Zafere adanmış bir yaşam: Brusk Serhat

Bazid'de dünyaya gelen Brusk Serhat, yıllarca Dersim dağlarında savaştı. 2012 yılında Çukurca’da şehit düşene kadar da militanlık ruhu hep zirvedeydi.

İnsanlık tarihinde özgürlük ve varlık mücadelesi her zaman çetin geçmiştir. Bu mücadele öyle çetindir ki birçok insan bu yükün altından kaçmaya çalışmış, düşmanından yana olmuştur. Bazı insanlar ise büyük bir sorumluluk ve özveri ile kendilerini mücadelenin başarısına kilitlemiş, bu uğurda yapılabilecek hiçbir fedakarlıktan kaçınmamışlardır. Yaşamlarının tek amacı vardır, o da mücadelenin zaferidir. Bu uğurda zindanlarda çürümüş, derileri soyulmuştur. Ölümle burun buruna gelseler bile davalarından vazgeçmemiş, bunun yerine neden daha fazla yapamadım diye kendilerini sorgulamışlardır son nefeslerine kadar.

Kürdistan’da PKK ile yaşanan diriliş ve özgürlük aşkı binlerce kahramanın ödediği bedeller sayesinde ortaya çıkan bir gerçeklik olmuştur. Bu, PKK mücadelesinin bir karakteridir. Her zorlu dönem büyük şahadetlerin ortaya çıkardığı yaratımlar ile aşılmış, düşman saldırılarını boşa çıkarma bu ruh sayesinde mümkün olmuştur. PKK’nin başlangıç karakterinde var olan adanmışlık gerçeği Mehmet Hayri Durmuş ile zirveye çıkmış ve militan karakterinin vazgeçilmez bir ölçüsü olmuştur.

Son nefesinde ‘mezar taşıma borçlu yazın’ diyen Hayri Durmuş, bir halkı ölümden dirilttiği gerçekliğini bildiği halde kendini borçlu görmüştür. Yani her zaman daha iyisini yapmalıydım deme vardır. Hayri Durmuş’un bu yaklaşımı bir gelenek olmuştur PKK içinde. Bu geleneğin yiğit temsilcilerinden biri de şehit Brusk Serhad’dır (Ali Adlin). Bazid’de doğmuş olan şehit Brusk Gabar’dan Dersim'e, Dersim’den Zap ve Çukurca’ya uzanan bir direniş yürüyüşünün sahibi olmuş, Çukurca’da 2012 yılında şehit düşene kadar mücadeleye adanmışlığın simgelerinden biri haline gelmiştir.

DERSİM YILLARI

Şehit Brusk PKK’ye katıldığından beri yoğun bir arayışın içinde olmuştur. Bu arayışlar partinin çizgisini ve ideolojisini anlama temelindedir. Bunun için yoğun olarak kendini eğitmekte, sadece bununla yetinmeyip, yaşamı gözlemlemekte ve olayların özünü kapma konusunda çok başarılı olduğu için çok hızlı bir gelişim sağlamıştır. Katıldığı yıllar tasfiyecilerin dönemine de denk gelse de Brusk bundan etkilenmeden yüzünü Önderliğine ve halkına yani doğru yöne çevirir. Kararlıdır, adımları hep Önderliğine dönüktür. Kendi hedefleri vardır ve bunları gerçekleştirmek için sürekli kendini eğitip, geliştirir.

Bu gelişiminin ve kararlığının meyvesi sonradan aşık olacağı Kuzey'in en ucuna yani Dersim dağlarına yürümek olmuştur. Artık Brusk uzun yürüyüşe kendisini hazırlar ve uzun yıllar savaşıp, ter dökeceği, yaralanacağı Dersim’e yürür. Dersime yürümeye başlamış fakat o sene kışın erken bastırması nedeniyle Botan’da kalmıştır. Yola çıktığı Güney sahasından Dersim’e ulaşması bazen yürüyerek üç aylık bir zamanı aşmaktadır. Bir de buna 1 yıl Gabar alanında kalması eklenince oldukça yorulmuş ve yıpranmıştır, fakat uzun bir yolculuktan ve büyük emeklerden sonra alanı olan Dersim’e ulaşmıştır.

