Kürdistan Özgür Toplum Hareketi'nin (Tevgera Azadi) Irak'ta resmiyet kazanmasından sonra dün Süleymaniye'de kuruluş kongresini yaptı. Güney Kürdistan ve Irak'ın farklı bölgelerinden 700 delege ve yüzlerce kişinin katılımıyla yapılan kongreyi ANF'ye değerlendiren Tevgera Azadî Eşbaşkanı Şîlan Şakir, Irak ve Güney Kürdistan siyasetinin yeni bir mantaliteye ihtiyacı olduğunu ve halkların uzun süredir böyle bir arayış içerisinde olduğunu kaydetti. Şakir, "Irak ve Güney Kürdistan toplumu bir arayış içerisinde. Bizler de bu arayışa cevap olmak için geliyoruz" dedi.

'BAŞARILI BİR KONGRE SÜRECİ OLDU'

Irak'ta resmiyet kazandıktan sonra büyük bir coşku ve katılımla kongrelerini gerçekleştirdiklerini belirten Şakir, kongrelerinin başarılı geçtiğini söyledi. Şakir, "Daha önce partimizin yasallığı yoktu. İşlemlerimiz tamamlandıktan sonra da kongremizi gerçekleştirdik. Dün kongremizi büyük bir moral ve coşkuyla gerçekleştirdik. Bini aşkın delegenin katılımıyla kongremizi Irak Yüksek Seçim Komisyonu'nun gözetiminde yaptık. Çok iyi bir kongre gerçekleştirdik. Zaxo'dan Xaneqîn ve Irak'ın değişik yerlerinden 711 delegenin katılımıyla gerçekleşti. Bu da büyük bir başarıydı" diye kaydetti.

ÖRGÜTLENME ATAĞI BAŞLATILACAK

Partilerinin resmiyet kazanmasının çalışmalarını yasal bir forma kazandıracağını ifade eden Şakir, "Önceden de çalışmalarımızı hem Irak'ta hem de Güney Kürdistan'da yürütüyorduk. Ama bu resmiyet çalışmalarımızı daha da rahatlatacak. Biz çok kapsayıcı bir paradigma ve programa sahibiz. Irak da çok farklı halkları, inançları ve yapıları içinde barındırıyor. Bunun için de önümüzdeki süreç örgütlenme süreci olacak. Bağdat'tan tutalım Musul'a ve Irak'ın birçok farklı yerinde örgütlenme çalışmalarımızı başlatacağız" dedi.

DEMOKRASİ MÜCADELESİ İÇİN...

"Hepimiz de çok yakından müşadade ediyoruz ve yaşayarak görüyoruz ki Irak ve Güney Kürdistan'da iktidarcı biz zihniyet hüküm sürüyor. Bunun sebebi de demokratik bir kültürün yerleşmemiş olmasıdır” diyerek Irak ve Güney Kürdistan'da var olan siyasi anlayışı eleştiren Şakir, şunları söyledi: "Onun için de farklı halkların, inançların, kesimlerin ve sınırların demokratik bir sistem içerisinde yaşaması zorlaşıyor. Mesela bugün Irak'ın içinde bulunduğu durum neyin sonucudur? Şüphesiz ki bunun sebebi etnisite, mezhep ve cinsiyet ayrımcılığı üzerinden yürütülen siyaset ve akliyettir. Bizler, büyük bir demokrasi mücadelesi için geliyoruz."

'YENİ BİR ANLAYIŞA İHTİYAÇ VAR'

Şakir, Irak ve Güney Kürdistan'ın yeni bir siyasi akliyete ihtiyacı olduğunu kaydederek, "Irak ve Güney Kürdistan siyasetinin ve toplumun yeni bir akliyete ihtiyacı var. Yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç var. Irak ve Güney Kürdistan toplumu dinamik bir toplumdur. Ve bu toplum bir arayış içerisinde. Bizler de bu arayışa cevap olmak için geliyoruz. Halklarımızın önüne yeni bir program koymaya geldik. Bizim programımızın esprisi de demokrasidir, demokratik zihniyettir" diye belirtti.

IRAK VE GÜNEY KÜRDİSTAN TARİHİNDE BİR İLK

Tevgera Azadî kongresine kadınların gösterdiği yoğun ilgiyi de sorduğumuz Şakir, "Kadınların büyük bir katılım oranı vardı. Kadınlar bu kongreye mührünü vurdu. Bu Irak ve Güney Kürdistan tarihinde bir ilktir. Yani ilk kez bir parti bu kadar çok kadının katılımıyla ve kadınların bu kadar yüksek oranda yönetimde yerini alarak kuruluyor. Bu bizim farkımızdır. Bizler bunu çok iyi biliyoruz ki bir toplumda kadınları özgür olmazsa toplumun özgür ve demokratik olması çok zordur" dedi.

