Özgür belediyecilik demokratik toplumcudur

Edip Solmaz ile başlayan Kürtlerin özgür belediyecilik çabası, bir ilke imza atarak örnek oluyor. PAJK Koordinasyonu Üyesi Koçerin Amed, esas noktanın toplumculuğa dönüş olduğunu söylüyor.

Kürtlerin ilk özgürlük belediye deneyimi, 1979 seçimleridir. Parti olarak bundan 20 yıl sonra seçimlere girildi ve 37 belediye kazanıldı. Bu sayı artarak son yerel seçimlerde 102’ye ulaştı. Devletin baskısı da giderek arttı.

Kürdistan açısından belediyenin kurumsal olarak şekillenmesi 1300’lerle başlıyor. PAJK Koordinasyonu Üyesi Koçerin Amed, Osmanlı’nın belediyeyle ilgili hizmetlerinin başlamasıyla aynı döneme denk geldiğini hatırlatarak, “belediye ile ilgili” veya klasik söylemle “beledi” olarak adlandırabileceğimiz ilgili hizmetleri, bir taraftan devlet teşkilatı, diğer taraftan da yerel halkın kendi içerisinde oluşturduğu örgütlenmeler tarafından yerine getirildiğini söylüyor. Yerel hizmetlerde dikkati çeken en önemli hususun, hizmetlerin yürütülmesinde bu yerel örgütlenmelerden olan vakıfların, loncaların ve mahallelerin etkin olarak görev üstlenmesiyken Osmanlı içerisinde özerk olan Kürt beyliklerinin belediye hizmetlerini kendilerinin yürütmesi olduğunu kaydeden Amed, bunun için de Tanzimat’a kadar kurumsallaşmış bir yerel yönetim olgusundan söz etmenin pek mümkün olmadığını belirtiyor. Çağdaş denilen, ancak esasta iktidarların yereldeki izdüşümü haline gelmesinin, 1839’dan sonra geliştiğine işaret eden Amed, “Bu süreçle birlikte yerel halkın belediye çalışmalarına katılımı gittikçe geriledi, iktidarın yerelde kendi varlığını sürdürmesinin aracı haline gelmesiyle hizmet ve yerel yönetim tümden gerilemeye başladı. Bu, Kürtler ve Kürdistan için de geçerliydi. 20. yüzyılın sonlarına doğru Kürtlerin yerel yönetim anlayışıyla değerlendirdikleri belediyeler, mevcut iktidarlar açısından bölünme gerekçesi ve yok edilmesi gereken olarak ele alındı” diyor.

İLK ÖZGÜRLÜKÇÜ DENEYİM

Kürtlerin ilk özgürlükçü yerel yönetim deneyimi, 1980 öncesine dayanıyor. 1979’da yapılan yerel seçimlerde Urfa’nın Hilvan ilçesinde Nadir Temel ile Batman’da Edip Solmaz, bağımsız aday olarak belediye başkanlıklarını kazandı. Aynı seçimlerde Dürre Kaya, Saadet Yavuz ve Emine Hacı Yusufoğlu da belediye meclis üyesi olarak seçildi. Ancak Batman Belediye Başkanı Edip Solmaz, seçildikten 27 gün sonra katledildi. Nadir Temel ise kısa bir süre sonra görevden alındı. Her ne kadar çok kısa bir zaman dilimi de olsa Kürtlerin ilk yerel yönetim deneyimini bu zamandan başlatmak mümkün. Bu tarihten sonra 26 Mart 1989’da yerel seçimlerde çeşitli partiler adıyla 14 belediye kazanıldı. 16 Eylül 1993’ta 14 belediye başkanı DEP'e katıldı. SHP'den 8, bağımsızlardan 2, ANAP, DYP, CHP ve DSP'den birer il ve ilçe belediyeleriydi.