Gerilla Brusk 5-6 yıl gibi uzun bir süre Dersim alanında kalmıştır. Dersim’de doğudan batıya, batıdan Munzurlara kadar her alanda dolaşıp, ter dökmüştür. Dersim’in tarihi ve güzellikleri Brusk’u etkilemiş, adeta Dersime aşık olmuştur. Askeri açıdan pişip yetkinleşeceği yıllar Dersim yıllarıdır. Bu yıllarda nice eyleme katılmış, defalarca feleğin çemberinden kurtulmuştur. Bir defasında Geyiksuyu karakoluna araba ile girmişler. Nöbetçi kontrol için arabalarına yaklaştığında Brusk silahını nöbetçinin karnına sokacak kadar soğukkanlı yaklaşır. Fakat dönüş yolunda Brusk kulağından aldığı bir mermi ile yaralansa da oradan çıkmayı başarırlar. Nice acısı, güzelliğiyle Dersim macerası biter ve eğitim için Güney sahalarına çekilir.

SAVAŞ ÜZERİNE YOĞUNLAŞIR

Her zaman pratik alanlarda kalan Brusk hiçbir zaman askeri yaşam kurallarını ihlal etmemiş, bu konuda oldukça disiplinlidir. Onun olduğu yerde 2-3 günden fazla bir noktada kalınmaz. Sürekli nokta değiştirir. Her sabah araziyi keşfedip kamuflajı kontrol eder. Güney alanlarına gelmiş olsa da Dersim gibi yaklaşır. Ondaki öz disiplindir. Yanında bulunan arkadaşları onun sayesinde düşman saldırılarından korunmuş ve darbe yememiştir. Askeri konularda yetkin olduğu kadar ideolojik ve yaşamsal konularda da bir o kadar yetkindir.

Uzun yıllar savaşta kalmanın verdiği tecrübe ve kendini eğitmenin sonucu olarak hakim bir kişilik yapısı ortaya çıkar. O çizgiyi yaşar ve yaşatır. Yoldaşlık ilişkileri sorunsuzdur, değerlere karşı doğru yaklaşımı kimse onun savaşçıları gibi iyi bilmez. Tecrübelerini, yaşadıklarını yoldaşlarına sadece anlatmaz, onların hissetmesini sağlayarak kavratır. Sürekli bir derinleşme ve daha iyi anlama yaşanır kişiliğinde. O bunları yaşadıkça yoğunlaşmalarını savaşçılarına aktarır. Onun olduğu yer belki de alanda en çok gelinmek istenen yerdir. Çünkü Brusk parti gerçeklerini hissettirir ve yaşatır.

Uzun yıllar Dersim’de az sayı ve az silahla savaşmış olan Brusk, Güney alanındaki imkanları ve savaşma potansiyelini görünce yoğunlaşmalarını arttırır. Her zaman için büyük bir baskın eyleminde yer almak ister. Kendisine, yoldaşlarına ve tecrübesine güvenmektedir. Zor koşullarda az silah ve imkanlarla birçok başarılı eylem gerçekleştirmiştir. Zaten gerillanın hakim olduğu sınır üzerindeki alanlara yoğunlaşmaya başlar ve çevresindeki arkadaşları onun bu isteminden haberdardır.

SON SÖZLERİ ADANMIŞLIĞIN İFADESİDİR

Brusk’un istediği olmuş, Çukurca’nın Rındıkê karakoluna yapılacak eyleme saldırı kol komutanı olarak katılacaktır. Bu eylemde nizamiye tarafından karakola gireceklerdir. Tarih 4 Ağustos 2012’dir. Saat 22’de başlayan eylemde gerilla 40 dakikada karakol ve tepeyi temizleyecek, 100’ün üzerinde düşman gücünü tasfiye edecektir. Bunun yanında onlarca silah kaldırılıp, birçoğu da Zap suyuna atılacaktır. Düşman adeta şok olmuş, ertesi gün bile ne havadan ne de karadan gerillaya müdahale edebilmiştir.

Bu büyük eylemde yer alan Brusk, saldırı esnasında ağır bir şekilde yaralanır. Yaralanıp düştüğü yer düşmanın içindedir ve gitmesi oldukça zordur. Arkadaşlarını daha fazla riske atmamak için cihazdan son konuşmasını yapmaya başlar. Uzun yıllar savaşarak mücadele içinde yer alan Brusk son anlarında bile kendisini yoldaşlarına ve partisine borçlu görmektedir.

Cihazda arkadaşlarına ve partisine özeleştiri veren Brusk neden başaramadığının ve daha fazla yararlı olamadığının hesabını kendi kendine sormaktadır, hem de son nefesinde. Son olarak cihazda bütün arkadaşlarını çok sevdiğini söyler ve tekrardan özeleştiri vererek 4 Ağustos 2012 gecesi bombasını kendisinde patlatarak ölümsüzler kervanına katılır. Son nefesinde bile kendisini borçlu hisseden Brusk PKK’de var olan adanmışlık gerçeğini bir kere daha yakıcı bir biçimde gösterir.