'BU SİSTEMİ KADINLAR DEĞİŞTİREBİLİR'

"Kadınlar olarak bu sistemi değiştirip dönüştürebileceğimizi söylüyoruz" diyen Şakir, şunları söyledi. "Burada yanlış anlaşılmasın bizler sadece şu kadar kadın yer aldı, bu kadar erkek yer aldı şeklinde bir matematik hesabı yapmıyoruz. Bizim söylediğimiz bambaşka bir şey. Bizler bir zihniyetten, paradigmadan, prensipten bahsediyoruz. Kadınların topluma öncülük edebileceğini belirtiyoruz. Bugün Irak ve Güney Kürdistan'a baktığımızda her gün kadınlar katlediliyor, işkence görüyor, tecavüze uğruyor. Değişimin dönüşümün kadınların öncülüğüyle gelebileceğine inanıyoruz."

YAŞANANLAR İKTİDARCI ZİHNİYETİN ÜRÜNÜ

Güney Kürdistan'ın kronikleşmiş sorunları olduğunu ve bu sorunların kaynağında ise iktidarcı zihniyetin olduğunu kaydeden Şakir, "Bu sorunlar da 26 yıllık iktidarın yaratmış olduğu sorunlardır. Bir sefer bunu belirtmeliyiz ki Güney Kürdistan'da bir hükümet yok. Bir hükümet düşünün ki, yürüttüğü siyaset sonucu toprakların yarısını kaybediyor, diğer kalanın yarısını Türkiye'ye, diğer yarısını İran işgal ediyor, bu ülkelerin askerleri topraklarımızda cirit atıyor, tüm bunların yanı sıra halkı öyle bir duruma getiriyor ki halk sokaklara dökülüyor. Bu nasıl bir hükümet? Artık bir yasallıkları yok" dedi.

MUHALEFET SORUN

Güney Kürdistan'ın en trajik olan şeyin "muhalefetin olmaması" olarak yorumlayan Şakir, muhalefet yapacağım diyenler hükümetin bir parçası oldular. Bugün Tevgera Azadi dışında bir muhalefet yok. Bizim dışımızda bir alternatif yok. Halkımızın çok büyük sorunları olduğunu belirtiyoruz ve bunların çözümü için de proje üretiyoruz" diye kaydetti.

AÇIK VE ŞEFFAF DİYALOG

"Irak'la sorunların diyalog yoluyla çözülmesini istiyoruz. Diyalog dışındaki her türlü yöntemin halklarımıza kaybettireceğini belirtiyoruz" diyen Şakir, şunları dile getirdi: "Ama perde arkası bir diyalogdan söz etmiyoruz. Parti ve aile çıkarlarını esas alan bir diyalogdan söz etmiyoruz. Şeffaf ve açık bir siyasetten söz ediyoruz. Böyle olursa bizler de üzerimize düşen her türlü desteği vermeye hazırız. Zaten gelin bu sorunları el ele vererek çözelim diyoruz. Bunu dün de söyledik bugün de söylüyoruz. Çözüm için güç birliğine ihtiyacımız var."

'SEÇİMLERE KATILACAĞIZ'

Irak genel seçimleri ile Güney Kürdistan seçimlerine katılacaklarını belirten Şakir, bunun için bazı görüşmelerinin sürdüğünü kaydetti. Şakir, "Seçimlere katılacağız. Hem Irak'ta hem de Güney Kürdistan seçimlerine katılacağız. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Bazı görüşmelerimiz de var. Bazı çevrelerle görüşmelerimiz de var. Bunlar netleştiğinde halkımız ve kamuoyuyla açık ve şeffaf bir şekilde paylaşıp onların da görüşlerini alacağız" dedi.

'EFRÎN'E SALDIRI TÜM KÜRDİSTAN'A SALDIRIDIR'

Türk devletinin Efrîn'e yönelik işgal girişimlerini de sorduğumuz Tevgera Azadî Eşbaşkanı Şakir, Efrîn'e yönelik saldırıların tüm Kürdistan'a yönelik saldırılar olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Türk devleti ekonomi, iç sorunları ve itibar olarak yıkılmış bir devlettir. Siyaseten de yenilmiş bir devlettir. Bunu gizlemek için de Rojava ve Kuzey Suriye'yi hedef alıyor. Yaşadığı iç sorunları gizlemek için Efrîn'e savaş ilan ediyor. Ama Tevgera Azadî olarak Efrîn'e yapılan saldırıyı Kürdistan'ın dört parçasına yapılmış sayarız. Ama bu saldırılar Efrîn ile sınırlı değil. Türk devleti KDP ile anlaşarak Bradost ile Soran bölgesine de saldırıyor. Bu iki saldırıyı düşündüğümüzde buna karşı ciddi bir tavır gerekiyor. Efrin'in işgaline göz yummak Kürdistan'ın dört parçası için büyük bir kırılma olacak. Efrîn'de Türk devletinin yaşayacağı kırılma yer yerde kırılmaları anlamına gelecektir. Ama Efrîn'in savunması da sadece Efrîn ya da Rojava'nın görevi değil hepimizin görevidir."