'Hasankeyf'te tarih ve bellek dinamitleniyor'

Hasankeyf için bir araya gelen yaşam savunucuları, "Hasankeyf bizim umudumuzdur, umudumuzu dinamitleyemezsiniz" mesajını verdi. Eylemde, barajla birlikte 10 binden fazla insanın da zorunlu göçe uğrayacağına dikkat çekildi.

Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nin çağrısıyla aralarında sanatçılar, Sivil Toplum Örgütleri (STÖ), siyasi parti temsilcileri, onlarca çevre derneği, İstanbul ve çevre kentlerden gelen çok sayıda kişi, 2. Dünya Hasankeyf Günü kapsamında “Su olduk akıyoruz, Hasankeyf’te buluşuyoruz” sloganıyla bir araya geldi. Hasankeyf'le birlikte Süleymaniye, Roma, Barcelona, Bilbao, Brighton, Cenevre, Berlin, Hamburg, Frankfurt, Hannover, Münih, PortTownsnd gibi dünyanın 13 farklı şehrinde eylem düzenlenirken, Hasankeyf'te bir araya gelen yaşam savunucuları ise tarihi El-Rızk Camisi önünde eylem gerçekleştirdi. Katılımcılar alkışlar eşliğinde, "Katil proje dursun, Hasankeyf yaşasın" pankartını açarak, "Durdurun ve Dicle özgür aksın Hasankeyf yaşasın" dövizlerini taşıdı.

'BÖLGE HALKLARININ GÜNEŞİ SÖNDÜRÜLMEK İSTENİYOR'

Ortak açıklamayı yapan Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Federasyonu Başkanı Abdulhakim Daş, Hasankeyf'in sadece tarihi değil, mitolojik değerleri de barındırdığına işaret ederek, "Mitolojide güneş ve ateş özdeşleştirildiğinden, ateş suyla söndürülmez; kendi kendine sönmesi beklenirmiş. Bugün, Ilısu Barajı ile Hasankeyf su altında bırakılmak, bölge halklarının güneşi, Dicle Nehri’nin suları ile söndürülmek isteniyor" diye konuştu.

Daş, Hasankeyf'in 12 bin yıllık insanlık tarihine ışık tutacak, birçok arkeolojik veriyi içinde barındıran bir bölge olduğuna vurgu yaparak, barajla birlikte tüm insanları ve burada yaşam süren tüm halkların, geçmişle olan bağlarının koparılmasının hedeflendiğini söyledi. Daş, ayrıca baraj nedeniyle birçok kültürel varlıkla birlikte yerleşim yerinin sular altında bırakılacağını hatırlatarak, 10 binden fazla insanın da zorunlu göçle karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Daş, "Hasankeyf birkaç on yıllık değil, binlerce yıllık tarihin, emeğin ürünüdür. Birkaç on yıllık ömürlü baraj için kadim halkların yaşam alanları ve miras aldıkları her şeyin bir çırpıda, geri dönüşü olmayan bir şekilde yok edilmesi kabul edilemez" diye belirtti.

'SİZDEN DAHA GÜÇLÜYÜZ'

Daş, şunları da ifade etti: "Hasankeyf bizim umudumuzdur, umudumuzu dinamitleyemezsiniz. Dinamitleriniz kendi yalanlarınızı gün yüzüne çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Her şeye muktedir değilsiniz. Yaşamı yok etme pahasına Munzur’da, Karadeniz’de burada kurduğunuz barajlar bir gün yıkılacak, oradaki ekosistem onarılmaya çalışılacak ve sular özgür akacak. Çocuklar yeniden nehir kenarlarında gülüp oynayacak, balıklar özgürce nehirde dolaşacak, topraklar yine suya kavuşacak, kuşlar ve binlerce canlı yine çevresine yuvasını yapacak, ağaçlar filizlenecek ve yaşam geri gelecek. Çünkü biz sizden daha güçlüyüz."

'TARİH VE BELLEK DİNAMİTLENİYOR'

HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan da Hasankeyf’le birlikte bir tarihin ve belleğin dinamitlendiğini söyleyerek, ortak mücadele çağrısında bulundu.