Tek mirası mücadele oldu

Bedran Cudi, 1983’ten bugüne taşıdığı mücadele geleneğini yeni kuşaklara miras bıraktı.

Bedran Cudî, Kürt Özgürlük Mücadelesinin bir çok evresine şahitlik yapmış bir gerilla. 22 Nisan 2017 tarihinde bir hava saldırısında 4 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitiren Cudî, 1983 yılında başladığı mücadeleyi yeni kuşaklara miras bıraktı.

Aslen Şırnak’ın Gundikê Remo köyünden olan Sait Tanıt, tanınan ismiyle Bedran Cudî, 9 Şubat 1949 yılında dünyaya gelir. Yurtsever olan Botan’ın bir çok köyü gibi PKK gerillalarının bölgeye gelişiyle birlikte Gundikê Remo sakinleri de gerillalara kucak açar, onlara ev sahipliği yapar.

Sait Tanıt da o köylülerin başında gelir. Tanıt, 1983 yılında gerillalarla tanışmaya başlar, yardım eder. Efsane gerilla komutanı Mahsum Korkmaz’a (Agit) milislik yapar. 15 Ağustos 1984 Eruh eyleminin ardından tutuklanır. Tanıt, bundan dolayı 2 yıl Diyarbakır cezaevinde tutulur. Cezaevinde çıktıktan sonra milislik ve siyasi çalışmalarına devam eden Tanıt, 1988 yılında Mahsum Korkmaz Akademisi’ne gider ve orada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan eğitim alır. Bu tarihten sonra o, artık Kürdistan dağlarında gerilla olarak döner.

Sait Tanıt’ın o tarihte başlayan gerilla mücadelesi, Bedran Gundikê Remo ve Bedran Cudî isimleriyle devam eder. Sırayla Cudî, Beytuşşebap, Gabar, Garisa, Besta, Çiyayê Spî, Haftanin, Kandil, Behdinan olmak üzere birçok bölgelerde gerilla olarak mücadele eder. Cudî, ARGK’de eyaletlerde üst düzey komutanlık yapar. İlki 1989 yılında Beytüşşebap’ta olmak üzere toplam 6 kere çeşitli yerlerinde yaralanmasına rağmen mücadelesini aralıksız devam ettirir.

Oğlu Hamza, 1999 yılında Cudî‘de, kızı Aryen, 1996 yılında Zağroslarda yaşamını yitirir. Diğer oğlu Mehmet Tanıt ise 22 Nisan 2017 tarihinde Amediye yakınlarında kendisiyle birlikte hava saldırısında yaşamını yitirir. Tanıt’ın bir kızı ise hala HPG saflarında bulunuyor.

Yıllarca ARGK’den HPG’ye uzanan gerilla mücadelesinde komutanlık yapan Bedran Cudî, Stêrk Tv’de yayınlana Serhildan Belgeseli için verdiği röportajda o dönemi, PKK ile tanışmasını ve Mahsum Korkmaz’ı anlatmıştı.

‘34 YILLIK MÜCADELENİN İLK ADIMLARI’

Bedran Cudî, PKK ile tanışmasını şu sözlerle anlatıyor: “İlk olarak 3 arkadaş bize geldi, ben kaçakçı sandım, onun için kabul etmedim. Az daha kavga ediyorduk. Dediler “biz hevaliz.” “Heval nedir” diye sorduğumda ise “Heval Apoci Karkerên Kurdistan’dır” diye cevap verdiler. Bana ‘biz devlete karşı savaşacağız’ dediler, ben de dedim ki “o zaman bu devlete karşı 19 kişi savaşacaksa ben 20’ncisi olurum.”

14 AĞUSTOS EYLEMİN İLK KURİYELERİNDEN

O yıllarda Mahsum Korkmaz’a (Agit) milislik yapan Bedran Cudî, 15 Ağustos Eruh Eylemi öncesi Lolan’a rapor götürüp, talimat getiren grubun kuryeliğini yapar. Bedran Cudî, o günleri şu sözlerle anlatıyor: “Bir gün Agit arkadaş beni çağırıp, arkadaşları Lolan’a götürmemi istedi. Tabi ne olduğunu söylemedi. Ben sonra anladım, 15 Ağustos Eruh baskın talimatı için gittiğimizi. 3 arkadaş verdi yanıma benimle birlikte 4 kişi 2,5 ve 3 ay boyunca gidip, geldik. Döndükten sonra Agit arkadaş beni bir yere gönderdi. Bana “geri döndüğünde bir şey” duyacaksın dedi. Ve ardından Eruh eylemi yapıldı. Eylemden sonra Türk ordusu tamamı neredeyse Botan’a yerleşti. Baskılar arttı. Ben ve bazı köylülerimizle birlikte tutuklandım. Ve iki yıl boyunca Diyarbakır Cezaevinde kaldım. Çıktıktan sonra 1988 yılında Mahsum Korkmaz Akademisi’ne gittim. Daha sonra Botan’a döndüm.”

Agit’in mütevazi ve öngörülü olduğunu kaydeden Cudî, görüştüğü herkesin hayran kaldığı bir kişi olduğunu söyledi.

‘ARGK ÇİZGİSİNDE ÖZGÜRLÜK SAĞLANACAK’

ARGK komutanlarından Bedran Cudî, Botan’da devlet güçlerinin kendi merkezlerinden çıkamadıklarını hatırlatarak “O zaman ARGK idi, hala kimliğim var. Şimdi de HPG güçleri var. Bana göre HPG, ARGK çizgisinde Önder Apo’nun özgürlüğünün ardından da Kürdistan’ın özgürlüğünü sağlayacak” diyordu.