Koçerin Amed: Bradost yeniden direniş merkezi

KJK Yöneticisi Koçerin Amed, Bradost bölgesinin yeniden direniş merkezi haline geldiğini belirterek, "Bradost her saldırı karşısında öz savunmanın mutlaka yapılmasının sözleşmesi gibidir” dedi.

KJK yöneticilerinden Koçerin Amed, Xakurkê-Bradost alanının tarihteki yeri, Beritan çizgisiyle ihanetin boşa çıkarılması ve günümüzde yaşanan işgal saldırılarına ilişkin konuştu.

TARİHSEL OLARAK XAKURKÊ VE BRADOST

-Tarihsel açıdan ele alındığında, hem Xakurkê hem de genel olarak Bradost’u nasıl değerlendirmek gerekir?

Zagros dağ silsilesinin içinde İran, Irak ve Türkiye üçgeninde bulunan Xakurkê bölgesi jeo-politik olarak stratejik öneme sahip. Xakurkê mıntıkası aynı zamanda Bradost alanı olarak da tanımlanıyor. Hem tarihsel olarak, hem günümüzde bu coğrafya çok büyük önemde. Tarihsel olarak ana tanrıça kültürünün çekirdek yeri, tohum olup toprağa düştüğü, yeşerip, filizlenip boy verdiği kutsal mekânlar. Her şeyden önce buralar kadın diyarı, kadının dolayısıyla insanlığın öz anayurdu. Bu topraklar binlerce yıl ana tanrıça kültürüne beşiklik etti.

Ana Tanrıça kültürünün ana yurdu olan Zagros-Toros silsilesinin can damarı ise Bradost alanı. Zaten Bradost kelimesi de kardeşlik, dostluk ya da kardeşlerin ayrılmaz dostluğu, bütünlüğü, birliği anlamına geliyor. Bu alanda yaşayan halkımızın toprağa bağlılığı çok derin ve güçlü. Ahlaki politik, doğal yaşam değerlerini, özelliğini günümüz egemen uygarlığın saldırısı altında koruma cüretini göstermiştir. Kendi kültürel değerlerine, çok güçlü sarıldığından ve yaşadığından dolayı bu değerleri günümüze taşımasını bilmiştir. Bu coğrafyanın kadim toplumu çağın dışında kalma pahasına da olsa hiçbir zaman kültürel değerlerinden kopmamıştır. Var olmayı hep kendi kökleri üzerinde yeşermede bulmuştur. Tarih boyunca burası hep çatışma ve direniş alanı olmuştur. Uygarlık güçlerinin saldırılarına hep maruz kalan bu alan, bu saldırılara karşı kendisini aşiretler, konfederasyon şeklinde esnek yapılanmalara giderek savunmayı başarmıştır. Günümüzde Kürtlerin öz savunmasını nasıl gerçekleşmesine ilişkin örnek olan bir öz savunma gerçekliğini açığa çıkarmıştır. Zaten Bradost ismi de oradan geliyor. Bir olarak, birlikte güçlenerek, her saldırı karşısında doğal hak olan öz savunmanın mutlaka yapılmasının sözleşmesi gibidir. Bu sözleşme hayata geçtiği oranda halk ve toplum olarak kendini, sahip olduğun tüm kültürel değerlerinle koruyabilirsin, yaşatabilirsin.

Aşiret konfederasyonlarının bir araya geldiği, direndiği bir alan olarak da ifade edebiliriz bu alanı. Tarih boyunca uygarlığın saldırılarına karşı çeşitli biçimlerde hep direniş pozisyonunda olmuştur. Derin yurtseverlik, toprağa bağlılık bilinci böyle bir tarihsel gerçekliğe dayanmaktadır. Buradaki halkımız varlıklarının mekâna bağlı olduğunu çok iyi bilmektedir.

