Dünya medyasının gözüyle 15 Ağustos

15 Ağustos Atılımı, sadece Kürdistan ve bölgeyi sarsmadı, aynı zamanda Kürdistan ve gerillasını dünya medyasına da taşıdı. Önemli yayın organları, Kürt’ün patlak veren yeni direnişini görmezden gelemedi.

Dünya Mahsum Korkmaz’ın (Egîd) komutasındaki bir grup Kürt gerillasının adını ilk kez Siirt’in Eruh ilçesiyle duyacaktı. Yakın Kürt tarihine “15 Ağustos Atılımı” olarak geçen o baskında Kürdistan’ın küçük bir ilçesi kısa süreliğine Kürdistan dağlarında yeni yeni örgütlenen Kürt özgürlük savaşçılarının eline geçti. Askeri birliklerin bulunduğu bina, subay gazinosu, banka ve postane gibi Türk rejiminin Eruh’ta bulunan sembollerini kısa süren bir çatışmanın ardından ele geçiren gerillalar, cami hoparlöründen okunan bildiriyle Kürdistan Özgürlük Güçleri (HRK)’nin de kuruluşunu ilan etti. Eruh’ta o akşam yaşanan gelişmeler, Ankara’da deprem etkisi yapacaktı.

Türk devletinin niyeti önce Eruh’ta patlayan “ilk kurşunları” gizlemekti. Ancak birkaç gün geçmeden dünya medyası bu küçük ilçenin adını sıkça telaffuz etmeye başladı. Her ne kadar Türk basını ilk kez 18 Ağustos günü Eruh’tan ilk haberleri geçse de (onlar da devlet birimlerinin açıklamasıydı) Kürt gerillalarının baskınını BBC, Amerikan’ın Sesi ve Tahran radyosu ilk kez dünyaya duyurmuştu. 15 Ağustos’u takip eden günlerde ise Kuzey Kürdistan, Avrupa ve Amerikan medyasının gözünü çevirdiği bir bölge oldu. O gece Eruh’ta yaşananlar için ise “Kürt direnişinin başlama fişeği” deniliyordu.

15 Ağustos’u takiben 1985, 1986 ve 1987 yıllarındaki dünya medyasının arşivi tarandığında bölgede çatışma ve gerilla savaşının gittikçe daha fazla gündeme geldiği görülüyor. İşte İngiltere’de yayınlanan The Guardian ve The Observer, ABD’de çıkan New York Times, Almanya’da yayınlanan Frankfurter Allgemeine Zeitung ve Kanada’da çıkan The Globe and Mail gazetelerinin anlatımıyla Kürdistan’daki gerilla mücadelesinin 1984-1987 yılları arasındaki kısa kronolojisi:

7 MİLYON VE DİLLERİ YASAK

Kürt direnişçilerin eş zamanlı birçok saldırı başlattığı iddia edildi (Le Monde /AFP, 20 Ağustos 1984):

Türk askeri makamları, Kürt direnişçilerin Siirt ve Hakkari illerinde Çarşamba günü başlattıkları saldırılara ilişkin yerel basının haber yapmasını yasakladı. Bununla birlikte saldırılar, 17 Ağustos Cuma günü Ankara’daki iletişim müdürlüğü tarafından doğrulandı. Ankara’daki başka kaynaklar, Şirvan ve Şırnak ilçelerinde de Çarşamba akşamı Kürt isyancıların iki müdahalede bulunduğunu ve daha ağır bir bilanço olduğunu belirtiyor: Saldıranlar ve güvenlik güçlerinden en az 11 ölü ve onlarca yaralı. Aynı kaynaklara göre bu saldırılar, Irak’ın Türkiye ile sınır olan dağlık bölgelerinden gelen ayrılıkçı Kürdistan İşçi Partisi üyeleri tarafından gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin güneydoğusunda 7 milyon dolayında Kürt yaşıyor. Resmi olarak farklı bir topluluk olarak varlıkları kabul edilmiyor ve aralarında birçoğu Türkçeyi bilmese de dilleri yasaklı.

CESARETLİ VUR KAÇ TAKTİKLERİ

Türk ordusu sınırlardaki Kürtlere karşı (The Guardian, 25 Ağustos 1984):

Türk siyasi kaynaklarının bildirdiğine göre Kürt ayrılıkçı gerillalarının peş peşe gerçekleştirdikleri eylemlerden sonra Türkiye askerlerini Irak-İran sınırına gönderdi. Eruh’taki cesaretli vur-kaç taktikleri ve Kürt gerillalarının ülkenin güneydoğusunda yer alan Şemdinli ilçesinde bulunan askeri birliklere gerçekleştirdikleri saldırıların ardından Türkiye’yi askeri birliklerini güçlendirmeye sevk etti. Bölgede büyük bir askeri hareketlilik mevcut.

