Van’da son 2 yılda yaklaşık 2 bin Kürt siyasetçisi gözaltına alındı. DBP’nin seçilmiş tüm il eş başkanları tutuklanarak cezaevine konulurken, neredeyse tutuklanmadık DBP-HDP ilçe eş başkanı yok. 

Sadece son 10 günde gözaltına alınan HDP-DBP yöneticisi sayısı 118 oldu. Bunlardan 40’ı tutuklanırken, 78 siyasetçi ise denetimli serbestlikle bırakıldı. Sadece 2017 yılının ilk 6 ayında 700’e yakın parti çalışanı gözaltına alınırken, 240 kişi tutuklandı. Konuyla ilgili görüşlerini bildiren il eş başkanları, tutuklamalarla, HDP ile DBP’yi halktan koparmanın amaçlandığını söyledi.

ORHAN: SONUNA KADAR MÜCADELE!

Gözaltı ve tutuklamalara ilişkin konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Gülistan Orhan, tüm baskı ve şiddet politikalarına rağmen seçmenin 16 Nisan’da Van’da yüzde 60 ile 'Hayır' demesinin hükûmetin sinirlerini bozduğunu ifade etti. Hükûmetin bu yüzden olanca gücüyle Van’da HDP’ye saldırarak demokratik siyasi alanını yok etmeye çalıştığını belirtti. Orhan, "Partimiz üzerinde çok büyük bir baskı var. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımız her gün polis baskınına uğruyor. Biz Siyasi Partiler Yasasına göre kurulmuş bir siyasi partiyiz. Tüm çalışmalarımız göz önündedir. Alınan birçok arkadaşımıza suç bile isnat edilemiyor. Sadece 10 günde 118 arkadaşımız gözaltına alındı. Bunu kabul etmediğimiz gibi, bu baskılar da bizi demokratik mücadeleden alıkoyamayacaktır. Sonuna kadar halkımızla birlikte demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.

ERGİN : PARTİLERİMİZİ HALKTAN KOPARMAK İSTİYORLAR

DBP Van İl Eş Başkan Vekili Çetin Ergin ise şunları ifade etti:

"Devletin, AKP’nin, HDP ve DBP ile belediyelere yönelik ciddi bir baskısı söz konusu. Son bir yılda yüzlerce arkadaşımız tutuklandı. Sadece son bir haftada 118 siyasetçi arkadaşımız gözaltına alındı. 2 yılda seçilen tüm eş başkanlarımız tutuklu. Özellikle DBP’yi kriminalize etmek, halktan koparmayı amaçlıyorlar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da açıklamaları bunu net bir biçimde ortaya koyuyor. Oysa biz onların hedefini boşa çıkaracağız, halkımızla yine bütünleşeceğiz. Bizi halkımızdan koparamayacaklar. OHAL ile hedef FETÖ’den çok Kürtlerdir. Kayyumların denetiminde büyük baskılar var. FETÖ adı altında Kürtlere yönelik saldırılar arttı. Emekçilere, yoksullara yönelik saldırılar var. 'Vatan, millet, Sakarya' nidalarıyla saldırılar gerçekleştirilip, Kürtlerin tüm kazanımları talan ediliyor. Doğamız katlediliyor. Son bir çalışanımız kalıncaya kadar bu tutuklamalar bizi yıldırmayacak, halkımızla birlikte mücadelemizi yükselterek devam edeceğiz. Hukuksuz ve keyfi olarak yürüttükleri bu operasyonlar sonuç alamayacak. Demokratik ve siyasi bir zeminde siyasetimizi sürdüreceğiz.”