KCK: Seyit Rızaların izinde yürüyelim!

İdam edilişlerinin yıl dönümünde Seyit Rıza ve arkadaşlarını saygıyla anan KCK, “gençliği ve tüm Kürdistan halkını bu atalarının izinden yürümeye çağırıyor; onların özlemlerini gerçekleştirme sözümüzü bir daha yineliyoruz” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, İdam edilişlerinin 81. yılında Pir Seyit Rıza şahsında 15 Kasım 1937’de idam edilenleri minnet ve saygıyla andı. Onların Özgür Kürdistan, Özgür Dersim özlemlerinin mutlaka gerçekleştirileceği sözünü verdi.

KCK, Dersim soykırımı Türk devleti tarafından planlı yapıldığı gibi Seyit Rıza, oğlu ve Dersim ileri gelenleri de bilinçli, planlı ve bir hedef doğrultusunda idam edildiklerini belirterek, “Bu idamlar Dersim soykırımının sembolü olarak gerçekleştirilmiştir. Kendi kimliğinden, dilinden, kültüründen vazgeçerek medenileşmeyen, yani Türkleşmeyenlerin sonu idamdır mesajı vermişlerdir. Bu idamlar Dersimlileri sindirme ve susturma aracı haline getirilmiştir. Medenileşmeyenler, yani Türkleşmeyenler için yaşama hakkı yok, demişlerdir” dedi.

DERSİM TAMI TAMINA SOYKIRIMDIR

KCK açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi: “Dersim soykırımının planlı hazırlandığı 1937 öncesine ait birçok belgelerle kanıtlanmıştır. Bir karakol askerlerinin bir köyde kadına tecavüz etmeleri, tecavüz edilen kadının kocasının askerleri öldürmesi ve askerlerin üzerine gelmesini önlemek için tahta bir köprüyü yakmasının isyan gerekçesi sayılması soykırım saldırısının çok önceden planlanmasının dışa vurumudur. Çıbanbaşı gördükleri Dersim’in kendi kimliği, kültürü, dili ve inancından vazgeçmesi için soykırım saldırıları yapılmış; kadın, çocuk, genç, yaşlı on binlerce insan katledilmiş; on binlercesi de sürgün edilmiştir. Bunlar soykırım uygulamaları olduğu gibi, bu idamlardan sonra Dersim’de izlenen tüm politikalar ve uygulamalar da soykırım amaçlıdır. Dersim halkının 1938 sonrası yaktığı ağıtların derinliği ve etkileyiciliği tamı tamına soykırımı yansıtmaktadır. 1937’de gerçekleşen idamlar öncesi ve sonrası tüm politikalar ve uygulamalar uluslararası mahkemelerde yargılansa Türk devleti soykırım suçu işleyen bir devlet olarak sanık sandalyesine oturur.

70’Lİ YILLARLA BAŞLAYAN MÜCADELE DERSİM’İ YENİDEN AYAĞA KALDIRMIŞTIR

Tüm Dersimliler, tüm Kürt halkı, Türkiye halkları ve dünya halkları bilmelidir ki, Dersim’de bir soykırım yapılmıştır. Eğer bugün Dersim’de Kırmançki ve Kurmanci konuşan bir halktan söz ediliyorsa, bunu var eden 1970’li yıllarla birlikte başlayan mücadeledir. Bu mücadele ile son nefesini veren Dersim yeniden ayağa kaldırılmıştır. Dersim’de soykırım saldırısı hala sürdürülmekte ama buna karşı Dersim halkı, gençleri ve tüm Kürdistanlılar direnmektedir.

SEYİT RIZA’NIN ONURLU DURUŞU TÜM KÜRTLERİN DURUŞU OLACAKTIR

Bugün Kürdistan'da, Dersim’de bir özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriliyorsa bunu sağlatan Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam sehpasındaki duruşlarıdır. Şeyh Sait ve arkadaşlarının idam sehpalarındaki duruşlarıdır. Seyit Rıza’nın idam sehpasındaki söyledikleri tüm Kürdistan halkı için tarihi bir ders niteliğindedir. Soykırımcılar karşısında nasıl durulması gerektiği konusunda çarpıcı bir örnektir. Kürt halkı Seyit Rıza’nın idam sehpasında söylediği gibi soykırımcı sömürgecilere, onların özel savaşına, psikolojik savaşına, oyunlarına ve hilelerine boyun eğmeyecektir. Seyit Rıza’nın yaşamı boyunca gösterdiği onurlu dik duruş; tüm Kürtlerin sarsılmaz duruşu olacaktır.

ONLARIN ÖZLEMLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

Başta Kürt gençleri olmak üzere tüm Dersimliler ve Kürdistan halkı böyle ataları olduğu için gurur duyacaklardır. Onların özgürlük özlemlerini gerçekleştirmek için mücadele edeceklerdir. Atakanlar, Şiyarlar, Dr. Baranlar, Çetinler, Baran Dersimler, Medeniler, İsalar, Kemaller, Saralar, Zilanlar, Sorxwinler, Roza’lar ve binlerce şehidimiz bu atalarına bağlılık temelinde mücadele etmişlerdir. Bu mücadele Özgür Kürdistan ve Özgür Dersim gerçekleşene kadar sürdürülecektir.

İdam edilişlerinin 81. yılında gençliği ve tüm Kürdistan halkını bu atalarının izinden yürümeye çağırıyor; onların özlemlerini gerçekleştirme sözümüzü bir daha yineliyoruz.”