KÜRT İSYANCILARIN PEŞİNE DÜŞTÜ

Türk askerleri sınır boylarında Kürtlerin peşinde (Frankfurter Allgemeine Zeitung, 26 Ağustos 1984):

Türk ve Kürt kaynaklarına göre; Türk ordusunun seçkin 400 askeri Irak-İran sınırında Kürt isyancıların peşine düştü. Aynı kaynaklar, Türk birlikleri helikopterlerin desteğiyle geçtiğimiz hafta 22 km İran’ın ve 14 km de Irak’ın içine girdi. Sınır ötesi operasyonu komşu devletlerin onayıyla gerçekleştirdi. Türkiye, Mayıs 1983’te de aynı bölgede benzer bir harekat düzenlemişti. Diyarbakır’daki Türk askeri yetkililer her yerin didik aranacağını söylüyor. 15 Ağustos günü sayıları 600 civarında olduğu tahmin edilen Kürt isyancılar, Türkiye’nin doğusunda askeri binalara ve bir bankaya saldırmıştı. Asilerin daha sonra dağlara kaçtıkları belirtiliyor. Geçtiğimiz hafta ise bu olayın akabinde 210 Kürt gözaltına alındı. Türkiye, İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Sovyetler Birliği’nde 16 milyon Kürt’ün yaşadığı tahmin ediliyor.

SÜRPRİZ SALDIRILAR APOCULARIN İŞİ

Kürt isyancıların saldırıları sonrası operasyonlar sürüyor (Le Monde, 29 Ağustos 1984):

Ayrılıkçı Kürt isyancıların 15 Ağustos’ta saldırı düzenlediği ve resmi bilançoya göre 2 ölü ve 11 yaralının olduğu Güneydoğu Anadolu’daki Eruh ve Şemdinli ilçelerinde durum normale dönmüş görünüyor. Ancak bu dağlık bölgedeki temizlik operasyonları devam ediyor. Bu ayrılıkçılar hangi gruba mensuplar? Askeri operasyonlar tamamlanmadıkça, detaylı resmi açıklama olmayacak. İlk bilgilere göre sürpriz saldırılar, Türkiye’de “Apocular” olarak tanınan ve Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra komşu ülkelere sığınan PKK militanlarının işi. Türkiye-Suriye ve Türkiye-Irak sınırlarından sızdıkları ve Türkiye’de yerel destek gördükleri iddia ediliyor.

KÜRTLERE KARŞI DEVLETLER CEPHESİ

Ankara, Irak ve İran’ın onayıyla Kürt isyancılara saldırmak istiyor (Le Monde, 19 Ekim 1984):

Türkiye, Irak, İran ve hatta Suriye arasında Kürtlere karşı bir devletler cephesi oluşturulmasına mı tanıklık edeceğiz? Onlar (Kürtler), bu dört ülkenin sınırlarındaki dağlık bölgelerde yaşayan, aynı dili ve kültürleri paylaşan 20 milyon. 17 Ekim Çarşamba günü Türk Başbakanı Turgut Özal, Ankara’daki Meclis’te yaptığı açıklamada hükümetinin, Kürt isyancılara karşı Bağdat ile “koordineli bir eylem” için anlaşma sağladığını söyledi. Özal, yakında benzer bir anlaşmanın Tahran ile de yapılacağını sözlerine ekledi. Başbakan, 15 Ağustos’tan bu yana Doğu Anadolu’da isyancılara karşı başlatılan operasyonlar sırasında “18 Türk askeri ve 10 terörist” öldüğünü belirtti.

Özal, yürütülebilecek operasyon türüne ilişkin herhangi bir bilgi vermedi. Bu konudan haberdar olan kaynaklara göre, Türk Dışişleri Bakanı’nın geçen Pazar günü Irak’a ziyareti sırasında Bağdat ile yapılan anlaşma, Türk ordusunun isyancıları takip etmek için Irak topraklarına girmesine izin veriyor. 1978 ve 1980’de de iki ülke arasında benzer anlaşmalar yapılmış ve Türk ordusu geçen Mayıs ayında Irak topraklarına baskın yapmıştı. Resmi olarak doğrulanmayan bilgilere göre, sınır hattına yığılan Türk birlikleri son günlerce birçok nokta operasyonu gerçekleştirdi.

