Neolitiğin günümüz temsilcisi, gerillanın jetleri!

Hayvan evcilleştirme insanlığın henüz sırtını dikleştirerek adım atmaya başladığı, kendisini tanımaya ve bununla birlikte dünyayı tanıma ve anlam vermeye başladığı zamanlara denk geliyor...

Köpeklerden başlayarak, kedi, at gibi günümüze kadar çeşitlenerek gelen hayvanları evcilleştirme, birçok türün değişmesine, bazılarının doğadaki familyasının azalmasına, bazılarının ise -köpekler ya da atlar gibi- artmasına neden oldu.

Uygarlık-medeniyet ya da insanlığın beşiği olarak adlandırılan Toros-Zagros dağ silsilesi, gerillanın da varlığı ile bugünkü canlılığında kapitalist modernite aygıtlarına karşı büyük bir inatla direniyor. Bazı fotoğraf kareleri insana, ‘Neolitikten manzaraların canlanışı' izlenimini veriyor, halbuki insanın direngenliği için en büyük kanıtı, Kürdistan özgürlük gerillaları ortaya koyuyor.

ŞAHA KALDIRMAK YA DA UYSALLAŞTIRMAK

Günümüzden binlerce yıl öncesinde neolitik ve erken neolitik dönemlerinde başlayan atın evcilleştirilmesi ile başlayan at terbiyeciliği, bugün moda ya da elit bir spor dalı gibi yansıyor. Halbuki insanlara hizmet eden kabiliyette harp meydanlarında, yük taşımada, avcılıkta, sporda insanın en büyük yardımcılarından biri at olmuştur. Bu gerçek, tarihin ilerleyen takvimine rağmen hâlâ sürüyor. Tırs yapan, delice arazide koşuşturup duran bir at ya da katır kimin elinde olduğuna bağlı olarak dört nala şaha da kalkabiliyor ya da uysal ‘kedi’ misali kendisini sahibinin ellerine de teslim edebiliyor. Hatta bazıları bu uysal duruşunu, kuvvetini sonuna kadar kullanarak kendisini çatlatmaya kadar vardırabiliyor.

ATI İLK TERBİYE EDEN KADINLAR

At terbiye etmek ya da eğitmek bugün olimpik bir spor dalı belki fakat biz ‘at balesinden’ bahsetmeyeceğiz. Nihayetinde bugünkü ‘piyasa-pazar’ ekonomisine hizmet eder haline getirilmiş yarış vb. rağmen, neolitikte terbiye edilmeye başlanılan aynı yöntemden kaynağını alıyor.

Tohum-tarım ekonomisinin temelini atan neolitik kadını, hayvanları da terbiye etmeye-uysallaştırmaya başlıyor. Kendi kılanının güvenliğini düşünen neolitik kadınlarının da günümüz temsiliyetini yapan Mezopotamyalı kadınlar, bu görevi hâlâ sürdürüyor.

'SADECE NÖBET TUTTUĞUMUZDA YATARAK UYUYORLARDI'

Genç gerilla kadın, atın kendisini güvende hissedip hissetmemesinin çok önemli olduğunu, ilk kez gerillada at ile karşılaştığını söyleyerek, şunları ekliyor:

"İlk başlarda at, katır, eşek hiç görmediğim için çok korkuyordum ama gözlerine bakınca ruhuna kadar konuşan bir dili var sanki ve size sesleniyor. Her ne yaptırmak istiyorsanız gözlerine bakıp yapıp yapmayacağını ya da nasıl yaptırabileceğinizi söyleyebiliyorsunuz.

Arazide gerillanın dışında herhangi bir unsurun olup olmadığını, bazen atın kaygısından da anlayabiliyoruz. Atlar zaten ayakta uyuyorlar. Çok yorgun olsalar bile kendilerini güvende hissetmedikleri bir arazideyseler kesinlikle yatarak uyumazlar, genellikle arkadaşların nöbet tuttuklarını gördüklerinde uyuduklarını gördüm."

Gerilla, eski bir yoldaşının, "Devrim olduğunda at-katırların bir anıtını yapmak gerek" sözüne dikkat çekerek, "Devrime hizmeti çok olduğu için" diye ekliyor.

'PKK'NİN JETLERİ VAR!'

Tansu Çiller’i hatırlayanınız var mı? Ya da unutanınız? Neolitik, at terbiyeciliği derken, gerilla ile bunun ne ilgisi var, demeyelim. Büyük bir gafı vardı; PKK gerillaları için "uçakları-jetleri var" demişti. Bunda atlayın payı büyüktü! Gerillanın cihaz-telsiz muhaberesi sırasında atlar için ‘uçak’ demesi, Türk devletinin de şifre kırmayı becerememesi, kamuoyunu böyle kandırmalarına vesile olmuştu.