KCK: Mücadeleyi yükseltmek tarihi görevdir

KCK: 21. yılına giren uluslararası komplonun 3. Dünya Savaşı koşullarında sürdürülerek Kürt soykırımının tamamlanmak istendiğini görüp mücadeleyi yükseltmek tarihi bir görev haline gelmiştir. 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Kürt Halk Önderi’nin uluslararası komployla esaret altına alınmasının üzerinden 20 yıl geçtiğini belirterek,  “Bu komplo halklara karşı işlenen en ağır suçlardan biri olarak tarihe geçmiştir. Bu komploya katılanlar 100 yıldır Kürt halkına karşı uygulanan soykırımın suç ortağı olmuşlardır. İnsanlığın kadim halklarından olan Kürtler tarihsel toplumsal karakteri ve direniş değerlerinden güç alarak bu soykırımcı suç şebekesini mutlaka yenilgiye uğratacaktır. ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ sloganıyla komploya karşı gösterilen direniş mutlaka kazanacak, Önder Apo ve Kürt halkı birlikte özgürlüklerine kavuşacaktır” dedi.

KCK açıklamasında şunlar belirtildi:

ULUSLARARASI KOMPLO CEPHESİ ÖNEMLİ ORANDA ZAYIFLATILDI

“Uluslararası komploya karşı ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ direniş ruhuyla 20 yıldır büyük bir mücadele yürütülmektedir. Bu mücadele ile uluslararası komplo önemli oranda boşa çıkarılmıştır. Önder Apo esaret altına alınıp Kürt Özgürlük Hareketi tasfiye edilmek istenirken tersi sonuçlar ortaya çıkmıştır. Önder Apo düşünce ve siyasi gücüyle daha da büyürken, Özgürlük Hareketi de gelişmesini sürdürmüştür. Kürt halkı özgürlük mücadelesini Önder Apo çizgisinde bugüne kadar kesintisiz sürdürmektedir. Önder Apo, Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı arasındaki bağlar güçlenirken komplocular arasındaki ilişkilerde önemli sorunlar ortaya çıkmış; uluslararası komplo cephesi önemli oranda zayıflatılmıştır.

Kürtler üzerinde 1. Dünya Savaşı sonrası uluslararası komplo kurulmuştur. Kürtler üzerinde soykırım gerçekleştirme karşılığında Musul ve Kerkük İngiltere kontrolündeki Irak’a bırakılmıştır. Bu nedenle uluslararası güçler yüzyıldır Türkiye’nin Bakurê Kürdistan’da uyguladığı soykırıma göz yumuşlardır. 20. yüzyıldaki Ortadoğu siyasi düzeni bu Kürt soykırımı üzerine kurulmuştur. Bu nedenle Türk devletinin uyguladığı soykırımda bu uluslararası güçler de suç ortağıdır. 1998 9 Ekim’de başlatılan ve 15 Şubat 1999’da Önder Apo’nun esaret altına alınmasını sağlayan uluslararası komplo 20. yüzyıl başında kurulan bu soykırım sisteminin devamı olarak gerçekleştirilmiştir.

Uluslararası komplo ile Ortadoğu’daki Kürt soykırımı üzerine kurulan bu sistem sürdürülmek istenmiştir. Ancak bu sistem Kürtlerin mücadelesi ve Ortadoğu’da süren 3. Dünya Savaşı ile önemli oranda dağılmıştır. Önder Apo’yu esaret altına alan komplocu güçler cephesinde çatlaklar oluşmuş, parçalanmalar yaşanmıştır. Bunu komploya karşı 20 yıldır büyük bedeller ödeyerek mücadele eden ve 3. Dünya Savaşında özgürlük ve demokrasi hamlesi yapan Kürt halkı sağlatmıştır.