Bu dönemde kazanılan Kürt kimliği üzerine şekillenmeye başlayan belediyelerde, örnek alınan Edip Solmaz oldu. Edip Solmaz’ın 27 gün bile olsa yapmaya çalıştığı, hedeflediği anlayışla yaklaşılmaya çalışıldı ve belediyelerde Edip Solmaz çizgisi esas alındı. Ancak mevcut iktidar buna karşı birçok belediye başkanı hakkında soruşturmalar açarak görevden aldı. Birçok belediye başkanı o dönemde aranır duruma düşerek Kürdistan’dan çıkmak zorunda bırakıldı.

PARTİ OLARAK DENEYİM

Parti olarak yerel yönetim deneyimi ise 1999’da belediye ve il genel meclis seçimlerine girilmesiyle başladı. 1999 yerel seçimlerine HADEP adıyla girildi. 18 Nisan 1999’da yapılan genel ve yerel seçimler, Kürtler açısından yeni bir dönemi ifade eder. HADEP, 1 büyükşehir (Diyarbakır), 6 İl (Ağrı, Batman, Bingöl, Hakkâri, Siirt ve Van) olmak üzere toplam 37 belediye kazandı. Mardin’in Kızıltepe ve Derik ile Ağrı'nın Doğubayazıt ilçeleri, tarihlerinde ilk kez kadın belediye başkanı seçti. Bu dönemde, demokratik toplumcu belediye hedefiyle ele alınmasına rağmen yoğunlukta toplumun yaşamını kolaylaştırma amaçlı hizmetlere ağırlık verildi. Aynı zamanda Kürdistan yerellerinde neredeyse yok olan sosyal, kültürel ve eğitsel çalışmalar yapıldı, toplumun belediyelerle arasında açılan uçurum bu şekilde kapatılmaya çalışıldı. Kadın belediye başkanlarının varlığı, kadınların belediyelere girmesi kadar kadın yöneticiliğinin farkını görünür kıldı.

İKTİDAR HEMEN HAREKETE GEÇTİ

Mevcut iktidar boş durmadı ve yönelmeye başladı. Ağrı Belediye Başkanı Hüseyin Yılmaz görevden alınarak toplumcu ve demokratik belediye anlayışının önüne geçilmeye çalışıldı. Yine 19-28 Şubat 2000’de HADEP Amed Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik, Siirt Belediye Başkanı M. Selim Özalp, Bingöl Belediye Başkanı Feyzullah Karaaslan, sokakta jandarma tarafından gözaltına alındı. Belediye binaları jandarma ve polis tarafından arandı. Her üç ilde de gözaltıları protesto edenlerden çok sayıda insan gözaltına alındı. Üç belediye başkanı tutuklanarak Diyarbakır Cezaevi'ne konuldu; daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

SAYI ARTTI, KADIN RENGİ BELİRGİNLEŞTİ

Bir sonraki yerel seçimlerde, yani 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde Amed, Batman, Dersim, Hakkâri ve Şırnak illerinin içinde bulunduğu toplamda 57 belediye başkanlığı kazanıldı. Kürt kadınları, seçimlere kendi seçtiği adaylarla girmeye başladı. Liste sıralamalarında kadınlar lehine yapılan pozitif ayrımcılık sonucu kadın adayların sayısı 100’ü aştı. 1999’da 3 olan kadın belediye başkan sayısı, 2004 yerel seçimleri sonucunda 9’a çıktı.

Özellikle bu dönemde özgürlükçü belediye modeli üzerinden ciddi tartışma ve çalışmalar yapıldı. Halkla ortak alınan kararlar; kentleşme politikası, kadın istihdamı ve kadına yönelik hizmetler ön planda oldu. İlk defa bu dönemde Adana-Küçükdikili Belediye Başkanı Leyla Güven tarafından kadına şiddete yaptırım, 8 Mart’ın ücretli izin günü yapılması sözleşmelere alındı. Bu dönem için en belirgin özellik, kadın belediyeciliğin farkıdır. Aynı zamanda uluslararası yerel yönetimler kadın konferansı yapıldı ve bu konferansta özgürlükçü yerel yönetimler model taslağı tartışmaya açıldı. 2008’de ise son halini aldı.