Xakurkê yani Bradost alanının mücadele tarihimiz açısından da önemi çok büyüktür. Özgürlük mücadelemizi başlattığımızda temel üst alanlarımızın başında geliyor. Önderlik de buradaki halkımızın derin yurtseverliğini bilerek bu alanda mücadelenin geliştirilmesini önemle belirtmiştir.

Agit arkadaşın kaldığı, 15 Ağustos Atılımı'nın ilk planlama tartışmalarının yapıldığı mıntıkadır. Gerillacılığın ilk pratiklerinin geliştiği alandır. Gerillacılığa ilk adım attığımız yerdir. Mücadele tarihimiz açısından yeri ve önemi belirleyicidir. Her taşın, her ağacının altında, her köşesinde, akan her ırmağının kenarında, sarp dağlarının doruklarında ve yamaçlarında gerillanın ayak izleri, özgür yaşam coşkusu sinmiştir. Birçok kez yoğun düşman saldırılarına karşı görkemli direnişler yaşanmıştır. Çok değerli arkadaşların şehadeti bu topraklarda yaşanmıştır.

Sadece PKK mücadelesi açısından değil, genel Kürt direnişinde de rol oynamıştır. Peşmerge kültürünün de yeşerdiği alandır. Peşmerge de zamanında Kürt direnişçiliği adına bu mıntıkada rol oynadı.

BERİTAN’IN DİRENİŞİ

1992’de Beritan (Gülnaz Karataş) ihanet ve işbirlikçiliğe karşı teslim olmayarak kendisini uçurumdan attı...

Şimdi heval Beritan (Gülnaz Karataş) kendini uçurumdan atmadı. Böyle ele almamak, değerlendirmemek gerekir. Beritan yoldaş Bradost alanının tarihine yakışır biçimde PKK direniş geleneğini kendi kişiliğinde yeşerterek, başta TC işgal saldırısına ve işbirlikçiliğe karşı amansızca savaşarak son mermisine kadar çatıştı, mücadele etti. Büyük bir inanç, kararlılık, bağlılıkla, direnerek savaştı. Ele geçmemek için fedai tarzda bir eylem gerçekleştirdi. İşgal ve işbirlikçiliğe büyük bir darbe vurdu. ‘Savaş gülüm, sıkı savaş, savaştıkça varız biz’ diyen fırtınalı bir kişilik, özgürlüğe kanat açan bir kadın devrimciydi. Elindeki silahı, yetmedi bedenindeki her hücresini mermi yaparak, her türlü ihanet, işbirlikçi ve işgal saldırılarına vurmuştur. TC’nin '90’lı yıllarda işbirlikçi güçlerin de desteğini alarak PKK gerillasını tasfiye hareketine karşı bedenini siper ederek, düşman saldırısını kırmıştır. Xakurkê yani Bradost mıntıkasında ihanet yerle bir olmuş, direniş Beritan yoldaşın öncülüğünde zaferini ilan etmiştir.

Özgürlük mücadelesi ve Önder APO’nun zafer tarzına sınırsız katılarak direnişi bir tarz ve çizgi haline getiren Beritan yoldaş, kadın ordulaşmasına giden tarihsel yolu da sonuna kadar açmıştır. Kadın devrimini gerçekleştirerek kadınların direniş diyarı haline gelmiş olan Xakurkê-Bradost alanı 21. yüzyılın başında tekrardan direnişin merkezi haline gelmiştir.

O dönemde neler yaşandı?

'90'lı yıllar PKK’nin başlattığı diriliş ve direniş mücadelesinin giderek yayıldığı, katılımların arttığı yıllardır. Kürdistan’da direniş ateşi PKK öncülüğünde tüm Kürdistan’da gürleşerek gelişmektedir. Buna karşılık '90’lı yıllar Özgürlük Hareketimizi tasfiye amaçlı, imha operasyonlarının da devreye konulduğu yıllar oldu. Çok sayıda asker ve teknik güçle yanına işbirlikçi güçleri de alarak tasfiye hareketi devreye konuldu. Botan başta olmak üzere Bakur eyaletlerinin tümünde 1990 yılından sonra daha da kapsamlı büyük operasyonlar yapıldı. Bu yılların en kapsamlı operasyonu 1992 yılındaki Güney Savaşıdır. Xakurkê ve Haftanin hattını kapsayan '92 Güney Savaşı bir konsept olarak ortaya çıktı. Türk devleti uluslararası güçlerin desteği, KDP’nin bizzat katılımıyla gerillanın temel üs alanı olan Xakurkê ve Haftanin’e işgal harekâtı başlattı. İşgal ve gerillayı tasfiye amaçlı çok kapsamlı bir saldırı planıydı. Her iki alanda da büyük bir direniş yaşandı.

