KCK: Önderliğin özgürlüğü için mücadele birincil sorumluluğumuzdur

KCK, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’ı kutlayarak onun özgürlüğü için mücadele etmenin birinci sorumluluk olduğunu söyledi. KCK herkesi 4 Nisan kutlamalarına katılmaya ve her yeri ağaçlandırmaya davet etti.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan nedeniyle yazılı bir açıklama yayınladı. Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlayan KCK, “Kurdistan halkı açısından yeniden doğmayı ve var olmayı ifade eden bu tarihsel ve anlamlı doğuşu her yerde güçlü eylem ve etkinliklerle kutlamak çok önemlidir. Ülkede ve yurt dışında bulunan yurtsever Kurdistan halkı dostlarıyla birlikte 4 Nisan’ı bu temelde karşılamalı ve kutlamalıdır” dedi.

KCK, herkesi 4 Nisan’daki kutlamalara katılmaya ve her yeri ağaçlandırmaya davet etti.

KCK’nin açıklaması şu şekilde:

“Kurdistan halkı açısından içerisinde bulunduğumuz çağda en anlamlı günü ifade eden 4 Nisan Önderlik doğuşunun 75. yılına girmiş bulunuyoruz. Bu anlamlı ve önemli günü tüm yurtsever Kürdistan halkına, kadınlara, gençlere, ezilen Ortadoğu ve dünya halklarına kutluyoruz. Bu anlamlı günü kutlarken kurtuluş ve özgürlük mücadelesini başlatarak Kurdistan halkını yok olmaktan kurtaran Rêber Apo’yu saygıyla selamlıyoruz. Kurdistan halkı açısından yeniden doğmayı ve var olmayı ifade eden bu tarihsel ve anlamlı doğuşu her yerde güçlü eylem ve etkinliklerle kutlamak çok önemlidir. Ülkede ve yurt dışında bulunan yurtsever Kurdistan halkı dostlarıyla birlikte 4 Nisan’ı bu temelde karşılamalı ve kutlamalıdır.

4 NİSAN YENİ BİR MİLADI İFADE EDİYOR

4 Nisan Kurdistan halkı açısından çok büyük bir anlama sahiptir. Kurdistan halkı soykırımcı sömürgeci düzen altında inkar ve imha sürecine alınıp yok edilmek istendiği, bu sürecin sonuna yaklaşıldığına inandırıldığı bir dönemde Önder Apo tarihsel bir itirazda bulunmuş, bu süreci tersine çevirecek Kürdistan halkını soykırımcı sömürgeciliğin yok edici çarkından çıkaracak ve yeniden diriltecek bir mücadele başlatmıştır. Önder Apo tüm yaşamını ve varlığını bu mücadelenin gelişmesi ve başarılmasına adamış, bu mücadelenin en çok yoğunlaşanı, üreteni, emek vereni olmuştur. Ortaya koyduğu yeni düşüncelerle Kurdistan'da sömürgeci kişiliğin aşılarak Kürt halkını ve bireyini özgürleştirecek yeni bir kişiliğin, bilincin ve tarzın oluşmasının güçlü temellerini atmıştır. Önder Apo Kurdistan halkı açısından sömürgecilikten kurtulmanın mücadelesini başlatmakla kalmamış, geliştirdiği özgürlük felsefesiyle Kurdistan’da özgür yaşamı geliştirecek ve inşa edecek yeni bir birey ve toplum gerçekliğini de yaratmıştır. Bu tarihsel özelliklerden dolayı Önder Apo’nun doğuşu ve varlığı Kurdistan halkı açısından yeni bir miladı ifade etmektedir.

ÖNDERLİĞİN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE BİRİNCİL SORUMLULUĞUMUZ

