Dr. Nûreddîn Zaza'nın hayalleri Rojava'da hayat buluyor

Dr. Nureddîn Zaza'nın mücadele yoldaşları, onun Kürdistan için hayal ettiği "federal, çok dilli, çok kültürlü modeli"nin bugün Rojava'da hayata geçtiğini belirtti.

Xarpêt'in (Elazığ) Maden ilçesinde 1919 yılında dünyaya gelen ve Şêx Seîd İsyanı'nın ardından Rojava'ya göç etmek zorunda kalan Kürt dil ve tarih bilimcisi, yazar, siyasetçi Dr. Nûreddîn Zaza, 30 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Gerçek ismi Yusuf Ziya olan Dr. Nureddin Zaza'nın ailesi, Şêx Seîd isyanından sonra Şam'a geçti ve burada eğitimini tamamlayan Zaza; Hawar Jîn ve Ronahi gazetelerinde yazarlık yaptı. 

Suriye Kürdistan Demokrat Partisi'nin (PDK-S) kurucusu ve ilk genel başkanı da olan Dr. Nûreddîn Zaza'nın mücadele ile geçen yaşamını yoldaşları Dr. Xelîl Ezîz Ebdî ve Hesen Zaza ANF'ye anlattı. 

Zaza'nın zindan arkadaşı Ebdî, "Onun hayallerinin bugün Kuzey ve Doğu Suriye'de hayata geçtiğini" belirtirken, Hesen Zaza ise "O zaman Dr. Nûreddîn Zaza'nın sözünü ettiğini demokratik ulus projesi bugün pratikte Suriye'nin geleceğine ışık tutuyor" ifadelerinde bulundu. 

SERXET'TEN BINXET'E YOLCULUK

Dr. Nûreddin Zaza'nın ailesinin Şêx Seîd İsyanı'ndan sonra Şam'a geldiğini ve Zaza'nın burada eğitimini tamamladıktan sonra İsviçre'de yüksek lisansını yaptığını belirten Ebdî, kendisi Şam'da tıp öğrencisiyken Zaza ile tanıştığını belirtiyor. Ebdî, "Bizler o zaman Kürt öğrenciler Doktor'un ilaç sattığı bir firması vardı, oraya giderdik. Ben orada tanıştım onunla. Bize her zaman Kürdistan ve Kürdistan'ın durumundan söz ederdi" dedi. 

PDK-S'NİN KURUCUSU OLDU

Dr. Nuredîn Zaza'nın 1957 yılında kurulan PDK-S'nin genel başkanı olduğu 1960'lı yıllarda Cemal Ebdulnasir'ın Mısır ile Suriye'yi birleştirme projesi kapsamında komünistlerin büyük darbe aldığını hatırlatan Ebdî, "Komünistlerden sonraki saldırılar Kürtlerin üzerinde yoğunlaştı. Bir gün PDKS'nin bütün politbüro üyelerini gözaltına aldılar. Tüm Rojava ve Suriye'de kim parti ile ilişkide ise herkesi gözaltına alıp Halep'e götürdüler. Biz o zaman Kobanê'den 18 kişi gözaltına alındık. Öğrenciydim o zaman. Cezaevinde Doktor ve Osman Sebrî gibi siyasetçilerle birlikte kaldım" diye kaydetti. 

MEZZE ASKERİ HAPİSHANESİ'NDE KALDI

Halep'te yapılan soruşturmalar sonrası kendisinin ve bazı kişilerin serbest kaldığını ancak Dr. Nûreddîn Zaza ve partinin önde gelenlerinin tutuklanarak Şam'daki Mezze Askeri Hapishanesi'ne gönderildiğini kaydeden Ebdî, Zaza'nın mahkemede siyasi savunma yaptığını söyledi. Ebdî, "Doktor, mahkemede Birleşik Mısır ile Suriye yönetimini şoven olduğunu dile getirdi. Kürtlerin şiddete başvurmadan hakkını istediğini ve bunun da kültürel ve siyasal haklar olduğunu mahkemede vurguladı" dedi. 

