Cizreli Esnaf: Böyle giderse dükkanı kapatacağız

Her geçen gün doların daha da değer kazanması ve ekonomik krizin en üst sınıra dayanmasından Cizreli esnaf da illallah etti. Böyle devam ederse soluğu dükkânları kapamakta alacaklarını söyleyen esnaf, “Böyle devam etmez” dedi.

ABD ile süren diplomatik krizin ardından tırmanışa geçen dolarda tansiyon düşmüyor. ABD'nin Türkiye'de iki bakana yaptırım uyguladığını açıklaması sonrası 5 lira seviyesini de aşan dolar, esnafın belini büktü.

Telefon alım satımı ve tamiri yapan Adem Cilesun (21), eskiden telefon alımının sadece ihtiyaç amaçlı olduğunu son yıllarda ise keyfi ve daha iyi modeller için alındığını söyledi. Fakat son 1 yılda doların da bu kadar yükselmesi ile işlerinin kötü ilerlediğini ifade eden Cilasun, “Dolar arttıkça insanlar telefon almak istemiyor eskilerini tamir ettiriyor ya da kullanıyorlar. Ama ikinci el telefonlar da artık kabul görmüyor. Bu baylok sistemi yüklü olabilir, suça bulaşmış olabilir korkusu ile ikinci el telefon alımı neredeyse tamamen bitti” dedi. Dolar düşmeden işlerinin düzelmeyeceğini ifade eden Cilasun, çalıştıkları dükkanda 4 çalışandan 2 ye düştüklerini de belirtti.

LİMON NE ARA 2’DEN 7’YE ÇIKTI?

3 yıl önce 3 arkadaşı ile bir kafe açan Kemal Yaldızlar (25) da, “İlk yıl işlerimiz çok iyiydi. Yine malzemeler pahalıydı ama öyle bir günü yaşıyoruz ki o zamanları arıyoruz. Artan her ürün için ayrı ayrı fiyat vermeye de gerek yok aslında sadece limonu örnek vereyim. 3 yıl önce kilosunu 2 liraya alırken şu an en kötü limonun kilosu 7 lira. Yaz aylarındayız. Ne taze bir limonata yapabiliyoruz ne de başka ürünlerde kullanabiliyoruz. Bu gibi malzeme eksikliği yaşadığımızda ise sonuç müşteri kaybı oluyor” diye konuştu.

Aile mesleği olan fırıncılığı 10 yılı aşkın süredir sürdüren Arif Temel ise, “İlk sattığım ekmek fiyatı 25 kuruştu. O zamanlar ise maddi durumum çok iyiydi. Burada yetiştirilen buğdaylardan elde edilen undan yapıyorduk ekmekleri. Bugün ise hazır un alacak noktadayız ve borç içindeyim. Eskiden günde 1500 ekmek yapıp satarken bugün 500 tane satsak iyi iş yaptık der hale geldik. Un fiyatları insin biz de bu işi yapmaya devam edelim” şeklinde konuştu.

‘DOLAR 6’YI DA BULUR’

"Eskiden iş vardı artık iş yok, herkes isyanda” diyen beyaz eşya satıcısı ve mobilyacı Zeki Gerdeş (34) doların bu kadar yükselmesi, işlerinin bu noktaya gelmesindeki en büyük etmen olarak gördüğünü söyledi. “Biz düşeceğine de inanmıyoruz. Hatta ülke bu halde oldukça 6 olmasını bile bekliyoruz” diyen Gerdeş konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Alım gücü kalmayınca bizde de satış denen bir şey kalmadı. Yaz ayındayız. Normalde düğün mevsimi ev alınır döşenir. Ben bu sene toplu ürün satamadım daha. Gelen en olmazsa olmaz ihtiyacını o da en ucuzunu alıp gidiyor. Doların KDV’nin ÖTV’nin hepsinin düşmesi lazım piyasanın yeniden canlanması için. İşler böyle devam ederse elimizdeki eşyaları yarı fiyatına satıp kapatacağız artık dükkanı.”

‘BU KADAR KÖTÜ BİR DÖNEM OLMADI’

20 yıllık kahvehane işletmecisi olan Derviş Abbas ise, “Hiçbir dönem şimdiki gibi olmamıştı, bu 3-4 yıl Cizre’de iş yok. Bütün gençlerimiz boş boş geziyorlar artık. Bundan önce durumumuz iyiydi ve gençlerimiz çalışıyorlardı para kazanıyorlardı ve kahveye geliyorlardı. Sizde şu anda görüyorsunuz ki kahvemiz bomboş, kimse kahvede kalmıyor. Sabahtan akşama kadar böyle kahvemiz boş, akşam yeni biraz müşteri geliyor tabi bu da en fazla 10 masa oluyor” dedi.

‘BELEDİYELER KAYYUMUN ELİNDE, KİME GİDECEĞİZ Kİ?’

Daha önceleri 6-7 işçisi olduğunu, fakat şu an yalnızca 2 işçi tek çalıştırabildiğini söyleyen Abbas, “Çünkü iş yok ve işten çıkarmak zorunda kalıyoruz. Bu yüzden biz şu an Cizre’de mağduruz. Biz milletvekillerimizin arkamızda olmalarını istiyoruz zaten belediyelerimiz elimizden çıkartıldı, belediye başkanımız yok gidip ne diyebiliriz ki… Bundan birkaç yıl önce kaçak çayı 20-25 TL’den alırken şimdi 40 TL’den alıyoruz. Normal çayın fiyatı da 45 lirayı buluyor. Para kazanamıyoruz ve zarar ediyoruz. Bir tek kıştan umutluyuz, eğer kışın da böyle olursa kepengi indirip gideceğiz” diye konuştu.

‘HER ALDIĞIM İŞTEN 200 LİRA ZARAR EDİYORUM’

“15 yıldır Cizre de yemek sektöründeyim” diyen Selver Yılmaz ise, sitemini şu sözlerle dile getirdi: “Cenaze, düğün, işyeri toplantıları gibi birçok yere yemek yapıyoruz. Ama kötüleşen ekonomiden biz de payımızı aldık. İşimizden kaynaklı zamlanan her şey bizi etkiliyor. Et fiyatları artıyor, pişirmesek müşteri kaybediyoruz. Pişirsek zarar ediyoruz. 1800 lira maliyetli etli bir düğün yemeğini müşteri bu fiyatı kabul etmiyor sıkışıyoruz 1600 liradan vermeyi kabul ediyoruz. 200 lira zarar çok ciddi bizim için. İthal her ürün yemeklerimizin tadını da değiştiriyor. Biz uygun ve yerli olan tatlarımızı arıyoruz. Yoksa bu gidişle bizde kapımızı kilitleyip evimizde oturacağız.”