Önder Apo’nun Kurdistan ve Ortadoğu’da başlattığı halkları özgürleştiren, sömürüyü ortadan kaldıran mücadelesi karşısında rahatsız olan, sömürü ve soykırım düzeninin yaratıcıları ve bundan nemalanan yerel, bölgesel ve uluslararası güçler bu sürecin önünü almak amacıyla uluslararası komployu gerçekleştirmiş, Önder Apo insanlık tarihinin en ağır esaret koşullarından biri olan İmralı tecrit ve işkence sistemine alınmıştır. Fakat Önder Apo geçen bu 24 yılı tarihteki tüm esaretlerden intikam alırcasına geçirmiştir. Esaret koşullarında daha büyük bir yoğunlaşma yaşamış ve bunun sonucunda halkları, kadınları, tüm ezilenleri kurtuluşa erdirecek çağın manifestosunu geliştirmiştir. Tüm esaretleri anlamlandırmış; bu esaretleri yaratan her türlü siyasi, toplumsal, kültürel etkenleri ortadan kaldıracak bir mücadele çizgisini ve özgür yaşam perspektifini insanlığın önüne koymuştur. Yaşamın her saniyesini anlamlandırmış, insanlığın en değerli evladı olma duruşunu ortaya koymuştur. Önderliğimiz bu karakteriyle hem halkımızı hem de bizleri en büyük onur sahibi yapmıştır.  Bu önderliğe tüm insanlık da halkımız da bizler de borçluyuz. İnsanlığa, halkımıza ve bizlere tüm bunları kazandıran Rêber Apo’yu derinden anlamak, hissetmek, onun fiziki özgürlüğü için mücadele etmek ve bunu sağlamak bizlerin birincil görevi ve sorumluluğudur.

ÖNDERLİK ÜZERİNDEKİ TECRİTLE KÜRT SOYKIRIMI BAĞLANTILIDIR

Önder Apo ve uluslararası komplonun daha derinden anlaşılmasına ihtiyaç vardır. 24 yıllık esaret ve ağır tecrit, soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Kürt soykırım politikasının sonucudur. Tecridi bu derecede ağır hale getiren Rêber Apo’nun sistem karşıtı ve bölge gericiliğinin köklerini kurutan bir ideolojik ve politik duruş içinde olmasıdır. Uluslararası komplocu güçler sadece komplonun değil, Türk devletinin uyguladığı soykırım sisteminin de ortağıdırlar. Politika ve uygulamalardan böyle olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu açıdan Rêber Apo üzerinde İmralı’da uygulanan politika bir soykırım politikasıdır. Uluslararası komplo, esaret ve tecrit sadece bir Kürt önderine uygulanan yaklaşım değildir. Kürtlerin ne ile karşı karşıya olduğu, Kürt düşmanı politikaların ne olduğu ve neyi amaçladığı en iyi biçimde İmralı’ya bakarak anlaşılabilir. Kürt soykırımı için ne tür bir özel savaş yürütülüyorsa Rêber Apo üzerinde de bu politikalar yürütülüyor. Şu anda Rêber Apo üzerinde somut uygulanan politikalar ne ise dışarda hareket ve halk olarak bize de aynı politikalar uygulanmaktadır. Farklı olan sadece koşullar ve yöntemlerdir. Hem bizler hem Kürt halkı hem de Kürt halkının dostları tarafından bu gerçekliğin daha iyi anlaşılması gerekmektedir. Önderlik esareti, tecrit ve Kürt soykırımı arasındaki bağı daha iyi anlamamız ve buna karşı daha güçlü bir tutum ve mücadele içerisinde olmamız gerekmektedir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için yürütülen mücadele Kürt soykırımına karşı verilen mücadele olduğu bilinciyle hareket etmeli ve Önder Apo’yu daha güçlü sahiplenmeliyiz. 4 Nisan’ı da bu bilinç ve duruşla karşılamalı ve kutlamalıyız.

FAŞİST REJİME KARŞI MÜCADELE YÜKSELTİLMELİ

Kürt düşmanı zihniyete ve karaktere sahip olan AKP-MHP’nin Önder Apo üzerindeki tecridi derinleştirmesi Kürt soykırımı ile tecridin birbiriyle olan bağını ortaya koymaktadır. Faşist AKP-MHP iktidarı soykırımcı sömürgeci zihniyeti temsil etmekte ve Kürt soykırımının gerçekleşmesini amaçlamaktadır. AKP-MHP’nin Kürt düşmanı karakteri ve yürüttüğü politikalar artık herkes tarafından bilinmektedir. Fakat bilinmesi gereken diğer önemli bir gerçeklik de bunun Önder Apo üzerindeki tecridin derinleştirilerek yapıldığıdır. AKP-MHP’nin bu yaklaşımı tecrit gerçeğini, tecridin Kürt soykırımıyla olan ilişkisini tüm gerçekliğiyle ortaya koymaktadır. Bizim bu gerçeği daha fazla bilince çıkarmamız, tecride karşı mücadelenin Kürt soykırımına karşı mücadele olduğunu ve bu mücadelenin faşist AKP-MHP iktidarının yıkımından geçtiğini bilmemiz ve bu temelde AKP-MHP faşizmine karşı mücadeleyi yükseltmemiz gerekmektedir.

