DTK, Seyit Rıza ve arkadaşlarını andı

Demokratik Toplum Kongresi, Seyit Rıza ve arkadaşlarını anarken, Kürdistan gençliğinin onların yolundan ilerlediğine dikkat çekti.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmelerinin yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı bir açıklama yaptı.

Dersim Soykırımı'na dikkat çekilen açıklamada, Türk devletinin Kürt halkına dönük vahşice saldırdığı, uluslararası evrensel hukuk ilkelerini ayaklar altına aldığı vurgulandı.

Binlerce Kürt ve Alevinin katledildiği, on binlercesinin sürgünlere götürüldüğünün belirtildiği açıklamada, "Soykırımı lanetliyoruz" denildi.

'HALKIN HAFIZASI BULANDIRILMAK İSTENİYOR'

Açıklamada şunlar kaydedidi:

"TC devlet yetkilileri zaman zaman, Kürt halkının ve Alevi toplumunun ufkunu karartma, zihni ve hafızasını bulandırma amaçlı yaşananlara ilişkin açıklamalar yapmış olsalar da, bunlar hep dönemsel ve taktiksel olmuştur. TC asla kendi tarihi ve işlediği insanlık suçlarıyla yüzleşmemiştir. Alevi toplumu başta olmak üzere, tüm halkımızın ve insanlığın beklentisi TC’nin, halkımıza, Alevi ve diğer toplumlara karşı işlediği suçlarla gerçek manada yüzleşilmesi, özür dilenmesi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bildirilmesi, tüm halkların ve inanç topluluklarının özgür, eşit ve adil bir biçimde yaşayacaklarını garanti ve güvence altına alacak yeni bir sayfanın açılmasıdır.

TC’nin yüzyıldır esas aldığı ve uygulaya geldiği tek devlet, tek dil, tek millet, tek din ve tek mezhep politikası nedeniyle, Anadolu'daki bütün farklı inançlara ve kimliklere karşı, tümden tasfiye etme amaçlı büyük baskı, sindirme, asimilasyon ve katliam uygulamaları gerçekleşmiştir. Bu bir devlet politikası olarak, Kürt halkı ve Alevi toplumuna karşı derinleştirilerek ve tam bir soykırımı amaçlayarak sürdürülmüştür. Maraş, Sivas vb. katliamlar, Dersim katliamının bir devamı olmuştur.

'SİNDİRME VE ERİTME POLİTİKASI DERİNLEŞİYOR'

Günümüzde de, aynı zihniyet kendini güncelleyerek Alevi toplumuna karşı her yol ve yöntemi kullanarak baskısını ve şiddetinin dozunu artırarak sindirme ve eritme politikasını derinleştirmektedir.

Elbette, Alevi toplumu şahsında gerçekleştirilen bu uygulamalar, topyekûn Kürt halkına karşı geliştirilen inkâr, imha ve asimilasyon politikalarının bir parçası ve derinleştirilmiş hali olmaktadır. Şeyh Sait, Ağrı, Zilan, Koçgiri, Maraş, Sivas ve günümüzdeki Sur, Cizre, Nusaybin, Silopi vd. birçok katliam uygulamalarının tamamı aynı soykırımcı politikanın hayata geçirilmesi gerçeğidir.

'KÜRDİSTAN GENÇLİĞİ DİRENİŞİ SAHİPLENDİ'

Ama Pir Seyit Rıza’nın ardılları ve torunları olan Kürdistan gençliği ve kadınları, onun ve dava arkadaşlarının dik duruşları ve kahramanca direnişlerini kendilerine bayrak edinmiş ve onların izinden giderek büyük bir mücadele ve direniş ortaya koymuştur.

Kürdistan, Alevisiyle Sünnisiyle ve Kürdistan’da yaşayan bütün etnik, kültür ve inanç topluluklarıyla birlikte el ele ve yürek yüreğe, her toplumun ve bireyin özgürlüğünü, adaletini, eşitliğini ve yaşamını güvence altına alacak çağdaş, demokratik bir toplum olma yolunda inanç ve kararlılıkla yol alıyor.

Pir Seyit Rıza’nın torunları, ona ve dava arkadaşlarına bağlılığı, onların izinden yürümeyi bu büyük insani değerlerle anlamlandırmışlardır.

Bir kez daha, Pir Seyit Rıza ve onun idam edilen dava arkadaşlarının şahsında, katledilen bütün şehitlerimizi saygıyla anıyoruz."