Egîd’in emanetiydi Sarı İbrahim

Batman’da yoksul ve emekçi bir ailede doğan Komutan Sarı İbrahim, genç yaşta tanıştığı Kürt Özgürlük Hareketi’nde Egîd’le başladığı yolculuğa, 13 yıl önceki şehadetine kadar durmadan devam etti.

PKK'nin öncü kadrolarından Ramazan Toptaş'ın (Sarı İbrahim) 1 Ağustos 2006'da bir kontra saldırısı sonucu şehit olmasının üzerinden 13 yıl geçti. Tarihin en onurlu sayfalarına altın harfle ismini yazdıran Sarı İbrahim, Kürtler içinde bir gerilla efsanesiydi. PKK'nin ilk gruplaşma aşamasında mücadeleyle tanışmış, 1978'de saflarına katılmıştı. Mahsum Korkmaz (Egîd) ile Botan'da birlikte ilk savaş birlikleri içinde yer almıştı.

Kürdistan tarihinde yeni bir dönemi başlatan Kürt Özgürlük Hareketi, aynı zamanda yüzlerce yeni kahramanı da Kürdistan tarihine bahşetti. Hepsi birer abide, yaşanılırken yazılan destan, Kürt’ün bitmeyen romanı gibi. Bunlardan biridir Komutan Sarı İbrahim. Şehadetinin 14. yılına giriyoruz.

EMEKLE, KANLA, CANLA GELİNDİ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Urfa’da bir köyü ziyaret ettiğinde yaşlı bir yurtsevere Kürdistan’dan, sömürgecilikten ve ulusal kurtuluş mücadelesinden bahseder. Yaşlı köylü, ‘iyi söylüyorsun, hoş ve doğru söylüyorsun ama bu halk üzerinde oturduğun kütük gibidir’ der ve ‘hiç kütük yeşerir mi’ diye de sorar. Toprağa, anaya, ülkeye bağlılık ve azim, Kürt tarihinde yeni bir dönemin başlamasına vesile olur. Kimi ‘baldırı çıplaklar’, kimi ‘yandım Allah çetesi’ der. Yoksul halkın yiğit çocukları Öcalan etrafında birleşir ve şu an halkların umudu olan PKK’yi yaratır. Hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği o kütük yeşerir, milyonların umudu haline gelir. Kütüğün nasıl yeşerdiğini ‘Evet biz Hareket olarak ekmek parası bulamayacak günlerden bugünkü düzeye geldik ama kanımızı dökerek, canımızı vererek. Uykusuzluk, yorgunluk, açlık nedir bilmeden, karanlık, kar, çamur, fırtına demeden yürüyerek geldik’ diyerek anlatır bu devasa mirasın yaratıcılarından Komutan Sarı İbrahim.

BATMAN’IN YİĞİT EVLATLARINDAN

Batman’da yoksul ve emekçi bir ailede doğan Komutan Sarı İbrahim, genç yaşta devrimci mücadeleye ilgi duyar. Birçok fraksiyonun bulunduğu Batman’da yeni petrol bulunmuş, petrol işçileri ve sendikal örgütlenme gelişmeye başlamıştı. 68 kuşağına denk gelen gençlik yıllarında efsanevi komutan Che temel ilgi odağı ve idolü olur. Çocukluk arkadaşı olan Mahsum Korkmaz, Gurbet Aydın ile birlikte yiğitlikleriyle kente nam salarlar. Batman’ın boyun eğmez, gözü kara gençlerinin yolu 1970’li yıllarda PKK’nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan’la kesişir ve artık onlar Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü kadroları içerisinde yer alır. Kürdistan’da devletin ‘tunçelleri’ olan işbirlikçi komprador ve feodal güçlere karşı Mazlum Doğan ve Komutan Egîd ile birlikte direnip zulmü, baskıyı kabul etmezler. PKK’nin gelişimi ve yayılımı karşısında şaşkına dönen devlet 1980 askeri darbesi ile PKK’yi bitirmeyi hedefler.

İLKLERİN KOMUTANIYDI

Tam da bu dönemde, yani 1980’de Komutan İbrahim, Öcalan’ın bulunduğu Lübnan sahasına geçer. Bir dönem Öcalan’la kaldıktan sonra Başûrê Kurdistan’a geçip ülkeye dönüşün adı olan 15 Ağustos Atılımı’nın alt yapı hazırlıklarını yapan birimler içerisinde yer alır. O süreçte Botan'ın çeşitli yerlerinde faaliyette bulunur, hazırlıkların yapılmasında en aktif görev alan komutanlardan biri olur.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, şöyle anlatıyor: “Daha 15 yaşına ulaşma düzeyinde olduğu için İbrahim arkadaşa, o zaman Küçük İbo diyorlardı arkadaşlar. Yani öyle bir isimlendirme olmuştu. 82 güzünden itibaren, Hareketimizin ülkeye yeniden dönüş hareketinde, kendini eğitip hazırlayan İbrahim arkadaş da yer aldı. Küçük İbo da bu özgürlük yürüyüşüne katıldı. Geri dönüşün ortalarında ülkeye döndü. 15 Ağustos Atılımı’nın hazırlanması sürecinde, gerillanın Botan, Zagros, Behdinan alanında yerleşme-üstlenme faaliyetlerine aktif olarak katıldı. O genç olma, küçük yaşta bulunma durumuna rağmen en zor işleri en fazla İbrahim arkadaş yaptı. Pratik becerisi, dağ yaşamıyla uyumu, yaratıcılığı O’nu her zaman aranır, birlikte yaşanılır ve çalışılmak istenilir kişilikler içinde hatta önde gelenlerinden yaptı.”

