Son Dakika: Stêrk ve Medya Haber: Baskın korsanvari ve komplodur, susturamayacaklar!
MAKALE

Reqa’da neden kadın, çocuk ve yaralıları öldürmediniz!

Reqa’da DAİŞ’lilerin aileleri, yaralılar ve 10-15 refakatçinin bırakılmasına mal bulmuş Mağrıbi gibi sarılan AKP iktidarı ve Tayyip Erdoğan bir daha gerçek karakterlerini ortaya koymuştur...

DAİŞ’i yıllardır barındıran, besleyen ve dünyanın başına bela eden Tayyip Erdoğan kendini suçlu konumundan çıkarmak için başkasını suçluyor. Hem suçlu hem de güçlüyü oynamaya çalışıyor. Dünyada herkes de biliyor ki DAİŞ’i en fazla besleyen ve koruyan Tayyip Erdoğan ve Türkiye’dir. Şimdi bu adam DAİŞ’e karşı en büyük mücadeleyi veren QSD güçlerini DAİŞ’le işbirliği yapmakla suçluyor. YPG ve QSD’nin DAİŞ’e karşı savaşta 4500-5000 şehidi, 10 bin civarında yaralısı olmuş. DAİŞ, YPG ve QSD güçleri tarafından yenilgiye uğratılmış. Yine Şengal, Maxmur ve Kerkük’te HPG ve YJA Star güçleri DAİŞ’e çok ağır darbeler vurmuştur. Bu ağır darbelerden sonra Rusya, koalisyon güçleri Suriye ve Irak’ta DAİŞ’e karşı mücadelede cesaretlenmişlerdir. Eğer DAİŞ yenilgiye uğratılmışsa bunu kesinlikle sağlatan YPG, YPJ ve QSD güçleri olmuştur.

Türk devleti Rusya, İran, rejim ve ABD'nin onayıyla Cerablus’a girmiştir. Türk devleti Cerablus’a girmeden önce DAİŞ Bab’a çekilmiştir. Bab’ta DAİŞ Türk devletine karşı sınırlı direniş göstermiş, sonra Bab’taki güçlerini QSD güçlerinin bine yakın şehit ve iki bin yaralı verdikleri Tabqa ve Reqa’ya çekmiştir. Bu çekiliş de Türk devletiyle anlaşmalı olmuştur. Şimdi bu AKP iktidarı ve Türk devleti 400’den fazla şehit verilerek DAİŞ’in yenilgiye uğratıldığı Reqa zaferine gölge düşürmeye çalışıyor. Reqa’da şehit düşen 400 savaşçının 300 kadarı Arap gençleridir. QSD içindeki Arap gençleri savaşarak Reqa’yı DAİŞ’in elinden almışlardır. Bu Arap gençlerinin çoğunluğu da Reqa, Girê Sipî ve Tabqalıdır. QSD ve YPG DAİŞ’le anlaştı demek, en başta da bu şehit düşen Arap gençlerine saygısızlıktır.

QSD güçleri siviller fazla ölmesin yaklaşımıyla Reqa’yı adım adım DAİŞ’ten temizlemişlerdir. Musul’da olduğu gibi binlerle ifade edilen sivil ölümlerine yol açmamak için çok dikkatli davranmışlardır. QSD güçleri bu konuda açıklama yaptığı gibi, bu konuda birçok yazı ve değerlendirme de yapılmıştır. QSD’nin sivil ölümlerin olmaması için dikkat etmesi dünya kamuoyu tarafından takdir edilmiştir.