PKK öncülüğünde gelişen Kürt direnişine karşı uluslararası güçlerin aktif desteği ile başlayan gerillaya yönelik imha saldırısında uluslararası güçler, bölgesel gerilik ve işbirlikçi güçler ortak bir araya gelerek ittifak halinde özgürlük hareketimize yönelmiştir. Kürt özgürlük hareketinin başta Bakur ve Başur'u saran özgürlük mücadelesi ve öz güce dayalı bağımsız gelişim çizgisini bu yönelimle engellemek amaçlanmıştır. Bu anlamda '92'deki Güney operasyonu uluslararası bir konsept olarak hayata geçirildi. Dün olduğu gibi bugün de geçerli olan gerçeklik budur. Aksi takdirde ne Türk devletinin ne de KDP’nin bu kapsamda operasyon yapma güç ve iradeleri vardır.

BERİTAN’IN EYLEMİ

Beritan neden böyle bir eylem yaptı?

Beritan yoldaş aydın özellikleri olan, kendisini Önderlik gerçekliğinde bilinçlendirmiş ve bu temelde katılım sağlamış bir arkadaş olarak özgürlük çizgisinde yaşama ve savaşma duruşu kazanarak komutanlaşmıştır. Kürdistan’da sömürgeciliğin farkında olarak özgürlüğün savaşmaktan, mücadele etmekten geçtiğinin farkına varmış ve bu temelde savaşa büyük bir istem, heyecanla katılım sağlamıştır. Yurtseverlik duygusu ve özgürlük bilinciyle kişiliğini oluşturan bir kadın militan olarak ‘savaşan özgürleşir, özgürleşen güzelleşir, güzelleşen sevilir’ diyalektiği ile Kürdistan’da doğru sevginin ölçülerini belirlemiştir. Bu anlamda Önder APO felsefesinde kendini var ederek döneme, tarihe cevap olmuştur. Yine o dönem kadına yönelik güvensiz, geleneksel-feodal anlayışlarla da kıyasıya mücadele etmiştir. Kendinde yarattığı özgürlük bilinci ışığında yaşadığı değişimi kendine güvenerek yaşama yansıtmıştır. Klasik, geleneksel erkek egemenlikli anlayışlara karşı öfke duyarak, bu anlayışlarla mücadeleyi, değiştirmeyi devrimciliğin gereği olarak görmüştür. Geri, geleneksel kadın duruşunu reddederek, özgür kadın kimliğine ulaşmanın yoğun mücadelesi içinde olmuştur. Beritan yoldaş baştan başa tam anlamıyla bir savaşçı kişilik, herkesi kendisine getiren ve kendine katan büyük bir kadın öncülüğünün gerçekleşmesi demektir. Kadın savaşamaz anlayışına karşı aldığı keskin tutum ile yaşam ve savaş pratiğinde kadın özgürlük duruşunu temsil etmiştir.

O Bese ve Zarifeler'in direniş geleneğinin mirasçısıydı. Yurtseverdi, devrimciydi. Toprağına, kültürüne bağlıydı. Düşmanın işgal saldırılarına karşı PKK’nin direniş çizgisini temsil etti. Saldırı ve ihanete karşı yapılacak tek şey tüm gücünle direnmektir. Beritan yoldaş ihaneti parçalamanın tek yolunun direnişten geçtiğini bilincine sahip olduğundan bu eylemi yaptı.

