halkı Önder Apo’ya sahip çıkmalı’ dedi.

Etrûş Mülteci Kampındayken Suriye’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la görüşen Şehît Rüstem Cûdî Kampı (Maxmûr) sakinleri Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekerek, Öcalan’ı sahiplenme için çağrısı yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile ilk görüşmelerini anlatan kamp sakinleri, ajansımız ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

Şehit Rüstem Cûdî Kampı Dış İlişkiler Sözcüsü Remezan Bozan:

‘HEYECANDAN KONUŞAMIYORDUM’

“1996 yılında Etrûş mülteci kampından Önderlik sahasında gidilmişti. Hepimizde büyük bir heyecan vardı. Önderlik sahasında bizim için büyük bir hazırlık yapılmıştı. Önderlik bizi sıcak karşıladı ve hemen sonrasında yemeğe oturduk. O anlarda hepimiz donmuştuk, heyecandan kimse konuşamıyordu. Bizim bu halimizi gören Önderlik, sonrasında tek tek bizimle konuştu. Heyecanımızı yenmemiz için yemeği kendisi bölüştürdü. Önderliğin bu sıcak yaklaşımı, heyecanımızı geçirmemize yardımcı oldu.

‘TEK YOL ÖNDER APO’NIN ÖZGÜRLÜK PARADİGMASI’

Sömürgeci ve istilacı güçler Ortadoğu hakkında ne zaman bir plan yapmaya kalksalar, ilk önce Kürt liderlerini hedef alıyorlar. Bu süreçte de Türk devleti Önderlik şahsında, özgürlük hareketini yok etmek istiyor. Çünkü Önder Apo’nun fikirleri ve paradigması istilacı ve sömürgeci devletler için her zaman bir engel teşkil etmiştir. Ortadoğu’daki bugünkü durum, bundan bağımsız değil. Bu yüzden de Önderlik üzerindeki tecridi bu kadar ağırlaştırmaktalar. Önderliğin de belirttiği gibi Üçüncü Dünya Savaşı Ortadoğu’da, özellik de Kürdistan’da yapılmakta. Bütün halk, ulus, inançlar için tek kurtuluş yolu Önderlik paradigması ve yarattığı çizgidir.  Önder Apo’nun fikirleri ve felsefesinden korktukları için, tecridi bu kadar ağır bir şekilde devam ettiriyorlar.

‘ÖZGÜRLÜĞÜN SESİNİ DAHA DA HAYKIRMAMIZ GEREK’

Günümüz koşullarında Öcalan’ın fikirleri ve felsefesi olmaksızın Ortadoğu’da kalıcı bir barıştan söz edilemez. Kürdistan ve dünyada yapılan eylemler ne kadar olsa da, halkımız ve dostları eylemlerinde özgürlüğün sesini de daha da haykırmalı. Aynı zamanda Apocu gençlik yeni bir hamleye de başlamış. Bu yüzden de bütün parçalardaki halkımızı bu hamleye katılmalı ve İmralı sistemini yıkarak, Önderliği fiziki anlamda özgürleştirmeli.”

Şehit Rüstem Cûdî Kampı Şehit Aileleri Üyesi Abdullah Kara:

‘İÇTENLİĞİYLE HEYECANIMIZI GEÇİRDİ’

Önderliği gören şanslı kişilerden biri de benim. Şam’da Önder Apo’yu gördük. Çok heyecanlıydık. Ama Önderlik içtenliği ve samimiyetiyle bu heyecanımızı geçirdi. İnsan üzerindeki çözümlemeleriyle, Önderliğin sıradan bir kişi olmadığını anladım. Doğup büyüdüğüm yerler hakkındaki konuşunca, sanki benim yerime, o orda yaşamış gibiydi.

‘ÖNDERLİK ÖZGÜRLÜK SEMBOLÜDÜR’

Herkes bunu iyi öğrenmeli, Önderlik artık bir kişi olmaktan çıkmış, bir akıl ve felsefedir. Önderlik ruh ve direniştir, özgürlük sembolüdür. Önder Apo Kürt, Arap, Türkmen, kadın, genç ve doğanın özgürlük sembolüdür. Kendisi gibi yaşamayı isteyen, başka bir halk olarak değil de kendi halkı gibi yaşamak isteyen her kes Önder Apo’ya sahip çıkmalı ve tecridi kırmak için harekete geçmeli.

‘ÖNDER APO’YA SAHİP ÇIKALIM’

Önder Apo’dan önce ve sonrasındaki Kürdistan ve Ortadoğu’daki durum göz önünde. Önder Apo’yla görüşmeler yapıldığında, ne Kürt anneler ne de Türk anneler ağladı. Kan dökülmedi. Bu şeyler Önderliğin yaratımlarıdır. Görüşmeler çerçevesinde kan dökülmedi, genel bir huzur vardı. Bunun en büyük örneği de Rojava Devrimidir. Bugün Rojava’da bütün halklar Önderliğin paradigması çerçevesinde DAIŞ’e karşı birleştiler ve bugün de bunun meyvesini almaktalar. Halklar arasındaki bu yakınlaşma Önder Apo’nun paradigması sayesinde oldu. Bu yüzden Önder Apo’ya sahip çıkmaları için herkese çağrıda bulunuyorum.

4. Semt Meclisi Üyesi Seîd Şedal:

‘ÖNDER APO’YU GÖRMEK BİZİM İÇİN HEYBETLİ BİR DURUMDU’

Önder Apo’yu görmek, herkesin eline geçecek bir şans değil. Önderlik sahasına gitmek ve Önderliği görmek, bizim için mutlu bir andı. Önder Apo’yu görmek bizim için heybetli bir durumdu. Bir kişiyi görmekten ziyade, milyonlarca kişiye öncülük yapan bir Önderlikten bahsediyoruz. Bizde tarifi zor duygular bıraktı. Önderlik Kürdistan ve Ortadoğu’daki kalıcı çözümler için çok değerli ve derin değerlendirmeler yapmıştı.

‘ÖNDERLİĞİN DEĞİŞİK BİR FELSEFESİ VARDI’

Önderliğin fikir ve felsefesi değişikti. Onun fikri birlikte yaşam ve dayanışma idi. Ama ne yazık ki ne Kürt tarafı bu fikri çok iyi anladı ne de Türk Devleti bu fikri kabul etti. Buna karşılık Türk devleti birçok kez özgürlük hareketini boğmak istedi. Bu yüzden de Önderliğe yönelmişlerdi. Suriye’de birkaç defa rehin almak için çabaladılar. Ne yazık ki sömürgeci ve komplocu devletler tarafından, uluslararası bir komployla Önderlik esir alındı.

‘ÖNDER ÖCALAN İÇİN DİRENMEK GEREK’

Önder Öcalan üzerinde ağır bir tecrit var. Son zamanlarda yayınlanan kirli haberler endişemizi çoğaltmış durumda. Önderliğin güvenliği ve sağlığı hakkında en kısa sürede bilgilendirme yapılmalı. Çünkü Önderlik her zaman barış ve kalıcı bir çözüm için büyük bir emek verdi. Tek taraflı ateşkeslerden tutalım da barış gruplarına kadar. Önderliğin bütün çabalarına rağmen, Türkiye’de kalıcı bir barış oluşmadı. Buna rağmen Önder Apo barış çabalarından vazgeçmedi. Bu yüzden her kes Önder Apo için mücadeleyi yükseltmeli ve Önderliğine sahip çıkmalı.”