Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şiyar Akboğa’nın ağabeyi Ramazan Akboğa, haklı bir gerekçe üzerinde direnen tutsakların kararlı olduğunu söyledi.

Şiyar Akboğa, 2004’te tutuklanarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne konuldu. “Örgüt üyesi olmak”, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet etmek” ve “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla 28 yıl hapis cezası verildi. 9 yıl Diyarbakır D Tipi’nde kaldıktan sonra Bandırma 2 Nolu T Tipi Cezaevi'ne sürgün edildi. Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tecride karşı koğuşundaki 28 arkadaşıyla birlikte 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde.

EYLEM HAKLI, TALEP İNSANİ

 Ağabey Ramazan Akboğa, tutsakların eyleminin haklı ve insani taleplere dayandığını, bu nedenle aileleri tarafından desteklendiğini ifade etti. Akboğa, “Bir kimseyi ailesinden ve avukatlarından soyutlamak insanlık suçudur” dedi.

Kardeşi ile 6 Mayıs’ta görüşen Akboğa, Şiyar’ın vücut fonksiyonlarının zayıfladığını; kan kustuğunu, hafıza kaybı yaşadığını söyledi. Bu sağlık sorunlarının tüm eylemci tutsaklarda görüldüğünü belirten Akboğa, buna rağmen eylemlerinden taviz vermediklerini vurguladı. Onların bu kararlı duruşlarının, haklı olmalarından beslendiğini kaydeden Akboğa, herkesin sürecin hassasiyetine göreve tutum almasını gerektiğini; ölümlerini engelleme sorumluluğunun yalnızca beyaz tülbentli annelere yüklenemeyeceğini ifade etti.

AİLELERE AHLAKSIZ TEKLİF

Akboğa, açlık grevinde olan tutsakların görüşüne giden ailelerin, cezaevi yönetimi tarafından getirilen psikolog eşliğinde “İkna edin vazgeçsinler” söylemleriyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Akboğa, ailelerin ise tutsakların talebini desteklediklerini ve açlık grevi eylemlerinden vazgeçirmenin tek yolunun, taleplerinin karşılanması olacağını söylediklerini aktardı.

Annesi Şükran Akboğa’nın kısmi felçli olduğunu ve buna rağmen her gün Koşuyolu’nda eyleme katıldığını söyleyen Akboğa, annesinin sağılığının da açlık grevi eylemleri başladığından beri kötüleştiğini belirtti.