Eylemcilerin durumu kritik, seslerine ses olalım

HDP Amed il binasında açlık grevinde olan üç eylemci gözaltına alındı. Buna ilişkin HDP il binasında yüzlerce kişinin katılımı ile basın açıklaması düzenlendi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed il binasına dün yapılan baskına ve açlık grevinde olan üç eylemcinin gözaltına alınmasına ilişkin il binasında açıklama yapıldı. Açıklamaya HDP milletvekilleri, Tevgeren Jınen Azad (TJA), HDP belediye eşbaşkan adayları, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ilçe yöneticileri ve yüzlerce tutsak yakını katılırken, polislerin zırhlı araçlarla ve TOMA'larla binayı kuşatması dikkat çekti.

‘DİRENİŞLERİNE SES OLALIM’

Açıklamayı yapan HDP Amed Milletvekili Musa Farisoğulları, içinde oldukları sürecin tarihi olduğunu kaydederken, Leyla Güven’in 128 gündür açlık grevinde olduğunu söyledi. Farisoğulları, “Cezaevleri, Başur, Avrupa ve dünyanın birçok yerinde açlık grevleri var. Ve durumları kritik aşamayı geçti. Açlık grevleri üzerinde baskılar var ama bu baskılara karşı direniş veriliyor. Evet, üzerimizde baskı ve saldırılar var ama bizim mücadelemiz de bitmeyecektir, devam edecektir. Halkımız bilsin, eylemcilerin durumu kritik ve seslerine ses olalım. Her alanda direnişlerini yükseltelim, sessiz kalmayalım” şeklinde konuştu.

İl binasında çok fazla açlık grevcinin olduğunu belirten Farisoğulları, AKP ve MHP faşizmi tarafından binanın basıldığını, dün de baskın yapılarak  üç kişinin gözaltına alındığını ve eylemcilerin gözaltında grevlerini sürdürdüklerini ifade etti. Farisoğulları, “Bizim direnişimizi durduramazlar. Halkımızla yan yana durarak açlık grevlerine sahip çıkacağız. Bir şehadet kabul edilemez” diyerek herkese duyarlılık çağrısında bulundu. 

‘DÖRT BİR YANDA AÇLIK GREVLERİ VAR’

Ardından konuşan Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mart itibarıyla binlerce tutsağın açlık grevi eylemi gerçekleştirdiğine dikkat çekti.  Başaran, şöyle dedi: "İlk grup doksanlı günlerindedir. Taleplerini her yerde dile getirdik. İmralı'da başlayan tecridin tüm topluma uygulandığını söyledik. Tecrit kırım politikasıdır dedik. Leyla Güven öncülüğünde binlerce yoldaşımız barış iklimi oluşturmak için bedenlerini açlığa yatırdılar. Leyla Güven ve diğer yoldaşlarımız kritik aşamayı geçti. Bize gelen bilgilerde halsizlik, yürümekte zorlanma, kanama, mide krampı birçok arkadaşımızda görüldü. Van, Tarsus, Amed, Gebze’de ilk gruptaki yoldaşlarımızda bu belirtiler görülüyor. Bizim görevimiz de seslerine ses vermektir."

Başaran, şu bilgileri verdi: “Cihan Tamur Van cezaevinde 152 kişiden biri ve doksanıncı gününe girdi. Vücutta yara, böbreklerde sorun ve vücutta kanama var. Azim Sökemenli mide krampları, diş sızlama, şeker ve tuz alımında zorlanma var. Tarsus’ta Dılbrin Turgut iki defa üst üste kan kusmuş ve çok yoğun kan olduğu, kustuğu belirtildi. Çok fazla hassasiyetinin olduğu ve artık sıcağı algılamadığı belirtildi."

‘BİR DAKİKANIN BİLE ÖNEMİ VAR’

Başaran, bir dakikanın bile önemli olduğuna vurgu yaparak, “Onlar yaşatmak için bedenlerini ölüme yatırdı. İlk gruba yönelik müdahale tehditleri geldi bize. Müdahale ile bu direnişi kıramayacaksınız. Gelin kendi yasalarınıza uyun. Daha kötü bir sonuç çıkmadan önce tutsakların Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecrit talebini yerine getirin. Halkımız duyarlılığını göstermelidir. Arkadaşlarımız kişisel istekleri için açlık grevine girmedi, tam tersi, üzerimizdeki tecrit ve sessizlik kalksın diye bu eyleme başladı. El ele vererek bu sese ses olalım” dedi. 

Açıklama yüzlerce kişinin “Çocuklarımız onurumuzdur” sloganıyla sona erdi.