Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, Kürtlerin önündeki temel sorunlardan birinin ulusal birlik olduğunu belirterek, “Umut ediyoruz ki; 21. yüzyılda Kürtlerin önüne çıkan bu tarihsel fırsat heba edilmez” dedi.

Kürt halkının en büyük temel sorunlarından birinin kendi ulusal birliğini demokratik bir zeminde oluşturamaması ve bunun derin yansımaları olduğunu kaydeden HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, Birinci Dünya Savaşı sonrası Lozan Antlaşması ile coğrafyaları parçalanan Kürtlerin, statüsüzlüğün sancılarını yaşamaya devam ettiğini söyledi. Kürt halkının kendi coğrafyasında, kimliği, kültürü ve kendini yönetme iradesiyle yaşamak istediğini kaydeden Özgüneş, kesintisiz mücadelenin de bunun için olduğunu ifade etti. Kürt coğrafyasının bölünerek paylaşılmasının, zihinlerde de bir bölünmeyi yarattığını vurgulayan Özgüneş, dolayısıyla kendi birliğini kurma noktasında çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldığını söyledi.

HDP ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ İTTİFAK

Yerel seçimler öncesinde başlayan görüşme ve tartışmaların ardından Kürdistan partilerin HDP öncülüğünde ittifak kurmalarının çok önemli olduğunun altını çizen Özgüneş, yerel seçimlerin de zeminsel olarak bir deneme sunduğunu, ancak bununla sınırlı kalınmaması gerektiğini kaydetti. Bunun uzun vadeli stratejik bir çerçeveye kavuşturulmasını istediklerini belirten Özgüneş, “Bu ittifak deneyiminin, ciddi bir kültüre dönüşmesi ve diğer parçadaki siyasi partilerin, grupların da dahil olmasına zemin oluşturmasını diliyoruz. Diğer parçalara örnek de moral kaynağı da olabilir” dedi.

BİRLİKTEN BAŞKA ÇARE YOK

Ortadoğu’da devam eden Üçüncü Dünya Savaşı, statükocu bölgesel devletlerin sarsılması ve yeni bir dizaynın kapıda olmasının, Kürt halkı için önemli bir fırsat sunduğuna dikkat çeken Özgüneş, şöyle devam etti: “Kendi iradesi ve kimliğiyle kendi coğrafyasında yaşayan diğer halklarla birlikte eşitlik, özgürlük, adalet, barış temelinde bir arada yaşama fırsatına sahiptir. Bu açıdan Kürtlerin önündeki en önemli ve en temel sorun aslında bu birliği sağlamaktır. Umut ediyoruz ki; 21. yüzyılda Kürtlerin önüne çıkan bu tarihsel fırsat heba edilmez. Bütün Kürdistani hareketler ve onların dostları olan hareketler bu tarihsel fırsatın bilincine varır. Küçük, bölgesel, partisel, ailesel hesaplardan uzak durarak bütün statükocu ve hegemonik devletlerin baskılarını da bir tarafa bırakarak kendi ulusal birliklerini, kendi amaç ve ilkeleri doğrultusunda esas alırlar ve bunu gerçekleştirirler. Siyasi partilerin üzerine düşen görev bu tarihsel adımı gerçekleştirmektir. Bunu başarma zemini ve iradesi vardır.”