Farisoğulları: Elazığ Cezaevi işkence merkezine dönmüş

Elazığ Cezaevi'nde açlık grevinde olan tutsakların hücrelere konulduğunu söyleyen HDP Amed vekili Musa Farisoğulları, Elazığ Cezaevi'nin işkence merkezine döndüğünü belirtti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in öncülüğünde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemleri devam ediyor. Güven açlık grevinin 95. gününe girerken, tutsakların eylemi de 56 günü geride bıraktı. Tutsakların grevde olduğu cezaevlerinden biri de Elazığ Kapalı Cezaevi. Açlık grevindeki tutsakların durumu gün geçtikçe kötüleşirken, direnişçiler cezaevi idaresi tarafından tek kişilik hücrelere konuldu.

HDP Amed Milletvekili Musa Farisoğulları, incelemelerde bulunmak için Elazığ Cezaevi'ne gitti. Cezaevinin durumunu ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin konuşan Farisoğulları, Elazığ Cezaevi'nin işkence merkezine döndüğünü vurguladı. Tutsakların tek isteğinin Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik tecridin son bulması olduğunu hatırlatan Farisoğulları, "Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde bulunan tutsaklar baskı altında. Açlık grevindeki direnişçiler tek kişilik hücrelere alınıyorlar. Bu cezaevlerinden biri de Elazığ Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi. Orada psikolojik ve fiziki işkence uygulanıyor. Elazığ Cezaevi pilot bir cezaevi olarak belirlenmiş. Bu cezaevi işkence merkezine dönmüş durumda" diye konuştu.

KÜRTLER FAŞİST AKP-MHP İKTİDARINA BOYUN EĞMEYECEK

Elazığ Cezaevi'nde hak ihlallerinin en üst boyutta yaşandığına dikkat çeken Farisoğulları devamla şunları belirtti: "Tutsakların sağlık durumu gittikçe kötüleşiyor. Vekil arkadaşım Saliha Aydeniz ile incelemelerde bulunmak için cezaevine gittik. Cezaevine gittiğimizde ise askerlerin engeli ile karşılaştık. Daha sonra cezaevi müdürü ile görüşmek istediğimizi belirttik ama onlardan da olumsuz yanıt aldık. Görüşme taleplerimizin reddedilmesi aklımıza bir takım soruları getirdi. Elazığ Cezaevi'nde ne oluyor, kamuoyundan gizlenmek istenen nedir? Bu sorulara cevap bulmak için Elazığ devlet Savcısı'nı aradık fakat telefonumuza cevap vermediler. Biz de mahkemeye gittik bu sefer de bize savcının dışarıda olduğunu söylediler."

Söz konusu Kürtler olunca hukuk yollarının kapandığını vurgulayan Farioğulları, "Savcı, Hakim, Yönetici, Siyasetçi ve bu ülkenin iktidarı Kürtlere düşmanca yaklaşıyorlar. 2014 MGK toplantısında Kürt halkına yönelik alınan savaş kararı devrede şuan. Savaş politikaları ile Kürtlerin diz çökmelerini istiyorlar. 40 yıldır Kürtler savaş politikalarına karşı direniyorlar. Bundan sonra da Kürtler faşist AKP-MHP iktidarına karşı diz çökmeyecektir" dedi.

TECRİT TÜM ORTADOĞU'YA YAYILMIŞ DURUMDA

Konuşmasının devamında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride dikkat çeken Farioğulları, "Tecrit İmralı'da başladı şimdi de tüm Ortadoğu'ya yayılmış durumda. Bugün tüm topluma tecrit uygulanıyor. 300 tutsak yoldaşımız ve diğer direnişçiler Leyla Güven'in çığlığına ses oldu ve direnişlerini kararlı bir şekilde sürdürüyorlar. Bütün gayretimizle direnişçilerin çığlığını duyurmak için çabalıyoruz ama iktidar ve Adalet Bakanlığı ısrarlı sessiz kalıyorlar. Olumsuz bir sonuç yaşanması durumunda sorumlusu siyasi iktidar ve bu meclis olacaktır" diye konuştu.