Bayık: 24 Haziran, faşizme karşı bir şanstır

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, 24 Haziran seçimlerinin sıradan olmadığını belirterek, faşizmin kendi kaderini bu seçimlere bağladığını söyledi. Bayık, bu seçimlerin faşizmi bertaraf etmek için bir şans olduğunu kaydetti.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, 24 Haziran seçimlerine ilişkin ANF’ye konuştu.

Erdoğan-Bahçeli faşist ikilisinin kazanmaları halinde Türkiye’deki tüm halklar üzerinde tehlikenin daha da artacağını belirten Bayık, demokratik güçleri bu faşist ittifaka karşı daha fazla çaba harcamaya çağırdı.

FAŞİZMİ BERTARAF ETMEK İÇİN BİR ŞANS

Bayık, AKP-MHP faşist blokunun bu seçimleri kendileri için nasıl ki bir şans olarak değerlendiriyorlarsa, demokrasi güçleri için de, faşizmi bertaraf etme noktasında bir şans olduğunu kaydetti.

Bayık ayrıca Türkiye, Kürdistan ve Avrupa’daki tüm sosyalist, liberal, Kürt ve Alevi güçlere seslenerek HDP’nin baraj altında kalmaması için gece gündüz çalışmalarını istedi.

ERDOĞAN GERÇEĞİ KENDİ BAŞINA BİR DARBEDİR

Cemil Bayık’ın seçim değerlendirmeleri şöyle:

“Erdoğan ve Bahçeli seçimler hakkında bir karar aldılar. Bu karar normal bir karar değildi. Herkes bu kararı, baskın seçim olarak yorumluyor ve bu doğru bir yaklaşım. Zaten Erdoğan gerçeği tek başına bir darbedir. Erdoğan darbesiz ne ayakta kalabilir ne de iktidarda. Her zaman iktidarda kalabilmek için darbeler yapmaktadır.

NEDEN ERKEN SEÇİM?

Niçin seçim kararı aldılar? Kendileri de itiraf ediyor; eğer seçimler zamanında olsaydı kaybedecek ve zarar göreceklerdi. Bu doğru. Çünkü şu an Türkiye’nin durumu her anlamda kötüye doğru, çürümeye doğru ilerliyor. Bu Türkiye’nin iç ilişkileri için de böyle, dış ilişkileri için de. Şimdi AKP ve MHP dağılmaya doğru gidiyor. Ekonomi alanında bir kriz yaşanıyor. Her taraftan bakıldığında durumun vahameti görülüyor. AKP ve MHP için felaket görünüyor. Türkiye için de böyle. AKP ve MHP iktidarlarını sürdürmek adına her şeyi yapıyorlar ve her şeyi kullanıyorlar. Bu yüzden erken seçimi dayattılar.

Bir taraftan seçimi şu biçimde ele alabiliriz; kendi gerçekliklerinin gün yüzüne çıkmaması için, Türk toplumu gözünde kararmamaları için, muhalefeti hazırlıksız yakalamak ve bu biçimde hazırlıksız seçime katılmalarını sağlayıp güçlü çıkmak adına böyle bir karar aldılar. Çok zayıf ve kaybetmeye yakın oldukları için, (baskın seçimleri) kendileri açısından bir fırsata dönüştürmek istediler. Devletin tüm maddi imkânlarını, baskı ve zor araçlarını kullanarak başarılı olmaya çalışacaklar.

SEÇİMLER SIRADAN DEĞİL: FAŞİZM Mİ DEMOKRASİ Mİ KAZANACAK?

Bu seçimler sıradan seçimler değil, bir şeyi ifade ediyor. Bu seçimde faşizm mi kazanacak, demokrasi mi, bu ortaya çıkacak. Bu bir mücadeledir, kim kazanacak? Faşizm kaderini bu seçimlere bağlamış durumda, bu sebeple de demokratik cephenin mücadeleyi yükseltip başarması gerekir. Normal seçimler tarzında yaklaşılmamalı. Bir mücadele olarak ele alınmalı. Demokrasi gücünün ortaya çıkartılması ve başarıya ulaşması gerekir.

DEMOKRASİ DİNAMİKLERİ BİRLEŞMELİ

Türkiye’de faşizmin yenilmesi gerekir. Çünkü eğer AKP-MHP kazanırsa faşizm tüm Türkiye’de kendini konumlandıracak. Bu bölge halkları ve tüm Türkiye için büyük bir tehdit. Tüm demokrasi dinamikleri bu bilinçle yaklaşım gösterip, faşizmin yenilmesi için güçlerini birleştirmeleri gerekir. Kürt, Alevi, liberal, aydın, yazar, genç, kadın, Erdoğan ve Bahçeli faşizminden rahatsızlık duyan tüm kesimlerin başkaldırmaları ve faşizmi yenmeleri gerekir; Türkiye’yi bu durumdan çıkarıp, demokrasiyi zafere ulaştırmaları gerekir.