EYLEMİN SONUÇLARI

Beritan’ın eylemi sonrası neler değişti, ne kazanımlar elde edildi?

İşbirlikçi ve ihaneti dayatan çizgiye karşı çok radikal bir direniş çizgisi açığa çıktı. En büyük kazanımımız bu oldu. Savaşa katılan peşmerge gücünün içine girdikleri ihanet duruşunu sorgulattı, Başur halkını derinden etkiledi. Gerilla mücadelemizde direniş çizgi haline geldi. Kadının savaştaki duruşuna karşı duyulan güveni açığa çıkardı. Beritan arkadaşın eylemi sonrası genel yapımızda, sadece kadınlar değil erkeklerde kadınla birlikte yaşamayı, savaşa gitmeyi, kadının ardından yürümeyi kabul ettiler, benimsediler.

Bu eylem sonucunda Önderlik kadın ordulaşmasını gündemine aldı. Beritan arkadaşın şehadetine en anlamlı cevap, kadın ordulaşması ile oldu. Önderliğimizin, mücadeleye başladığı ilk günden itibaren kadın özgürlüğü temel gündemiydi. Kadının güç, irade ve inisiyatif kazanmasını çok önemsedi. Bu temelde arayış ve çalışmaları vardı. Beritan yoldaşın şehadeti kadın özgürlük mücadelesini yeni bir aşamaya getirdi. Militan kadın gerçeğinin devrimin temel gücü olduğu gerçeğinden hareketle, kadının öncülüğünün gelişimini devrim çalışmalarının merkezine alındı. Kadının Kürdistan dağlarına gelişi özgürlük arayışını ortaya koymuştur. Özgürlük mücadelesine akın eden binlerce kadının örgütlenme silahıyla güç, irade ve bilinç kazanması amaçlanmıştır. Kadın ordulaşması kadının bilinç ve irade kazanması, potansiyelini ve enerjisini özgür yaşam inşasına akıtması için örgütlü güç haline gelmesinde bir araç olarak ele alındı.

Kürt tarihinde savaşçı kadınlar var. Etkili rol oynamış ama birey olarak öne çıkmışlar. Kürt tarihinde ilk kez bu kadar kitlesel genç kadının parti saflarına, gerillaya katılımı yaşandı. Bu çok ciddi sorgulamalara yol açtı. Bunun yanında geri, klasik, geleneksel yaklaşımların da çok çarpıcı açığa çıktığı bir süreçti. Kadın savaşta, orduda yer alamaz, yapamaz yaklaşımının baskın olduğu yıllarda bu büyük bir adımdı.

Bugün de Başûr toprakları işgal girişimlerine maruz kalıyor. Yine ihanet ve işbirlikçiliğe tepkiler var. Xakurkê bir kez daha tarihi anlara şahitlik ediyor. O dönemle şimdiki arasındaki benzerlik ve farklılıklar neler?

