Buldan: Erçiş halkı iradesini ortaya koyacak

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Erciş halkı onurlu, gururlu bir halktır biliyoruz. İşte bu onur ve gururunu 31 Mart günü sandıklara yansıtacak, iradesini ortaya koyacaktır" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin seçim çalışmaları kapsamında Van Erciş’te düzenlenen coşkulu ve kitlesel mitinge katıldı. Mitinge HDP'nin gerçekleştirdiği Kürdistani ittifakın bileşenlerinden İÖP Genel Başkanı Mehmet Kamaç, PDK - T Genel Başkanı Sertaç Bucak, PDK-T'den Bora Balin ve DDKD’den Bahattin Ayaz da katıldı.

'REHİN ALDIKLARI BAŞKANLARIMIZ HALKA HİZMET ETTİ'

Buldan'ın mitingdeki konuşmasından satır başları şöyle:

Sevgili Bekir Kaya’yı, Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanmızı görevden alıp İstanbul’a, Silivri Cezaevi'ne gönderdiler. Çünkü Bekir Kaya dürüst bir belediye başkanıydı. Van halkının gönlünde taht kuran bir belediye başkanıydı, sizin belediye başkanınızdı. Yine Erciş’in Belediye Eşbaşkanı Sevgili Diba Keskin görevden alındı, Diba arkadaşımız kadın yoldaşımız görevden alındı, cezaevine gönderildi. Diba, bu kentte, bu ilçede büyük hizmetlerin altına imza attı. Kadın zabıtaları işe aldı. Onun yerine gelen kayyım, yapmış olduğu ilk icraat kadın zabıtaları görevden almak oldu. 

'BELEDİYELERİMİZİN İŞLERİNİ ÇALDILAR!'

Bu kayyım belediye başkanlarımızın yaptığı ve yarım kalmış işleri sanki kendisi başlatmış gibi, projesiymiş gibi halka tanıttı. Peynirciler çarşısını, kasapçılar çarşısını kendi yapmış gibi açılışını yaptı. Oysa her iki çarşıyı da bizim belediye eşbaşkanlarımız yaptı. Yine 18 tane iş makinesini bu kayyım sanki kendisi almış gibi halka tanıttı. Fakat sonra ne yaptı, hem o çarşıdaki dükkanları hem de 18 iş makinesinin tek tek sattı. Parasını nereye gönderdi bilmiyoruz ama hırsızlık yaptı, ama yolsuzluk yaptı ama usulsüzlük yaptı. 

'ERCİŞLİLER ONURLU BİR HALKTIR'

Erciş halkı yaralı bir halktır. Van Depremi’nde en büyük yarayı alan Erciş ilçemizdi. Halen yaraları kanayan bir halkımız var bu yaralar hiçbir zaman onarılmadı. Bu yaraların üzerine başka yaralar eklendi. TOKİ yaptılar. Erciş Depremi’nden sonra TOKİ yaptılar, TOKİ'lerden ev verdiler. Üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra insanları o binalardan çıkardılar. O TOKİ’leri bile bu insanlara layık görmediler. Şimdi Erciş halkı TOKİ’lere borçlu. Borçlu bir halk bıraktılar arkada. Erciş halkı onurlu, gururlu bir halktır biliyoruz. İşte bu onur ve gururunu 31 Mart günü sandıklara yansıtacak, iradesini ortaya koyacaktır. 

Sevgili halkımız, bu iktidarın Kürtlere zulümden başka, acıdan başka yoksulluktan başka reva gördüğü bir şey yok. Türkiye’nin durumu elbetteki Erciş’e de yansımış. Yoksulluğun, sefaletin, açlığın had safhada olduğu bir ülkeyi, AKP’nin 16 yıllık iktidarının son dönemlerinde bir çıkmazın içine soktuğunu biliyoruz. 

'BİZİ KOVMAK SENİN HADDİN DEĞİL!'

Bugün Türkiye’nin ekonomik krizinin üzerini örtmek için her gün HDP’ye saldırıyorlar. Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının bu ekonomik krizi görmesini engellemek için HDP’ye saldırıyorlar. 

Tayyip Bey yaptığı mitinglerde Sezai Başkan için ‘bu adam aynı zamanda Türk'tür. Nasıl mitinglerde böyle şey söylüyor’ diyor. Sayın Tayyip Bey, sana şunu hatırlatırız: Bir Kürdün hakkını savunmak için Kürt olmaya gerek yoktur, insan olmak yeterlidir! 

31 Mart tarihinde sandıklarda bütün bu yaşananları, bu yapılan bize saldırıları, yapılan hakaretleri, atılan iftiraları, bütün bunların hesabını 31 Mart tarihinde sandıklarda soracağız. Hiç kimsenin kaygısı ve kuşkusu olmasın, biz kazanacağız. Vallahi de billahi de tillahi de biz kazanacağız! 

Şimdi Tayyip Bey kazanamayacakları yerlere gelmiyormuş. Örneğin Hakkari'ye gitmeyecekmiş. Çünkü biliyormuş Hakkari'yi kazanamayacak! Örneğin Muş’a, Van’a, Ağrı’ya gitmeyecekmiş. Çünkü biliyormuş ki buraları kazanamayacakmış. Kendisi gelmediği için bakanlarını gönderiyor. Her gün bir ilçeye bakanlarını gönderiyorlar. Ama bütün kabineni de göndersen bizim illerimizi alamayacaksın!

'HDP'DEN ÇOK KORKUYORLAR!'

Bizden çok korkuyorlar. Bizden HDP’den çok korkuyorlar; çünkü HDP onların kimyasını bozdu. Selahattin Demirtaş var ya! Selahattin Demirtaş! Edirne Cezaevi’ndeki Selahattin Demirtaş var ya onların kabusları olmuş, gece rüyalarına giriyor! 

İşte onlardan korktukları için arkadaşlarımızı rehin aldılar ve cezaevinde tutuyorlar ama biz onların bayrağı ile onların yerine de çalışma yapıyoruz. Cezaevinde de olsa yaparız biz. Her yerde halkımızın yanında siyaset yapmayı görev bildik kendimize. 

AÇLIK GREVLERİ

Cezaevlerinde binlerce yoldaşımız var. Bunların arasında 300’ün üzerinde arkadaşımız Leyla Güven ile birlikte bedenini açlık grevine yatırdı. Burada da Van Cezaevi’nde açlık grevinde olan arkadaşlarımız var. Leyla Güven’in 119’uncu günü, 119 gündür bedenini açlığa yatırdı. Bedeni her geçen gün bir mum gibi eriyen, buna rağmen asla taviz vermeyen ve kararlı bir şekilde bu açlık grevini yürüten sevgili Leyla’nın ve diğer yoldaşlarımızın tek bir talebi var. Bu talep İmralı’da Sayın Öcalan’ın aile ve avukat görüşlerinin yapılmasıdır. Tek bir talep! Bu talebi Adalet Bakanlı'ğının, AKP hükümetinin yerine getirmemesi için hiçbir sebep yok. Ancak uzun yıllardır Sayın Öcalan üzerinde mutlak bir tecrit olduğunu biliyoruz ve bu tecrit son 3 yıldır hiçbir şekilde aile ve avukat görüşlerine izin vermeyen bir tecrittir. Açlık grevindeki arkadaşlarımız 'bu görüşmeler yapılsın, Adalet Bakanlığı çıkardığı yasaları yerine getirsin' diyorlar. Ama aynı zamanda bu ülkenin geleceği, barışı, demokrasisi, özgürlükleri, adaleti ve hukuku için yapıyorlar. Biz biliyoruz ki tecrit kalkarsa, bu ülkenin barışı, demokrasisi, adaleti sağlanacak ve uygulanacak. Ancak barıştan, demokrasiden korkanlar, özgürlükten korkanlar bugün tecrit uyguluyorlar. 

Biliyoruz ki bu ülkenin kurtuluşu toplumsal barıştan, demokratikleşmeden, özgürlük ve adaletten geçer. Bunu yapmak için bütün mücadeleyi yapacağız. En büyük mücadelemiz yerel seçimlerde bir kez daha iktidar olmaktır. Bunun için Erciş halkı, bu seçimlerde büyük bir kazanım ve zafer elde etmek için gece gündüz çalışalım."