MÜCADELEDEN ASLA DÜŞMEDİ

Ertesi yılın Eylül ayında Cemal Ebdulnasır yönetimine karşı yapılan darbe sonrası Zaza ile arkadaşlarının zindandan çıktığını ancak rejimin istihbaratının peşini bırakmadığını belirten Ebdî, şunları söyledi: "Doktor, yurtsever ve karizmatik bir şahsiyetti. Her parçada halkının mücadelesine katıldı ve mücadele etti. Irak'ta tutuklandı, Lübnan'da tutuklandı. Ama mücadelesinden vazgeçmedi. Suriye'de artık yaşam koşulları kalmayınca İsviçre'ye çıkmak zorunda kaldı ve orada Kürt dili ve tarihi üzerine önemli çalışmalar yaptı."

'ZAZA'NIN HAYALLERİ GERÇEKLEŞİYOR'

Dr. Nûreddîn Zaza'nın hayallerinin bugün Rojava'da, Kuzey ve Doğu Suriye'de hayata geçtiğini kaydeden mücadele arkadaşı Dr. Xelîl Ezîz Ebdî, "Suriye rejimleri her zaman Kürtleri ayrılıkçılıkla suçladı. Ama Doktor ise her zaman Kürtlerin hakkından fazlasını istemediğini belirtiyordu. Bugün Rojava ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye baktığımızda Doktor'un hayallerinin fazlasıyla gerçekleştiğini belirtebiliriz" ifadelerinde bulundu. 

HAKİME CEVAP: BİR TOPLUM KURUYORUZ

Dr. Nûreddîn Zaza ile Şam'da küçük yaşta tanışan Hesen Zaza ise onun büyük bir düşünür ve siyasetçi olduğuna dikkat çekerek, Zaza'nın bugünkü demokratik ulus fikrine yakın fikirleri savunduğunu söyledi. Hesen Zaza, "Doktor Nureddîn Zaza, Kürt ve Arap halklarının birlikte mücadelesine inanıyordu. Mücadelesini de hep bu eksen üzerinde kurdu. Mesela mahkemede hakim ona soruyor, diyor ki siz bir parti kuruyorsunuz, ayrılıkçı fikirleri savunuyorsunuz. O ise 'hayır, biz bir parti kurmuyoruz, bir toplum kuruyoruz' diye yanıt veriyor. Mücadelesini her alanda ve şart altında savunan bir şahsiyetti, Doktor" diye konuştu.

CEMAL EBDULNASIR'A MEKTUP

Hesen Zaza, Dr. Nûreddîn Zaza'nın zindandayken bile siyasi çalışmalarını sürdürdüğünü kaydederek, şunları dile getirdi: "Mesela zindandayken, Kürt halkının hakları için Cemal Ebdulnasır'a bir mektup yazdı. Ama o mektup Cemal Ebdulnasır'a ulaşmadı. Mısır istihbaratının eline geçiyor. Orada Zekerya Mihyedîn diye bir istihbaratçı var. Aslen Kürttür o da. Mektubu saklıyor. Cemal Ebdulnasır mektubu soruyor ama ulaştırmıyorlar ona. Doktor, zindanda bile Kürt halkının hakları olduğunu ve bunların tanınması gerektiğine vurguda bulunuyordu."

DR. NÛREDDÎN ZAZA...

Gerçek ismi Yusuf Ziya olan Dr. Nureddin Zaza 1919 yılında Xarpêt'in (Elazığ) Maden ilçesinde dünyaya geldi. Şêx Seîd isyanından sonra babası ve bir ağabeyi ailesi tutuklandı, o ve ağabeyi Dr. Ahmed Nafîz, "Binxet"e yani Rojava'ya göç etmek zorunda kaldı.

Şam'daki Fransız okullarında okuyan Zaza, diğer yandan Cegerxwîn, Qedrîcan, Osman Sebri, Dr. Ahmed Nafîz, Celadet Bedirxan gibi sürgündeki aydınlarla beraber 1938’de Kürt Gençlik Kulübü'nün (Klûba Ciwanên Kurd) kuruluşunda yer alır. 