KOMPLO YENİ KOŞULLARDA SÜRDÜRÜLMEK İSTENİYOR

Türk devleti başta olmak üzere Kürtler üzerinde soykırım politikası uygulayan ve Özgürlük Hareketi düşmanı olan güçler Kürt soykırımı üzerine kurulu olan Ortadoğu düzenini yeniden kurmak istiyorlar. Türk devleti bunun için Kürt soykırım düzenini tüm dünyaya dayatmaya çalışmaktadır. 1. Dünya Savaşı sonrası Musul ve Kerkük’ü bırakarak Kürtler üzerinde soykırım yürütmek isteyen Türk devleti şimdi de Türkiye’yi pazarlayıp en kirli ve çirkin işbirlikçilik yaparak Kürtleri soykırıma uğratmak istemektedir. Bu temelde 1999’de Önder Apo’ya karşı gerçekleştirilen komplo günümüzde Kürt Özgürlük Hareketi yönetimine yönlendirilip tamamlanmak istenmektedir. Kürt Özgürlük Hareketinin yönetimi için ABD’nin aldığı tasfiye kararı Türk devletinin Kürt soykırım politikasını destekleyerek Kürt düşmanlarının Kürt halkının özgürlük mücadelesine saldırısını teşvik etmektedir. Özgürlük Hareketinin yönetimi hakkında çıkarılan bu karar Önder Apo’ya yönelik tecritle birlikte düşünüldüğünde, Kürt halkının özgürlük mücadelesine karşı uluslararası komplonun yeni koşullarda sürdürülmek istendiği görülecektir.

HAREKETİMİZ DİRENİŞ HAMLESİ BAŞLATMIŞTIR

 Bu gerçekliği gören Özgürlük Hareketimiz ‘Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ direniş hamlesi başlatmıştır. Önder Apo üzerindeki tecridi Kürt soykırımının ve halk üzerindeki tecrit ve baskının odaklandığı yer olarak gören Kürt demokratik siyasetçi Leyla Güven süresiz-dönüşümsüz açlık grevi başlatarak bu hamlenin doğal öncüsü haline gelmiştir. Derin yurtseverlik ruhu ve halk önderi olma sorumluluğu ile tecride karşı mücadelenin tarihsel anlamını görmüştür. Sürecin karakterini güçlü sezgileriyle anlaması Leyla Güven’in güçlü bir halk önderi karakterinde olduğunu göstermektedir. Özgürlük Hareketimiz tecride karşı kararlaştırdığı hamleyi başlatmadan Leyla Güven’in böyle bir eylem içine girmesi Özgürlük Hareketimizin de süreci doğru okuduğunu ve zamanında inisiyatif aldığının ifadesi olmaktadır.

HAMLEYİ BAŞARIYLA TAÇLANDIRALIM

21. yılına giren uluslararası komplonun 3. Dünya Savaşı koşullarında sürdürülerek Kürt soykırımının tamamlanmak istendiğini görüp mücadeleyi yükseltmek tarihi bir görev haline gelmiştir. AKP-MHP faşizminin iktidarda olduğu Türk devleti ve Kürt düşmanı tüm güçler Kürt halkının 3. Dünya Savaşı koşullarında güçlenip statü kazanacağını gördükçe saldırganlıklarını artırmış bulunmaktadırlar. Ancak AKP-MHP iktidarı zayıf bir konumda olduğu gibi uluslararası desteği de istediği düzeyde bulamamaktadır. Bu gerçeklik mücadele edildiğinde tecridin kırılıp faşizmin yenilgiye uğratılarak Kürdistan’ı özgürleştirilmesinin yakın olduğunu göstermektedir. Bu açıdan gençler ve kadınlar başta olmak üzere tüm Kürt halkı ve demokrasi güçleri AKP-MHP faşizmine karşı mücadeleyi daha da boyutlandırarak başlatılan devrimci demokratik hamleyi başarıyla taçlandırmalıdırlar.

Kürt halkının özgürlük mücadelesi tarihinde zorlu ve çok önemli bir dönemden geçilmektedir. Bu dönemlerde düşmanları yenilgiye uğratıp özgürlüğü kazanmak bedeller ödemekle mümkündür. 40 yıldır mücadelenin sürekli gelişip büyümesi on binlerce şehadetle, gaziyle, yüzbinlerce tutukluyla olmuştur. Şehitlerimiz mücadeleyi ayakta tutmakta ve geliştirmektedir. Özgürlük mücadelesi kazanılana kadar bu bilinçle ve fedai ruhla direnilecektir.

Bugünkü ‘Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ direnişi komploya karşı Önder Apo etrafında ateşten barikat kuran ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ direnişçilerinin fedai ruhu üzerinde yükselmektedir. ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ direnişçilerinin uluslararası komploya karşı fedai direnişi olmasaydı ne mücadeleyi ayakta tutabilir, ne de bugünkü fedai direniş ruhunu tutturabilirdik. Uluslararası komplo 20 yılını tamamlayıp 21. yıla girerken ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ direnişçilerini bir daha minnet ve saygıyla anıyor, tecridi kırıp faşizmi yenilgiye uğratıp, Kürdistan’ı özgürleştirme sözümüzü bir daha yineliyoruz.”