OPERASYONLARIN BASTIRAMADIĞI AYAKLANMA

Doğu Anadolu’da Kürtlere karşı Türk askerinden operasyon (Frankfurter Allgemeine Zeitung, 22 Ekim 1984):

Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde Kürt isyancıların yanı sıra Ermeni asilere yönelik başlayan askeri operasyon beklenmedik bir hal alıyor. Çünkü iki aydır olağanüstü gelişmelerin yaşandığı bu bölgelerde gelen sıcak haberlerin sonu gelmiyor. Son olarak 2. Dünya Savaşı sırasında İran’ın kuzeybatısında bir Kürt devleti kurulmuş, ancak uzun ömürlü olmamıştı. Daha sonra Türkiye, İran ve Irak’ta Kürtlerin devlet kurma girişimleri hep sonuçsuz kalmıştı. İki ay önce başlayan ve operasyonların bastıramadığı bu ayaklanmayla Kürtler yeni bir girişimde bulunuyorlar.

“Güney Harekâtı” adı verilen operasyon, 15 Ağustos’ta Şemdinli ve Eruh’ta askerlere yapılan saldırı sonrası başlamıştı. O saldırılarda bir subay ile bir asker ölmüş, daha sonra ise gerillalar üç subay ile 12 askeri daha öldürdüler. Şimdiye kadar 12 teröristin öldüğü açıklandı. Gazetemize konuşan Ankara’dan bir yetkili saldırıların arkasında Moskova’nın olduğunu iddia etti.

PKK’NİN KÜRT DİRENİŞİ

Kürt Savaşı büyüyor (The Observer, 28 Ekim 1984):

Türkiye’nin içlerine doğru etkili olan Kürt isyanını bastırmak için Türk ordusu hava gücü desteğiyle Irak topraklarına operasyonlar yapıyor. Türk hükümetinin kendi içinde yüz yüze olduğu büyük krizlerden dolayı bu operasyonlara yönelik haberleri ikinci plana atıyor. Kürt isyanı, hali hazırda Türkiye’nin en ciddi sorunlarından birisidir. Kürt direnişi, Kürdistan İşçi Parti militanları tarafından yöneltiliyor. Başkenti Diyarbakır’ın olacak sosyalist bağımsız bir Kürt cumhuriyetini kurmayı amaçlıyorlar.

KÜRT İSYANI GİTTİKÇE BÜYÜYÜYOR

Türk askerleri Irak’ta (The Globe and Mail, 1 Kasım 1984):

Helikopterler ve ağır silahlarla destekli Türk komandoları, geçen haftalarda Türkiye’nin Güneydoğu illerinin ölümler ve sarsıntılar geçirmesine neden olan, gittikçe de büyüyen Kürt isyanına karşı hali hazırda Irak topraklarında büyük operasyonlara girişiyor. İdeal bir gerilla savaşı için uygun olan dağlık alanlar savaşçıların sınır boyunca hareket etmelerini, Türk devletinin askeri birliklerine tuzaklar kurup, saldırılar gerçekleştirip kendilerini saklamalarına elverişli ortam sağlıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde kurulan cumhuriyetin neredeyse parçalanmasına yol açan ve 1925’te başlayan Kürt isyanı hala Türkiye için bir ayak bağı.

İSYANLA İLGİLİ YENİ SAYFA AÇILDI

Bahar Kürt isyanını büyüttü (New York Times, 17 Mayıs 1987):

Yüzyıllardır kaderi değişmeyen bu eski ve belalı topraklarda isyanla ilgili yeni bir sayfa açıldı. Çünkü Ağustos 1984’ten bu yana devam eden isyan şimdiye kadar üçtü biri isyancı, diğerleri sivil olmak üzere 600 insanın canına mal oldu. Geleneksel olarak soğuk kış ikliminden sonra başlayan ilkbahardaki geleneksel başkaldırılar aynı zamanda aşiretler ve ideolojiler arasında parçalanan 20 milyon Kürdün durumuna odaklanmış. Kürt nasyonalizmi yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başarmış. Fakat ulusları aşan farklı bir etnik ve dilsel gruba sahip olan Kürtler, tarihin akışı boyunca ulusal bir devlet statüsünü elde edememişler.