BOŞUNA ‘ZEHMETKEŞ’ DENİLMEDİ

15 Ağustos Atılımı’ndan sonra Botan'da Komutan Egîd ile birlikte bu atılımın sürekliliğini sağlamak ve bir çizgiye dönüştürmek için üzerine düşen bütün görev ve sorumlulukları yerine getirdi. 1986’dan sonra gerilla savaşının Kürdistan'ın tüm alanlarında başlatılması için daha Kuzey alanlarına geçerek eyalet ve bölgelerin açılımında öncü düzeyde rol aldı. Üstlendiği rolü yerine getirip sürekli en zor alanlarda kalarak Kürdistan savaş tarihi açısından başarılara imza attığı için arkadaşları arasında 'Zehmetkeş' adıyla anılmaya başladı.

Botan, Amed, Dersim, Güneybatı, Amanos, Karadeniz, Koçgiri, Akdeniz, GAP, Serhat eyalet ve alanlarının açılımında yer alan Komutan İbrahim, kaldığı eyaletlerin çoğunda komuta ve sorumluluk düzeyinde görevler üslendi ve bunları büyük bir başarıyla yerine getirdi.

ÖCALAN’IN SADIK ÖĞRENCİSİYDİ

Her fırsatta Kürt Halk Önderi Öcalan’ın yanına giden Komutan İbrahim, burada düzenlenen eğitimlere katıldı, daha zinde ve güçlü bir şekilde mücadele alanlarına, yeni atılımlar yapmak üzere dönüş yaptı. Öcalan’la kaldığı süre boyunca Öcalan’ı yakından gözlemler, büyük bir bağlılık ve sadakatle onu yaşamaya ve yaşamsal kılmaya çalışır.

Komutan İbrahim’in 28 yıllık gerilla yaşamı, Kürt Özgürlük Hareketi’nin savaş tarihini anlatıyor. Çocukluğunu ve gençliğini adadığı özgürlük mücadelesinde, gerillacılık yaptığı uzun yolculuğunda ülkemizin adım basmadık bir karış toprağını bırakmadığı gibi gerillanın Anadolu'ya taşırılması sürecinin de öncülerinden olmuştur.

GERİLLA TARİHİNİN ÖRNEKLERİNDEN

Dürüst, emekçi, üretken, halkına, önderliğine, partisine, mücadelesine ve yoldaşlarına bağlılığıyla tanınan Komutan İbrahim, Kürt Özgürlük Hareketi’nin gerilla tarihinin örnek militanlarındandır. Cesareti, özverisi ve güzel yoldaşlığın sembolü olarak tanımlanan Komutan İbrahim, kaldığı alanların tamamında halk ve gerilla güçlerinin moral kaynağı oldu.

Uzun mücadele tarihinde Kürt Özgürlük Hareketi’ne yönelik dış güçlerin geliştirdiği imha, tasfiye planlarına karşı mücadele ettiği kadar iç ihanet ve tasfiyeciliğe karşı da tavizsiz bir mücadelenin sahibiydi. 3. HPG Konferansı’nda Meclis Üyeliğine seçilen Komutan İbrahim, her dönemde doğal sorumluluk anlayışı, örgüt ve Hareketi koruma mantığıyla yaklaşarak Kürt Özgürlük Hareketi’nin kendisine yüklediği yöneticilik görevlerini de devrimci militan sorumluluğuyla yerine getirdi.

KONTRA SALDIRISI SONUCU ŞEHADET

Kürt Halk Önderi Öcalan’a, Kürt halkına ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne dönük imha konsepti üzerinden geliştirilen işgalci Türk devletinin komplocu saldırılarının arttığı bir dönemde 1 Ağustos 2006’da PKK içerisine sızmış bir MİT elemanı tarafından şehit edildi. Şehadetinin ardından büyük bir operasyon başlatıldı ve MİT tarafından düşürülmüş onlarca genç deşifre edildi, birçoğu Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı yaşadıkları ihanetin derin utancıyla itiraflarda bulundu.

Bedirxan Beg’den Seyid Rıza’ya, İhsan Nuri Paşa’dan Dr.Qasimlo’ya kadar Kürt düşmanları sıkıştıkları her anda haince yöntemlerle, hiçbir savaş ahlakını tanımayan metotlarla Kürt önderlerine kirli komplolar içerisinde oldu. Komutan İbrahim, Kürt halkı içerisinde hep Egîd’in emaneti olarak görüldü ve Komutan Egîd’’in yolunda gözünü kırpmadan yürüdü.

Şehadetinin 14. yılında her gerilla noktasında, gerillalar ve gerilla komutanları Komutan İbrahim’i anıyor, onun büyük savaşçı kişiliğini anlatıyor. Bugün İbrahim’in ruhu Xakurkê’de işgale karşı savaşıyor, diyor gerilla komutanları. Gerillanın namlusu, Rustemê Zal’in gürzü gibi ajanların, ihanetçilerin ve Kürt düşmanlarının enselerinde olacak, diye de ekliyorlar.