Hawar ve Ronahî dergilerinde makaleler ve öyküleri yayınlanan Zaza, Celadet Bedirxan, tarafından "Kürtler’in Çehov’u" olarak isimlendirilir. 

1950’de, Fransız şair ve yazar Tristan Tzara’nın, 13 yıldır hapiste bulunan Nazım Hikmet’in serbest bırakılması için düzenlediği gecede Hikmet'in şiirlerini okuyan ve sert bir konuşma yapan Zaza, Türk devletinin İsviçre hükümetine yaptığı baskı sonucu oturma iznini kaybeder. 

Lise eğitimini tamamladıktan sonra Beyrut St. Joseph Fransız Üniversitesi’nde siyasal bilimler diploması alır. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra İsviçre’ye yerleşir ve Lozan Üniversitesi’nde Eğitim bilimlerinde lisans ve 1955 yılında da doktorasını tamamlar. 

Fransız filozof Emmanuel Monunier’nin "yükümlülük " kavramı üzerine tezlerini inceler. Bundan hareketle özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan siyasi, ahlaki ve modernleşme krizlerinde bireyin durumu ve mücadelesini analiz eder. 

Zaza, 1955’te "Emmanuel Mounier’nin yükümlülük kavramı üzerine eleştirel bir araştırma" ile eğitim bilimleri doktorasını tamamlar. Zaza aynı zamanda gizlice kendi önsözüyle Memê Alan destanını yayınlar. Aynı eseri daha sonra Fransızca’ya çevirir. 

1956 yılında İsmet Şerif Valı'nın da aralarında bulunduğu 17 arkadaşıyla birlikte, Almanya’da Avrupa Kürt Öğrencileri Derneği’ni (KSSE) kurarlar.

1957 yılında PDK-S'nin kuruluşunda yer alan ve genel başkanı olan Zaza, Güney'de Mela Mistefa'yı ziyarete giderken Irak rejimi tarafından tutuklanır.

Zaza, PDK-S'nin başkanı iken, 8 Ağustos 1960’da tutuklanarak Şam ve Halep zindanları ile Mezze Askeri Hapishanesi’nde on iki ay boyunca ağır işkencelere maruz kaldı.

8 Mart 1963’te darbe ile yönetimi ele geçiren Baas Partisi tarafından adı "kara liste"ye alınan Zaza,14 Haziran 1963’te gizlice Lübnan’a geçti. Burada birçok yazınsal ürün ortaya çıkaran Zaza, Beyrut’taki Irak büyük elçisinin kurduğu komplo sonucu 15 Şubat 1966’da tutuklandı. 

21 Nisan 1966’da sınır dışı edilerek Ürdün’e gönderildi. Ürdün’ün kendisini kabul etmemesi üzerine tekrar Lübnan’a gönderildi, ardından Lübnan emniyeti tarafından Suriye’ye teslim edilerek Şam’da Şeyh Hasan Hapishanesi’ne konuldu. 

Beş ay tutuklu kaldıktan sonra da 9 Ağustos 1967’de Türkiye'ye dönen Zaza, burada da Türk devletinin baskıları karşısında 25 Temmuz 1970 tarihinde Avrupa’ya geçti. 

İsviçre'de yazınsal ve edebi çalışmalarına devam eden Zaza'nın en önemli eseri, 1983’te yayınladığı "Bir Kürt Olarak Yaşamım" (Ma Vie de Kurde) isimli otobiyografisidir. Zaza, ayrıca Dengê Kurdistan dergisini yayınlar ve burada yazılar yazar.

Kürt sorununu Ortadoğu siyasi ve coğrafi yapısı içinde tahlil eden Zaza, İsviçre’nin 26 kantondan oluşan federal (veya konfederal), çok dilli, çok kültürlü modelini örnek alan bir çözümü savunur.

1972 yılında gazeteci-yazar Gilbert Favre ile evlenen ve bu evlilikten Şengo isimli bir oğlu olan Zaza, Lozan'da 7 Ocak 1988 tarihinde ardından mücadele ile dolu bir yaşam bırakarak hayata gözlerini yumdu.