Gerillada doktor olmak...

HPG Askeri Konsey üyesi Numan Amed'den etkilenerek gerilla saflarına katılan ve doktorluk yapan Silav Newal, "Yaralı arkadaşların tedaviden sonra iyileştiğini görmek bana moral veriyor" diyor.

Onlarca yıldır Türk devleti ve işbirlikçilerine karşı kesintisiz bir mücadele yürüten PKK gerillaları, kendilerini her alanda geliştirerek mücadelelerini çok boyutlu yürütüyor.

YJA Star gerillalarından Silav Newal de bu mücadelede aldığı eğitimler çerçevesinde, özellikle sağlık alanında yoldaşlarına ve mücadeleye katkı sunuyor. Botan dağlarında doktorluk yapan gerilla Silav, yoldaşlarını tedavi etmenin en büyük kaynağının moral olduğunu söylüyor.

Kürdistan’ın direniş kalelerinden Amed'de dünyaya gelen Silav Newal, dağlara adım atmadan önceki yaşamını şu sözlerle dile getiriyor: "1994 yılında Amed merkezde dünyaya geldim. 2010'da gerilla saflarına katıldım. Yaşım küçükken, evimizin köyde olmasından kaynaklı arkadaşların evimize gelmesiyle gerillaları görme imkanım oldu. O dönemlerde gittikçe gerillaya olan ilgim artıyordu. Özellikle o dönemlerde evimize gelen Amed saha Komutanı Numan arkadaşın üzerimde etkisi çok olmuştur."

'AMED SAHA KOMUTANI NUMAN YOLDAŞTAN ÇOK ETKİLENDİM'

Sistemde kadının kendini ifade edebileceği, varlığını koruyabileceği ve anlamlı yaşayabileceği bir yaşam zeminin olmadığına dikkat çeken gerilla Silav anlatımlarını söyle sürdürüyor:

"Sistem kadını öz biçimiyle tanımamakta ve kadını özünden uzaklaştırarak toplumu düşürmek amacı ile kullanmaktadır. Bu yüzden kadının sistemden tek kurtuluş umudu özgürlük safları oluyor. Amed halkı yurtseverliğiyle tanınan bir halktır.

Amed halkında varolan yurtseverlik zemininden kaynaklı tarihsel boyutta çok büyük bir bilinç olmasa da sadece günümüzde yaşanan imha, inkar politikalarına bakmak bile insanda büyük kin ve nefret oluşturmaktadır. Bu gerçekliği gördükten sonra içinde olduğun sistemin gerçekliğin yaşanılmaz olduğunun farkına varıyorsun. O yaşamın ne denli anlamsız olduğunu görüyorsun. Komutan Numan yoldaşı ilk gördüğümde daha çocuktum ama buna rağmen Numan yoldaşta Önderliğin dile getirdiği militanlık ve parti ölçülerini fark edebiliyordum. Numan yoldaşın Önderliğe ve partiye bağlılığı bende büyük etki yarattı.”

GERİLLA ÖZGÜRLÜĞÜN EN BÜYÜK İFADESİDİR

Genç yaşlarda yönünü dağlara çeviren gerilla Silav, gerilladaki ilişkin ilk anılarına ilişkin şunları anlatıyor: "Gerilla saflarına ilk geldiğimde özellikle dikkatimi çeken gerillanın yaşam tarzı ve derin yoldaşlığı oldu. Hele kadının elinde silahı, belinde raxtı görmek, bu dağlarda özgürlük için savaştığını, bir halk için mücadele ettiğini bilmek beni çok etkilemişti çünkü; sistemde bu denli ülkesi için, Önderi için, halkı için savaşan bir kadını görmek çok zordur.

Dağlardaki samimi ve dürüst yoldaşlığı görünce sistemdeki ilişkilerin dürüst olmadığının farkına vardım. Özellikle şahadete ulaşan şehit yoldaşlarımızın yoldaşlıkları beni çok etkilemiştir. Gerilla yeni bir kimliktir, yeni bir sistemdir, özgürlüğün en büyük ifadesidir. Sistemde gerillanın sadece silah kullandığına yönelik bir yaklaşım var. Oysaki gerilla, öncelikle yaşamın her ayrıntısı için bir bilinç ve bilme hareketidir. Bilmek, bir zorunluluktur çünkü; koşullar bunu gerektiriyor. Bunun için gerilla her yönüyle birikimli olmalıdır."

SADECE SİLAH KULLANMAK BİR GERİLLA İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR

Gerillanın kendini her alanda geliştirmesi gerektiğine dikkat çeken Silav Newal, gerillada bir sağlıkçı olarak sorumluluklarını nasıl yerine getirmesi gerektiğine ilişkin şunları belirtiyor: "İlk başta sağlığa karşı sıcak bir yaklaşımım yoktu, hatta kaygı bile yaşıyordum. Hep kendime diyordum; ‘Bu örgütte her şeyi öğrenebilirim ama sağlık çalışmalarını öğrenemem.’ Fakat daha sonra 2015 yılında Beytüşşebap hamlesinde yanımızdaki bazı arkadaşlar yaralandı ve ilk yardım müdahalesinde bulunabilecek kimse yoktu.

Bu nedenle o yoldaşları tedavi edemedik ve şahadete ulaştılar. Bu durum bende büyük bir etki yarattı ve zoruma gitti. O zaman anladımki sadece silah kullanmayı bilmek bir gerilla için yeterli değildir. Bir gerilla bu dağlarda her yönde ve her anlamda kendini derinleştirmelidir. Daha sonra kendime dair karar aldım ve ne olursa olsun öğreneceğim dedim. Yaşadığımız yaşamın gerçekliğinde savaş denen yakıcı bir gerçeklik var. Heran şahadetler ve yaralanmalar da olacak, bunun için sağlık alanında kendini geliştirerek katılmak bizim için büyük bir anlam ve önem kazanıyor."

SADECE FİZİKSEL TEDAVİ ETMİYORUZ

"Sur direnişi günlüklerini okuduğunda anladım ki sağlıkçıların çok tecrübeli olmamasından kaynaklı kayıpların yaşandığı gördüm" gördüm diyen gerilla Silav, Sur günlüklerini okuduktan sonra sağlık çalışmalarında kendini geliştirme kararı aldığını vurguluyor.

Önce teorik olarak, sonra da bir kaç yaralı yoldaşına müdahalede bulunarak sağlık alanında sorumluluk alan gerilla Silav, "Biz Türk devletine karşı savaşıyoruz . İnsan kendini her yönüyle geliştirmeli ve öyle bir düzeye getirmeli ki yaralanmamalıdır. Tabi savaş gerçekliğinde bazı şeyler insan iradesinin dışında öne çıkıyor” diyor.

Silav, şöyle devam ediyor: “Bana en çok moral veren durum yaralı arkadaşları tedavi ettikten sonra onların iyileştiğini görebilmektir. Burada yoldaşlarımı tedavi ettiğimde yaralanan benmişim hissiyatı oluşuyor. Yoldaşımızın çektiği acıyı hissederek tedavi ediyoruz. Bizde sadece fiziksel tedavi etmek yoktur, yoldaşlarımıza ruhsal ve psikolojik boyutta da yardımcı oluyoruz ve bunun en büyük kaynağı moraldir. Doktorluk yaptıktan sonra büyük moral aldım çünkü; korkulacak bir şeyin olmadığını gördüm. Bu sorumluluk ile geçen yılların intikamını almak için mücadele ediyorum."