İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 468'incisi İHD Şube binasında düzenlendi. Kayıp yakınları ve İHD yöneticilerinin katıldığı eylemde, gözaltında kaybedilenler ile faili meçhule kurban gidenlerin fotoğrafları taşındı.

Eylemde konuşan İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, kayıpların akıbetini sormaya devam ettiklerini, ancak halen faillerin korunduğunu vurguladı. Hakikatleri Araştırma Komisyonu'nun kurulması gerektiğini kaydeden Örhan, ailelerin kaybedilen yakınlarının akıbetini asla unutmadığını ve bu durumu en iyi onların bildiğini söyleyerek, hakikatler ortaya çıkana kadar mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi.

Örhan, "Annelerimiz buradan her defasında barış taleplerini ve barış çığlıklarını dile getiriyorlar. Bizim canımız yandı. Biz evlatlarımızı kaybettik. Başka kimsenin canı yanmasın. Bizler savaş istemiyoruz. Bizler barış istiyoruz diye haykırıyorlar. Maalesef geldiğimiz noktada barış istemek suç sayılıyor. Ancak barış istemek suç değildir. Anneler barış istiyorsa, başka annelerin canı yanmasını istemiyorsa ve barış diyorlarsa bu suç değildir. Bizler de insan hakları savunucuları olarak barışı istemek suç değildir diyoruz" diye konuştu.

ERCAN US'UN HİKÂYESİ

İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, 1993 yılında Amed'in Silvan ilçesinde katledilen Ercan Us’un hikâyesini okudu. Yalçın, katledilen Ercan Us’un babası Mehmet Şirin Us’un verdiği bilgiler doğrultusunda Us’un olaydan üç gün önce Van’ın Erciş ilçesinde kaza yapan akrabalarını arabayla almaya gittiğini ve sonrasından Silvan'a döndüğü sırada gece saat 23.00 sıralarında aracının önünün Feridun mahallesinde sivil giyimli şahıslar tarafından kesildiğini belirtti. Us’un aracı durdurulduktan sonra kalaşnikoflarla hem arkadan hem de önden yaylım ateşine tutulduğunu aktaran Yalçın, kendisinin olay yerinde hayatını kaybettiğini ve cenazesinin kurşun izlerinden tanınmaz hale geldiğini dile getirdi.

Yalçın, Us ailesinin yaptığı tüm hukuki girişimlere rağmen cinayetin "faili meçhul" olarak kayıtlara geçtiğini ifade etti.