ÖNDERLİK KADINA VE KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNE BÜYÜK ÖNEM VERDİ

Rêber Apo sadece Kürt halkının özgürlüğü için değil, tüm ezilen halkların özgürlüğü ve kurtuluşu için çaba içerisinde olmuş ve bunun mücadelesini vermiştir. Böyle bir düşünceye ve duyguya sahip olduğundan tüm insanlığa seslenen ve tüm insanlığı etkileyen kadın özgürlükçü ekolojik demokratik toplumcu bir paradigma inşa etmiştir. Önder Apo’nun kadın özgürlük çizgisine ve ekolojik zihniyete dayalı paradigması taşırılan her yerde insanlığı etkilemektedir. Sosyalizmin devleti olamayacağı, demokratik konfederalizmle sosyalizmin var olacağı, halkların, kadınların ve tüm ezilenlerin böyle bir sistem içerisinde özgür olabileceği ve yaşayabileceği bilinci tarihin en büyük zihniyet devrimlerinden biri olarak toplumları etkilemektedir. Önder Apo kadına ve kadın özgürlüğüne büyük bir önem verdiğinden paradigmasını kadın özgürlüğüne dayandırmış, kadın özgürlüğünü tüm özgürlüklerin öncülü olduğunu belirtmiştir.

Günümüz hastalıklı dünyasını yaratan kapitalist modernitenin aşılması için en çok çaba gösteren ve bunun zihniyetini ve formüllerini geliştiren kişiliklerden biri Önder Apo’dur. Rêber Apo kadın özgürlüğüne ve ekolojik zihniyete dayalı paradigma ve demokratik modernite çizgisini geliştirerek kapitalist modernitenin hastalıklı dünyasına çare bulmuştur. Egemenlerin, sömürücü ve iktidarcı sınıfın ömrünü biraz uzatmaya yarayan kapitalist modernite ve onun demokrasi anlayışını aşacak, insanlığın yaşadığı bunalıma, krizlere ve tüm hastalıklara çözüm olacak formül ve zihniyet Önder Apo’nun geliştirdiği paradigma ve demokratik modernite çizgisidir.

4 Nisan’ı doğru anlama ve anlamlı bir şekilde kutlamanın en önemli bir yolu da Rêber Apo’nun paradigmasını, ideolojisini, özgürlük, demokrasi ve yeni yaşam anlayışını daha derinden anlamamız ve bunu tüm insanlığa taşırmamızdır. Bu her Kürt bireyinin en temel sorumluluğudur. Her Kürt bireyi tüm varlığını Kurdistan halkının özgürlüğü ve kurtuluşu için adayan Rêber Apo’nun yaşamını, duruşunu, fikirlerini daha derinden anlamalı; halkların, kadınların ezilenlerin kurtuluş manifestosu olan paradigmasının insanlığa taşırılması için çalışmalıdır. Bizim böyle bir çalışmayı güçlü bir şekilde geliştirerek uluslararası komploya karşı uluslararası düzeyde bir duyarlılık ve mücadele geliştirmemiz gerekmektedir.

Düşüncesi, duruşu, mücadelesi ve yaşamıyla insanlığa layık doğru evlat olmayı başaran Önder Apo’yu ve onun doğuşunu bir kez daha saygıyla selamlıyor, sevgilerimizi ve özlemlerimizi belirtiyoruz. Bu anlamlı doğuşu tüm yurtsever Kurdistan halkına, Rêber Apo’nun fedaisi olan gerillaya ve yurtsever Kurdistan gençliğine, kadınlara, Ortadoğu ve dünya halklarına kutluyoruz. Halkımız ve dostları bulundukları her yerde 4 Nisan’ı büyük katılımla kutlamalı, yaşadıkları her yeri ağaçlandırmalıdır."