Medico International'dan ‘umut evleri’ projesi

Merkezi Almanya’da bulunan insan hakları kuruluşu Medico International Türkiye’de şimdiye kadar yaşadıkları yerlerde kalma mücadelesi veren Kürtleri desteklemek amacıyla ‘umut evleri’ adıyla bir proje başlattı.

Uluslararası insan hakları kuruluşu Medico International, Türk devletinin son yıllarda Kuzey Kürdistan’da yıktığı şehir ve ilçelerde yaşayan savaş mağdurlarını desteklemek amacıyla bir projeye start verdi. Evlerinin yıkılmasına rağmen yaşadıkları kentleri terk etmeyenleri desteklemek amacıyla başlatılan projenin ilk etabında 1000 aileye yeni ev yapılması planlanıyor.

Almanya’dan birçok bilim insanı, siyasetçi, yazar, gazeteci ve sanatçının destek verdiği projeye ilişkin açıklama yapan Medico International, ortak girişimle insanların arazileri üzerinde kendi evlerini inşa etmeye başladıklarını bildirdi. Yapı malzemelerin kendilerinin desteğiyle bölgeye ulaştırıldığına belirten Medico “Türk Güvenlik Kuruluşlarının varlığına ve sürekli korkutma çabalarına rağmen inşaat temelleri atılıyor ve duvar örülebiliyor” bilgisini verdi.

‘KÜRTLERİN YAŞADIKLARI UNUTULMAMALI’

Türk devletinin baskıları sonucunda yaşadıkları yerlerden sürülen yüzbinlerce Kürdün kaderini algılamak ve önemsemenin önemli olduğuna dikkat çekilen Medico International’in çağrısında Kürtlerin bu durumu unutulma tehditliyle karşı karşıyadır” görüşe yer aldı. Son birkaç yıldaki savaşta toplam 500.000’nin üzerinde insanın evini kaybettiğini hatırlatan Medico özet olarak şu çağrıyı yaptı:

“Evsiz kalanların büyük bir çoğunluğu ilk defa bu kaderi yaşamıyor. 1990'lı yılların başında, köyleri yakılarak ve yıkılarak sürülen insanlar, şehirlere göç etmek zorunda bırakılmışlardı. Bu şehirlerdeki güncel askeri tahrip ve yeni yapılandırma planları, aynı insanları 25 yıl sonra tekrar göçe zorlamaktadır. O zamanki riskli ve sakıncalı girişim tekrarlanmaktadır.”

Medico’nun çağrısını imzalayan ve destekleyen isimler ise bu yeni yapım projesini desteklemesi gerektiğini bildirdiler. Yeni ev yapımında somutlaşan yeniden yerleşim talebinin göçe zorlanan Kürtlerin demokratik bir Türkiye'de yaşama arzusu ve memleketlerinde kalabilme hakkının ifadesi olduğunu belirten çağrıcılar devamla şu hususlara dikkat çekti:

“Bu ancak umut evleri yapım projesinde olduğu gibi ortak girişimle, toplumdaki etnik ve dini çoğulculuğu tanıyarak, farklılıkları kabul ederek, herkesin eşitlik ve özgürlüğünü savunarak mümkündür. Böyle bir projeyi gerçekleştirebilmek, Türkiye'deki ve diğer yerlerdeki bütün insanların mağdurlarla dayanışmasını gerektirir.”