Xakurkê alanlarına yönelik saldırılar gerilla mücadelesinin başladığı günden bu yana belli aralıklarla yapılmıştır. Bugünkü işgal girişiminin önceki girişimlere benzeyen yönleri olsa da konjonktür, PKK’nin şu an Ortadoğu’daki oynadığı belirleyici rol ve kazandığı mevzilerden kaynaklı farklılıklar var. Yine T.C, AKP-MHP faşist rejimi şahsında, en zayıf olduğu bir dönemde bu işgali yapmak istiyor. Uluslar arası güçlerin ve bölge ulus devletlerinin pozisyonu da farklılık arz ediyor. '92’de ABD bölgenin tek hegemonik gücü olarak T.C’nin PKK’yi bitirmesini istiyor ve operasyonlarına izin veriyordu. Ama kalıcı olarak bölgeye yerleşmesini istemiyordu. Yine İran’ın da benzer bir yaklaşımı vardı. Ama emperyalizm yaşadığı sistemsel krizi aşmak için Ortadoğu’ya yaptığı bütün müdahalelerde istediği sonucu bir türlü alamamakta. Bunun önündeki temel engelin PKK olduğu gerçeğinden hareketle işgalin bir operasyonun ötesine geçerek kalıcılaşmasına izin vermekte. İran, kendi toprağı olarak saydığı Şekif'e girilmesini kendi ulusal çıkarları için onaylamakta. Irak, yaşadığı siyasi istikrarsızlık yüzünden kendi ulus devlet topraklarının işgaline karşı koyacak güçten yoksun. KDP ve YNK’nin ihanet çizgisi ekonomik rantla birlikte daha da derinleşti. Ancak buna karşı PKK’nin Önder Apo öncülüğünde gelişen çizgisi aradan geçen yıllarda derinleşti, yayıldı, devrim yapacak kadar somutlaştı. DAİŞ gibi insanlık dışı bir gücü yendi. Kürtlerin kafasında zorla oluşturulan sınırları yıkarak ulusal birliği oluşturdu. Başur halkı bu süreçte ihaneti bilince çıkartmakla kalmadı, ihanete karşı tutum sahibi oldu. Şeladizê direnişi, canlı kalkan eylemleri, aydınların ortaya koyduğu tutum bunun en somut göstergesidir. Beritan çizgisinin Başur halkımızda yarattığı etki böyle iken, gerilladaki etkisi ise bütün teknik üstünlüklerin karşısında taktikte derinleşerek, kahramanlaşmak tarzında olmaktadır. Beritan ruhu, düşmanın bütün planlarını boşa çıkartan güçtür.

Bu işgale karşı, başta Başur kadınları olmak üzere neler yapılmalı?

Başta Bradost bölgesinde yaşayan halkımız olmak üzere Başur’da bir grup rantçı, hain dışında tüm halkımız bu işgale karşıdır. Bradost bölgesi Kürtlerin varlık kazandığı merkezdir. Bradost’u korumak varlığı korumaktır. Bunun için daha fazla örgütlenme, daha fazla eyleme ihtiyaç vardır. Bu işgale karşı kadınlar neler yapabilir; Önder APO ‘güney devrimi kadın devrimidir’ dedi. Başûrê Kurdistan’da kadınlar yurtseverdir. Katmerli işbirlikçilik, bölge gericiliği, uluslararası siyasetinin yarattığı cinsiyetçi politikaların altında gerçekten çıkış arayan bir Başûrê Kurdistan kadın gerçekliği var. Ülkesine, değerlerine, kültürüne, direnişine sahip çıkarak Başur'da kadın kimliğini kazanabilir, Kürdistan halkına öncülük edebilir. Devletçi uygarlık ve iktidar güçleri ile iş birliği yapan güçler, Başur'daki Kürt kadının siyasi, örgütlü, politik duruşunun oluşmasını engellemekte, sahip olduğu yurtsever gerçekliğin dile gelmesini istememektedir. Bu işgal saldırılarına karşı Başur’daki yurtsever kadın gerçekliği kendi özgün kimliğini ortaya koyabilir. Bu anlamda Beritan ruhu ile buluşmayı başarabilecek kadın gücü işgalciliğe geçit vermeyecek, ulusal birliği yaratmayı başaracaktır. Kürdistan toplumunun yüz yıldır özlemini duyduğu kadına dayalı ulusal birliktir. Bunun için kadınlar alanlarda olmalı, ihanete karşı çok yönlü direnişini geliştirebilmelidir. Bu aynı zamanda güncel olarak yeniden canlandırılmak istenen ihanet çizgisine karşı, Başur'un onur kaynağı olarak mücadelemizin en ön saflarında, en ağır görevlerinde yer alarak ulusal birliğin sembolü Helmet yoldaşın anısına bağlılığın da bir gereği olmaktadır.

Bu temelde biz kadın özgürlük hareketi olarak Beritan çizgisini, işgal ve işbirlikçi saldırılar karşısında temsil etme kararlılığını taşıdığımızı bir kez daha belirtiyoruz.