Türkmenler de Kürtlere sığınıyor

Hız kazanan Musul operasyonuyla oluşan denetim boşluğunu fırsat bilen Iraklı Türkmenler, Rojava Kürtlerine sığınıyor.

Rojava'nın (Batı Kürdistan) Hesekê kentine geçmeye devam eden Türkmenler, DAİŞ'in insafına bırakıldıklarını söylüyor.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt düşmanlığına dayalı Suriye ve Irak planlarına Türkmenleri de gerekçe yaptı, yapmaya devam ediyor. Devşirebildiklerinden birçok çete kurdu. Türkmenler adına MİT ajanlarını Rojava ve Kuzey Suriye aleyhine konuşturdu, oraya saldı. Rojava'ya sığınan Türkmenler, Erdoğan’ın derdinin Türkmenler olmadığını biliyor.

GENÇLERİ ALIP YAŞLILARI BIRAKTILAR

Bir gün önce Rojava'ya sığınan Iraklı mültecilerden biri de 80 yaşlarında Tel Afer’li bir Türkmendi. Nine, yanına aldığı iki torunu ile gelmişti. Genç olan 3 oğlunun Türkiye tarafından götürüldüğünü; kendisi ve kendisi gibi olan Türkmen yaşlıların ise ortalıkta bırakıldığını söyledi. İki yıldan fazla DAİŞ zulmü altında yaşayan nine, başlıyor zulümden kaçışını anlatmaya: "Kaçmak için yol bulunca çıktık. Bir gece vaktiydi. Saat üç gibiydi çöle vurduk. Yolda gelirken suya düştüm az daha boğuluyordum. Üç kere yere düştüm. Elim kanadı. Geldik buraya sığındık. Kürtlere sığındık. Eskiden beri Kürtlerle iç içe yaşıyorduk. Eşimin bir hanı vardı, Kürtlerle birlikte çalışıyordu. 15 yıl Musul’un içinde bir arada yaşadık. Türkmen’in Kürt’ten bir farkı yoktur.”

KİŞİ BAŞI 300 DOLAR VERDİK

İki yıldır Tel Afer’de çocukları ile birlikte DAİŞ işgali altında yaşayan Türkmenlerden biri de Tel Aferli Nasır. Eşi ve çocuklarını alarak kaçmayı başarmış. Baaj üzerinden gece 5 saat kadar yürüyüp Rojava'nın Hesekê kenti sınırlarına ulaştıklarını belirten Nasır, şunları aktardı: "Tel Afer’de bir yandan DAİŞ’in zulmü, öte yandan şiddetli savaş var. Şimdiye kadar kaçmak için yol bulamıyorduk. DAİŞ çıkmamıza, kaçmamıza izin vermiyordu. Sonradan kendi adamlarını devreye soktu. Çıkmak isteyenlerden kişi başına 300 dolar alarak, bizi bir yere kadar getiriyorlardı. Ondan sonra da haydi gidin, diyorlardı.

QSD VE YPG'NİN ÇAĞRISINI DUYDUK

QSD ve YPG’nin adını duymuştuk. İnsanlara iyi davrandıklarını, halk için savaştıklarını anlatıyorlardı. Halk için ölüme gidiyorlar, deniliyordu. DAİŞ’ten kurtulup gelmek isteyen herkes gelebilir, dediklerini duyduk. Biz de yola çıkıp geldik. Bizi çok iyi karşıladılar. Ekmeklerini, sularını bizimle paylaştılar. Kendileri savaşta olmasına rağmen aç, susuz kalmayı göze alıp her şeylerini bize verdiler. Daha ne yapsınlar?”

HALA KORKUYU ATAMADIK

Tel Afer’de doğup büyüdüğünü, son zamanlarda Tel Afer’de ekmek, su, elektrik hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen Nasır, şöyle devam etti: "Çocuklarımız aç perişan haldeydi. Evimizi, barkımızı, tarla ve bahçelerimizi bırakıp kaçmaktan başka çare kalmadı. DAİŞ bize yaşamı haram etmişti. Kurtulmuş olmamıza rağmen korkusundan hala yaptığı kötülükleri anlatamıyoruz. Burada kalacağım. Çocuklarımın geleceğini düşünüyorum. Topraklarımız işgalden kurtuluncaya kadar buradan ayrılmayacağım.”

KERKÜKLÜ TÜRKMEN: KURTULDUK

47 yaşında ve dört çocuk babası olan Kerküklü Türkmen, çocuklarıyla birlikte Kerkük’ün DAİŞ işgali altındaki köylerinden kaçıp gelmiş. “Büyük bir zülüm vardı. Bize nefes aldırmıyorlardı. İşkenceleri altında yaşıyorduk. Yaşamı bize zehir etmişlerdi. Ellerinden kaçarak Kürdistan’a geldik. Burada iyiyiz ve rahatımız yerinde. Ölüm, işkence ve zulümden kurtulduğumuz için mutluyuz” diyen Kerküklü Türkmen, şunları ekledi: "Eşimiz, dostumuz, ilişki içinde olduğumuz insanlar bize DAİŞ’in elinden kaçarak Rojava'ya geçin, dediler. ‘Kürtler iyi, yiğit ve merhametli insanlardır’ dediler. Musul operasyonu başladıktan sonra her yer savaş alanına dönüştü. Yiyecek, su, elektrik sıkıntısı yaşamaya başladık. Korktuk, ortada kaldık. Ölümü göze alarak kendimizi çöle vurup buralara geldik. Ölmeden ulaştık. Bundan sonra topraklarımız kurtulana kadar burada yaşayacağız.”