ÖZGÜR YURTTAŞLA ÖZGÜR KENTLERE

DTP ile girilen 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde “Özgür Yurttaşla, Özgür Kentlere” sloganıyla, demokratik özgürlükçü çizgisi vurgulandı, toplumsal cinsiyetin özgürleşmesi, toplumsal ekoloji ve doğrudan demokrasi gibi üç esasa dayalı olduğunun altı çizildi. Yüzde 40 kadın kotasının uygulandığı seçimlerde 8 il, 51 ilçe ve 40 beldede olmak üzere toplam 99 belediye başkanlığı kazanıldı. Bu dönemde kadın-erkek eşitlik komisyonları, kadın bütçesi, geri çağırma ilkesi ve eşbaşkanlığın ilk adımı olan kadın veya erkek daimi vekillik gibi tarihsel adımlar atıldı. Devlet de bu gelişimi gördü ve ‘KCK operasyonları’ adıyla onlarca belediye başkanı ve yüzlerce meclis üyesi ile belediye çalışanı gözaltına alarak tutukladı.

ÖZGÜR İNSAN, TOPLUM VE DOĞA

BDP, 30 Mart 2014 yerel seçimlerine ‘Yerel yönetimler, toplumun devlet karşısında direnen özgür kişiliği ve ruhudur’ diyerek, ‘Özgür İnsan, Özgür Toplum, Özgür Doğa!’ sloganıyla girdi. “İnsanların doğa ile barışık yaşayabilmesi için doğa ile barışık teknoloji projelerinin hayata geçirilmesini destekleyeceğiz” vurgusunun yapıldığı bir bildirge hazırlandı. BDP, seçim sonucunda 3’ü büyükşehir (Mardin, Amed ve Van), 8’i il (Ağrı, Batman, Bitlis, Hakkâri, Şırnak, Iğdır, Dersim ve Siirt), 67 ilçe ve 24 belde belediyesi olmak üzere 102 belediye kazandı. BDP, 11 Temmuz 2014’te isim değişikliğine giderek Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) adını aldı ve Kürdistani bir parti kimliğine büründü. Son seçimlerde ise eşbaşkanlık sisteminin yanında meclis üyeliklerinde fermuar sistemini (sırasıyla bir kadın, bir erkek aday olması) uygulamaya başladı.

ESAS NOKTA TOPLUMCULUĞA DÖNÜŞTÜR

PAJK Koordinasyonu Üyesi Koçerin Amed, Kürt toplumu ve özgürlükçü belediye tarihine damga vuran esas noktanın belediyeleri kendi özü olan toplumculuğa dönüştürmesi olduğunu söylüyor. Amed, şunları ifade ediyor: “Edip Solmaz ile başlayan Metin Altındaş, Tahsin Aktı, Abdülhamit Poçal ve Tufan Tunç ile devam eden özgürlükçü, demokratik belediyecilik bugün de belediyelerde büyük adımlar atarak hem kadın hem de erkek için örnek olan Leyla Güven’in direnişi ile yaygınlaşarak özüne dönüyor. Her daim mücadele ve direniş geleneğinden beslenen Kürt belediyeleri, tarihsel anlamda birçok ilke imza atarak dünya belediyeler deneyimine büyük kazanımlar ekledi.”

ÖZGÜRLÜK BELEDİYECİLİKTE KATLEDİLENLER

Edip Solmaz: 1979’da Batman Belediye Başkanı olarak seçildi. 27 gün sonra ‘faili meçhul’ bir şekilde katledildi.

Metin Tunç (Van belediye çalışanı) ile Tahsin Aktı (Van belediye meclis üyesi): 9 Mart 2015’te Kobanê’deki halka yardım götürürken daha önce DAİŞ tarafından döşenmiş mayına basarak şehadete ulaştılar.

Abdulhamit Poçal: Cizre belediye meclis üyesiyken 20 Ocak 2016’da Cizre’deki sokağa çıkma yasağı esnasında yaralı olan halkı hastaneye götürmeye çalışırken polis tarafından katledildi.

Tufan Tunç: Bismil belediye meclis üyesiyken 11 Mayıs 2016’da Amed’de gözaltı aracının patlaması sonucu şehit düştü.