Demirtaş: Faşizm yenilmeye mahkumdur

PKK Eğitim Komitesi Üyesi Nurettin Demirtaş, AKP-MHP faşizminin zindanlara saldırarak 12 Eylül faşizmini hortlatmaya çalıştığını, ancak yenilmeye mahkum olduğunu söyledi.

AKP-MHP faşizmin zindanlara yönelik baskı ve saldırılarına karşı Kürt Özgürlük Hareketi'nin direniş tarihine yaslanarak karşı durulacağını belirten PKK Eğitim Komitesi Üyesi Nurettin Demirtaş, AKP-MHP faşizminin zindanlara saldırısının sonuç vermeyeceğini kaydetti. Demirtaş, Öcalan'ın tarzı, 14 Temmuz ve Halit Oral ruhuyla zindanlarda direnişin esas alınmasını gerektiğini vurguladı, ancak şunun da altını çizdi: "Direnişin bugünkü koşullarda açlık grevi biçiminde geliştirilmesi çok yerinde bir eylem tarzı değildir.

12 Eylül askeri cunta döneminde en yoğun saldırılar gerçekleştiğini; buna direnişle karşılık verilerek faşizmin yenildiğini hatırlatan Nurettin Demirtaş, zindan direnişinin o geleneği devralıp bugünlere kadar geldiğini ifade etti. Demirtaş,  "Dolayısıyla AKP-MHP faşizminin zindanlara saldırısı 12 Eylül faşizminin yeniden hortlatılması anlamına gelmekle birlikte, o günkü gibi yenilmeye de mahkumdur. Çünkü bunca senenin deneyimi ve tecrübesiyle çelikleşen iradeye karşı faşizmin hiçbir saldırısı sonuç almayacaktır" dedi.

ÖCALAN'IN TARZINI ESAS ALMAK

Demirtaş, Öcalan'ın zindanlarda geliştirdiği yeni bir gelenek olduğunu; Mazlumların ve Kemallerin direnişini yeni bir formla ve bilinçle günümüze taşıyan Öcaelan'ın 18 yıllık İmralı direnişiyle, özellikle son 2 yıllık en katı tutumuyla faşizmin tüm saldırılarının nasıl karşılanması gerektiğini öğrettiğini dile getirdi. Dolayısıyla direnişin bu temelde büyütülebileceğini söyleyen Demirtaş, "Hem zindanlarda hem de dışarıda bu doğrultuyu esas almalıyız" diye konuştu.

14 TEMMUZ RUHU DEĞİŞMEDİ

Zindan direniş tarihinin zengin deneyimlerinden yararlanmak gerektiğini; yeterince tecrübe oluştuğunu kaydeden Nurettin Demirtaş, 12 Eylül koşullarında 14 Temmuz ruhuyla direnildiğini anımsatarak, şunları söyledi: "O ruh bugün aynı şekilde temsil edilebilir, edilmelidir. Değişmeyen ve sarsılmayan bir ruh varsa o da 14 Temmuz ruhudur. Fakat biçim ve yöntemleri değişebilir.

VERİLECEK ZERRE TAVİZ YOKTUR

Nasıl ki 9 Ekim devletler arası komploya karşı Halit Oral yoldaş Maraş zindanında ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ eyleminin ilk halkası olarak büyük bir direniş ve eylem geliştirmişse bugün de aynı ruh temsil edilebilir. Aynı şekilde olmak zorunda değildir. Hatta aynı şekilde olması taklit anlamına gelir, sonuç alınmadığı gibi bugünkü koşullarda mahkûm edilen bir yöntemdir. Önderlik tarzıyla ve Halit Oral ruhuyla direnmek gerekiyor. O ruhtan tüm zindanlar ve toplum nasibini almış; direniş, yenilmez bir kültür haline gelmiştir. Bunun için de zindanlarda bulunan tüm yoldaşların ve demokrat aydınların, AKP-MHP faşizmine verecekleri zerrece bir taviz yoktur."

AÇLIK GREVİ YERİNDE DEĞİL

Direnişin bugünkü koşullarda açlık grevi biçiminde geliştirilmesi çok yerinde bir eylem tarzı olmadığını savunan Demirtaş, devrimci tutsağın çıplak iradesiyle direnirken gerektiğinde bedenini feda ettiğini ve açlık greviyle bu duruşunu sergileyebildiğini hatırlattı. "Fakat yeri geldiğinde bu eylem tarzına başvurulmakla birlikte bugünkü koşullarda iradi, bilinçli ve örgütlü duruşla direnişte bulunmak daha anlamlı geliyor" diyen Demirtaş, bundan dolayı cezaevinde rehin bulunanların ailelerine de seslendi:

DİRENİŞ ZİNDAN SINIRLARINI AŞMALI

"Direnişler sadece zindanla sınırlı değildir. Zindanda gelişen irade, toplumda da bir iradeye kavuşmalıdır. Çünkü zindanlardaki saldırılar, toplum üzerinde yürütülen soykırımın bir parçasıdır. Soykırım rejimi, toplum üzerinde yürüttüğü saldırıları zindanlara taşıyarak bütünleştirmek istiyor. Bu anlamda zindanlarda, sadece zindan sınırları içerisinde kalmamak, soykırıma karşı içeri-dışarı bütünlüğünü sağlamak kaydıyla direnişleri geliştirmek daha anlamlı ve sonuç alıcı olur."

 

KİMSE GERİ ÇEKİLECEK DEĞİL

 

“Oh be direniş ne güzel!” diyen bir gelenekten geldiklerini; dolayısıyla saldırı var diye kimsenin geri çekilmeyeceğini vurgulayan PKK Eğitim Komitesi Üyesi Nurettin Demirtaş, ısrarla şunların altını çizdi: "Faşizme karşı topyekün direniş sürecindeyiz. Ancak eylem yöntemlerine dikkat etmek; çeşitli zengin yöntemlerin geliştirilmesi gerekir. Parçalığa fazla fırsat vermeden ama başta da belirttiğimiz gibi özellikle de fiziki yıpranmaları aşırı derece gündeme getiren açlık grevi gibi eylemlere başvurmak yerine, örgütlü ve iradi bir duruş içerisinde olmak, bugün çok daha anlamlı ve sonuç alıcı olacaktır. Hatta belirtebiliriz ki, toplumsal eylemle buluşan zindan direnişleri, kesinlikle faşizmi yenecek bir kilometre taşı olacaktır."