QSD bu hassasiyeti nedeniyle Reqa’da birkaç binaya sıkışan sivillerin ve yaralıların ölmemesine dikkat etmiştir. 2000 kadar sivil ve birçok yaralanın yanında 10-15 refakatçi bulunuyor. Refakatçiler ve yaralı DAİŞ’liler kendilerini patlatmakla tehdit ediyorlar. Bu durum karşısında Reqalı aşiret ileri gelenleri devreye girerek siviller ve yaralıların tahliye edilmesini istiyorlar. QSD ya bu sivillerin ve yaralıların ölümüne yol açacak bir operasyon yapacaktı ya da Reqalı aşiret ileri gelenlerinin önerisini kabul edecekti. Bu iki seçenekten, sivillerin ve yaralıların tahliye edilmesi seçeneğini doğru buluyorlar. Bunlar daha o zaman basına yansıyor. Yine bu durum koalisyon güçleri tarafından biliniyor. Koalisyon güçleri Reqa’da, Musul’da ve başka yerlerde olduğu gibi sivillerin ölmemesine dikkat ettikleri için QSD güçlerini takdir etmişlerdir. QSD, bu olayda da intikam duygusuyla yaklaşmamıştır. İnsani bir tutum göstermişlerdir. Şimdi bu durumu AKP iktidarı ve Tayyip Erdoğan çarpıtarak YPG’yi teşhir etme ve kendilerini temize çıkarma kampanyası haline getirmişlerdir. Böyle yaparak DAİŞ’le yaptıkları işbirliğinin üstünü örteceklerini sanıyorlar. Bu işbirliğini Rusya ve ABD başta olmak üzere tüm dünya ülkeleri biliyor. Acaba bu algı çarpıtmasıyla bu durumdan kurtulabilir miyim hesabı yapıyorlar. Ama nafile! AKP iktidarının DAİŞ’le yaptığı işbirliği ve tuttukları ortak iş o kadar fazla ki, bu gerçeği örtmeleri mümkün değil. Kaldı ki Reqa’da Konya Belediyesi aracının görüntülenmesi bu ilişkiyi bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı, niye o sivilleri ve yaralıları öldürmediniz diyor. Bu zihniyete göre sivil ve yaralılar öldürülebilir. Çünkü kendileri Cizre’de yaralıları ve sivilleri diri diri yakmışlardır. Silopi, Cizre, Nusaybin, Gever, İdil ve başka Kürt şehirlerinde çocuk, kadın, yaşlı demeden yüzlerce sivili katletmişlerdir. AKP iktidarı için sivil, kadın, yaşlı önemli değildir; kadın da olsa, çocuk da olsa öldürülebilir. Tayyip Erdoğan, kadın da olsa, çocuk da olsa gereğini yaparız demiş, 2006 Mart serhildanı sırasında çoğu çocuk 20 sivili katletmişlerdir. AKP iktidarı ve Türk devleti zihniyetinde vicdan ve ahlak yoktur. Zaten Sur, Cizre, Nusaybin, Gever, Silopi, İdil ve diğer şehir direnişleri sırasında AKP hükümetinin bir bakanı ‘bizim şehirleri böyle bombalayacağımızı; silahlı, sivil ayırımı yapmadan yöneleceğimizi tahmin etmiyorlardı’ diyerek karakterlerini ortaya koymuşlardır.

AKP iktidarı QSD güçleri ve PYD’yi sivilleri ve yaralıları öldürtmek için provokasyon yapıyor. YPG ve QSD’ye sivilleri öldürtmek istiyor. Tabii ki siviller öldürüldüğünde ise ‘YPG ve QSD sivil öldürüyor’ propagandası yapacak. Sivil ölümleri yokken YPG aleyhine bu kadar konuşan bir zihniyet ve politikacı siviller öldürüldüğünde yaygara koparırdı. YPG sivillerin tahliyesine izin vererek çok doğru bir iş yapmıştır. Kadın ve çocukları öldürme günahını işlememişlerdir. Takdir edilecek bir tutumun AKP iktidarı tarafından bir yaygara konusu yapılması, bu iktidarın karakterini gösteriyor. Ne kadar insanlık dışı bir karakterde olduklarını gösteriyor.

Herkes de bilir ki, savaşta sivillere ve yaralılara dokunulmaz. Dolayısıyla DAİŞ sivilleri kalkan gibi kullanınca yapılması gereken en doğru işi yapılmıştır. Reqa savaşının sonuna doğru sağ kalanlar Reqa’yı terk etmiş, sadece sivil, yaralılar ve onlara refakat edenler kalmıştır.

Tayyip ve AKP iktidarı Reqa zaferinin tarihi önemini küçültmek için böyle bir şeyi gündemleştirmiş; radyo, TV ve tüm basın PYD DAİŞ’in Reqa’dan çıkmasına izin verdi kampanyası yürütmüştür. Böylece binlerce şehidi olan QSD’nin DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleyi önemsizleştirmeyi hedeflemiştir. Ancak Güneş balçıkla sıvanmaz. YPG ve QSD’nin binlerce şehidi varken, bu tarihi direniş dünyanın gözü önünde gerçekleşmişken bu propagandaların hiçbir etkisi olamaz.

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA