Yağız: Bu bahar bizim baharımız olmalı

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı direnişin Hewlêr durağında, açlık grevi 110’uncu gününde devam ediyor. Nasır Yağız, zaferin kendilerinin olacağından kuşku duymuyor.

Hewlêr’de iki grev eş zamanlı olarak yürütülüyor. Nası Yağız, süresi-dönüşümsüz olarak 110 gündür grev yaparken, aynı zamanda başlayan dönüşümlü grevi ise 55’inci grup sürdürüyor.

KADININ GÜCÜNDEN CESARET ALDIM

Sağlık sorunları her geçen saat ağırlaşan Nasır Yağız ile, 110 günlük direnişin öyküsünü konuştuk. Açlık grevlerine öncülük eden DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in çığlığına ses olmak istediğini söyleyen Yağız, Kürt kadınının gücünden cesaret alarak bu uzun maratona adım attığını belirtti.

Geçen 110 günlük süre içerisinde YPJ savaşçılarının DAİŞ karşısındaki başarılarına dikkat çeken Yağız, bunun da açlık grevindeki kararlılığını arttırdığını belirtirken, “Rojava Devrimi, kadının eliyle inşa edildi ve çok kültürlü bir devrim oldu” diyor.

GÜNEY KÜRDİSTAN’DA GREV YAYILIYOR

Yağız’ın açlık grevi, Hewlêr’den Maxmur, Süleymaniyê ve Kelar’a kadar geniş bir bölgeye yayıldı. Kelar’da Mühendis Herêm Mehmud’da tecride karşı 24 Şubat’ta süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlattı. Mehmud’u 25 Şubat’ta Ressam Cuma Kerim, 26 Şubat’ta öğretmen Serdar Melihe takip ederek, destek grevlerinde bulundu.

Yağız’a göre açlık grevlerine Herêm Mahmud ve Şeyma Ednan’ın katılımı, Özgürlük Hareketi'nin Güney Kürdistan’da giderek daha iyi anlaşıldığını gösteriyor. Bunun Güney Kürdistan’daki kararlılık ve sahiplenmeyi ifade ettiğini anlatan Yağız, “Yoldaşların bu grevinin Güney Kürdistan devrimi için bir adım olmasını umut ediyorum. Onları selamlıyorum” dedi.

'ÖNDERLİĞİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ'

Taleplerinin meşru ve toplumsal olduğunun altını çizen Yağız, “Sadece tecridin sona ermesi değil, önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz. Bu amaçla açlık grevine başladık” diye belirtti.

'HAYALLERİMİ HİÇBİR ŞEY ENGELLEYEMEZ'

Sağlık durumu hakkında da konuşan Yağız, “Geçen her gün sadece benim bedenim değil, bu zafer yürüyüşünde tüm yoldaşlarım fiziksel olarak eriyor” diyerek şunları ekledi: “Hiçbir şey Önder Apo ile özgür yaşama hayalimden beni alıkoyamaz. Evet doğru, artık yerimden kalkamıyorum, bedenim acıyor, ama zaferin umudunu taşıyorum. Başlangıçtan bugüne, moralim ve coşkum güçlüdür.”

SAĞLIK SORUNLARI

Geçen her gün bitkinliğin ve ağrıların arttığını söyleyen Yağız, gözlerinin karardığını söylerken, “Şimdi en çok baş ağrıları ve uykusuzluk beni zorluyor” diyor. Günlük olarak sadece 2-3 saat uyuyabildiğini söyleyen Yağız, “Öğleden sonrasına kadar da yataktan çıkamıyorum. Uyandığımda, ancak bir saat sonra bedenim yerinde hareket edebiliyor. Yoldaşlarımın yardımıyla yerimden kalkabiliyorum. Koltuklarımın altına girerek biraz adım atmamı sağlıyorlar” şeklinde anlatıyor.

“BU BAHAR BİZİM BAHAR OLMALI”

Yağız, tecridin kırılması talebinin Newroz’da daha da büyüyeceğine inanıyor. Kürt halkının Demirci Kawa’nın ruhuyla sokaklara çıkması gerektiğini söyleyen Yağız, “Birlik ve dayanışma içinde bu zulme son verelim” diyor. “Bedel ödenmeden barış ve özgürlük gelmez” diye vurgulayan Yağız, “Newroz’da barışın geleceği ve tecridin son bulacağı şekilde hareket edelim. Başarı umudumuz her zamankinden fazladır. Bu bahar bizim baharımız olmalı, bu baharda başaralım” ifadelerini kullanıyor.