ERDOĞAN-BAHÇELİ İÇİN SON ŞANS

Bu seçimler Erdoğan ve Bahçeli için son şans olduğu gibi demokrasi güçleri için de son şans. Çünkü bu seçimler ya demokrasiyi ve demokratik cumhuriyeti başarıya götürecek ya da faşizmi derinleştirip, kurumsallaştıracak.

ADAYLARA ÇAĞRI: TEPKİSEL YAKLAŞMAYIN

Bu seçimlerde bazı kişiler aday olmayıp, rahatsız olabilir. Çünkü bu seçim diğer seçimlerden daha farklı ve bu yüzden tepkisel yaklaşılmamalı. Bunların adaylar etrafında hareket etmesi gerekir. Şahsi çıkarlar ekseninde hareket edilmemeli. Herkes demokrasi güçlerinin kazanması için çaba sarf etmeli. Bu sebeple demokrasi güçleri, demokrasi cephesinde yerini almalı.

HDP BARAJ ALTINDA KALIRSA FAŞİZM KAZANIR!

HDP baraj altında kalmamalı, çalışıp başarıya ulaşmalı. Çünkü planlandığı gibi HDP’nin barajı aşmaması durumunda, bu Erdoğan-Bahçeli faşizminin kazanması anlamına gelir. Eğer Türkiye’de faşizm başarıya ulaşırsa sadece Kürtler için değil, gençler, kadınlar, liberal, sosyalist, Alevi, yazar, aydınlar için tüm Türkiye’nin cehenneme dönmesi demek. Böyle bir durumun ortaya çıkmaması için herkes mücadele etmeli.

‘SEÇİMLER FAYDASIZ’ ANLAYIŞI DOĞRU DEĞİL

Geçmiş zamanlarda Kürtler seçim için çabalayıp parlamento ve belediye seçimlerinde sonuç aldılar. Türk devleti hepsini tutuklayıp zindana attı. Bu sebeple Kürler, solcular ‘seçimlere girmek anlamsız, faydasız, yapılanlar ortada’ diyebilirler. Bu doğru bir tutum değil, böyle yaklaşılmamalı. Eğer seçime katılım göstermeyip, HDP için çalışmasalar AKP-MHP faşizmi kazanır. Bu da büyük tehlikeler oluşturur. Eğer büyük tehlike, katliam, baskıların yaşanması istenmiyorsa demokrasi güçlerinin, el verip çalışmaları gerekir. Özellikle de HDP için çalışmaları gerekiyor. Bu biçimde savaş siyaseti yenilgiye uğrar, katliamlar ve zorbalık sona erer.

YIKILAN KENTLER İÇİN ‘İNTİKAM’ VAKTİ!

Erdoğan ve Bahçeli’nin yıkıp yaktığı şehirler var; Sur, Cizîr, Nisêbîn, Şirnex ve Gever gibi. Bu seçim onlar için bir şanstır. İntikam almaları gerekir. Tutumları belirleyip Erdoğan-Bahçeli’ye cevap vermeleri gerekir. İstenilen bu. Kürt olsun, liberal, sosyalist olsun, Erdoğan ve Bahçeli’den rahatsız olanlar tepkilerini ortaya koymalılar.

MÜSLÜMANLAR DA TEPKİLERİNİ ORTAYA KOYMALI

Aynı zamanda Müslüman kesimler de Erdoğan’a karşı mücadele etmeliler. Erdoğan’ın İslamiyet’le alakası yok. İslamiyet adına her türlü kötülüğü yapıyorlar, buna rağmen hakiki ve doğru İslam’ı temsil ettiklerini sanıyorlar.

AVRUPA’DAKİ SEÇMENLERE ÇAĞRI

Avrupa halkı ve demokratları için; Türkiye’de faşizmin başarıya ulaşmaması ve yenilmesi için çabalamaları gerekir. Bu konuda Avrupa’daki yazar, demokrat, sosyalist kesimlere büyük rol düşüyor. Erdoğan-Bahçeli faşizminin yenilmesi için demokrasi güçleriyle beraber tüm güçleriyle çalışmaları gerekir. Bu seçimlerde gençlerin, kadınların, Türkiye halklarının, liberal, sosyalist, Alevilerin faşizme karşı bir araya gelip, faşizmi yeneceklerine inanıyorum. Özellikle de hakiki Müslümanlar faşizme karşı duracaklar. Demokrasi güçlerinin başarıya ulaşması için gece gündüz çalışacaklar. Diktatörlüğün, faşizmin, savaş ve zorbalığın sona erdirilmesi için bu seçimlerde çok fazla çalışılmalı.

Bu çerçevede herkesi selamlıyorum ve faşizmden rahatsız olan herkes için, çalışmalara katılalım diyorum."