Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Efrîn'e dönük işgalci saldırılar ve Eş Başkan Leyla Güven'in tutuklanması üzerine bugün yazılı açıklama yaptı.

"AKP-MHP ittifakının Kürt halkı ve Türkiye demokrasi güçlerine karşı her yönden başlattığı baskı ve saldırı politika ve uygulamaları Türkiye’yi son derece kritik bir eşiğe ve uçuruma doğru hızla sürüklemektedir" diye başlayan açıklamada, şöyle denildi:

'HERKES KARŞI ÇIKMALI'

"Kürt halkının öz varlığını ve kazanımlarını hedefleyen, tamamen Kürt düşmanlığı ile açıklanabilecek olan, hiçbir haklı ve meşru gerekçesi olmayan Efrîn'e askeri müdahale ve işgal girişimine, kendine insanım, demokratım, ilericiyim diyen; bu ülkede barışçıl bir ortamda kardeşçe yaşamak isteyen her kişi ve kurum karşı çıkmalı. Bu son derece ahlaki, vicdani ve insani bir duruş, görev ve sorumluluktur.

Türkiye’nin hızla büyük ve içinden çıkılmaz bir bataklık ve karanlığın içerisine sokulmaya çalışıldığı bu kritik eşikte, bu görev ve sorumluluklar büyük bir kararlılık, cesaret ve mücadele ruhu ile üstlenilmez ve dillendirilmezse, geri dönüşü mümkün olmayan büyük bir toplumsal yıkım ve travma kaçınılmaz olacaktır.

Faşizm, herkesin kendisi gibi düşünmesi, kendisinin istediği gibi yaşaması ve hareket etmesini ister. Bu, faşizmin en temel ve vazgeçmeyeceği bir kriterdir. Bunun dışında düşünmek, konuşmak ve yaşamak isteyen hiç kimseye yaşam hakkı tanımaz.

Faşizmin bu karekteri, günümüzde AKP-MHP faşizmi eliyle, bütün dünyadaki yaşanmış faşizm uygulamaları da sentezlenerek, en uç ve derinlikli bir uygulamaya dönüştürülerek, bütün demokratik muhalefete karşı tasfiye ve boğma amaçlı uygulanmaktadır.

Bu amaçla, gerek yaptıkları açıklamalar, gerekse de sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlar nedeniyle yüzlerce savaş karşıtı insan gözaltına alınmış bir çoğu tutuklanmıştır.

TTB YÖNETİCİLERİNİN TUTUKLANMASINA TEPKİ

Türkiye’de faşizme, diktatörlüğe, insan hakları ihlallerine, savaşa ve demokratik yaşama müdahale edilmesine karşı her zaman barışçıl, insancıl ve demokratik bir mücadele yürüten, Türkiye sivil toplum örgütlerinin yüz akı olan Türkiye Tabipler Birliği yöneticilerinin savaş karşıtı açıklamaları nedeniyle gözaltına alınmaları gerçeği de Türkiye’nin nasıl bir karanlığa sürüklenmek istendiğinin en açık göstergesidir."

'LEYLA GÜVEN DUYGULARA TERCÜMAN OLDU'

Leyla Güven'in tutuklandığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar belirtildi:

"Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Sayın Leyla Güven, Efrîn'e askeri müdahale ve işgal girişimine karşı yaptığı açıklamalarla, gerek Kürdistan halkları, gerekse de demokrasiden, barıştan, halklarımızın kardeşçe bir arada yaşamasından, huzur ve istikrardan yana olan tüm kişi ve kurumların duygularına tercüman olmuştur.

Eş Başkanımız Sayın Leyla güven, demokratik siyaset yapan bir kurumun eş başkanı olarak, Kürt ve Türk halkları başta olmak üzere esasında insanlığa karşı vicdani, ahlaki ve demokratik görev bilinci ve sorumluluğu ile saygın bir duruş göstermiş, her türlü haksız, hukuksuz savaşa ve işgal girişimine karşı çıkmıştır. Bu duruşunu, insan olmanın, demokrat olmanın ve demokratik siyaset yapan bir kurumun eşbaşkanı olmanın gereği olarak ortaya koymuştur.

Demokratik Toplum Kongresi, son yıllarda AKP faşizmi ve ona bağlı 'yargı' mekanizmaları tarafından kriminalize edilerek, demokratik siyasetin dışına itilmek istenmektedir.

Demokratik Toplum Kongresi'nin, kuruluşundan bu yana tamamen demokratik ve barışçıl siyasetin öngördüğü sınırlar içerisinde, halklarımızın eşit, adil ve kardeşçe bir düzende yaşamaları için, son derece şeffaf, kamuoyuna ve basına açık çalışma yürüten demokratik bir kurum olduğu yadsınamaz bir realitedir. Bu niteliğinden ötürüdür ki, gerek Türkiye demokratik, barışçıl ve insancıl çalışma yürüten kurum ve kişiler, gerekse de uluslararası toplum ve kurumlar nezdinde kabul görmüş, saygın bir yer edinmiştir."

'SESİMİZİ YÜKSELTELİM'

DTK, açıklamasının sonunda ise şöyle dedi:

"Baskı, gözaltı, tutuklama vb. uygulamaların, Türkiye ve Kürdistan’da yükselen, savaş ve işgal karşıtlığını engelleyemeyeceğini belirtmek istiyoruz.

Bu inançla, Türkiye ve Kürdistan halklarını, bütün demokratik kurumlarını savaşa ve işgale karşı seslerini yükseltmeye çağırıyor; Türkiye Tabipler Birliği yöneticilerinin gözaltına alınmasını, Eş Başkanımız Leyla Güven’in tutuklanmasını şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz."