Gazete dağıtımcısı Yakut anıldı

Gazete dağıtımcılarından Yılmaz Yakut (Kalo), ölümünün birinci yıl dönümünde anıldı.

Faili meçhul cinayetler ve gözaltında kayıpların yaşandığı '90’lı yıllarda Musa Anter'in “küçük generallerim” dediği gazete dağıtımcılarından Kalo (Yılmaz Yakut), ölümünün birinci yıl dönümünde Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesindeki Yeniköy Mezarlığı’nda bulunan kabri başında anıldı. Anmaya, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği'nin (MEBYA-DER) üye ve yöneticileri yanı sıra çok sayıda gazeteci ile aile bireyleri katıldı. Kalo’nun fotoğrafının mezar taşına bırakıldığı anmada, basın şehitleri anısına saygı duruşunda bulunuldu.

'YAŞAMI DERS GİBİYDİ'

Anmada konuşan DFG yöneticisi Hakkı Boltan, “Yılmaz arkadaşın çalışmaları bize her şeyi gösteriyor. İktidarın Kalo’ya zulmü bedeninde de yaşamında da kendini gösterdi. Yalnızca bedenine ve yaşamına baktığımızda faşizmin kitabını okuyabiliriz. Bu yüzden Özgür Basın’da Kalo’nun çalışmaları herkes için çok önemli bir örnektir. Bu örnek her zaman hatırlanacak ve özgür basın kitabında okunacak. Yaşamı bir ders kitabı gibiydi. Kalo yaşamı boyunca hiçbir zaman geri adım atmadı, varlığını haberlere adadı. Her çalışması haber ve hakikatin ortaya çıkması içindi. Bu yüzden Ape Musa’nın ‘küçük generallerim’ söylemini en hak edenlerdendi. Eğer ‘Ape Musa’nın ilk küçük generali kim’ diye soracak olursak, rahatlıkla Kalo diyebiliriz. Onun bu çalışmaları önünde saygıyla eğiliyoruz. Her zaman O’nu anmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

 Sonrasında konuşan Yakut’un annesi Mevlüde Yakut, “Çok farklı bir insandı, başka biriydi. Hayatı boyunca çok büyük zahmetler çekti. Ben üzülmeyeyim diye hiçbirini söylemezdi. ‘Bu yola girdiysek yolumuzda devam etmeliyiz’ diyordu. Yılmaz, çok dürüst bir insandı. Herkesin hakikatin yolundan gitmesini istiyordu. Çok zulüm görse de hiç zulüm görmemiş gibi çalışmalarına devam ediyordu” dedi.

 Anma, Yakut’un mezarına karanfil bırakılmasıyla son buldu.