İdlib'te Türkiye için işler yolunda gitmiyor

İdlib'te dün başlayan Türkiye karşıtı eylemlerin arkasında "üçüncü bir taraf" olarak BAE ve Suudilerin olduğu belirtiliyor.

İdlib'te Suriye rejimi ve Rusya'nın 5 Ağustos'ta başlattığı operasyonla vilayetin güneyindeki Han Şeyhun'da kontrolü sağlaması sonrası silahlı gruplar arasında başlayan Türkiye tepkisi dün öfke patlamasına neden oldu.

Türkiye karşıtı eylemlerin arkasında İdlib'te üçüncü güç olarak bilinen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin olduğu belirtiliyor. Türkiye'nin ise Han Şeyhun'un güneyinde çemberde kalan 9 nolu ile Şêr Maxar'daki 10 nolu gözlem noktalarını boşaltabileceği ifade ediliyor.

Öte yandan eylemler sonrası Rusya'dan bugün sabah saat 06.00'da yürürlüğe girmesi beklenen "tek taraflı ateşkes" açıklaması geldi. Bu arada İdlib'teki bazı taburların da rejim tarafına geçmesinin beklendiği bildirildi.

İDLİB'TE 'HAİN TÜRKİYE' SLOGANLARI

İdlib'te dün binlerce kişi cuma namazının ardından Türkiye-Suriye arasındaki Bab El Hewa Sınır Kapısı'na yürüyüş düzenledi. Yürüyüşte göstericiler sık sık tekbir getirerek, "Hain Türkiye" ve Suriye iç savaşının sembol ve başlangıç sloganı olan "El Şaab yurîd iskat el nîzam (halk rejimi yıkmak istiyor)" sloganları attı.

ERDOĞAN'IN POSTERLERİ YAKILDI

Türk askerinin biber gazı, tazyikli su ve gerçek mermilerle karşılık verdiği gösteride, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın posterleri yakıldı. Han Şeyhun'un düşmesinin ardından Erdoğan'ın Moskova'ya giderek Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede İdlib'teki çete gruplarının ayrıştırılması ve tasfiyesi için yeni anlaşmalar olduğu belirtiliyor.

'ÜMMETİ DONDURMAYA SATTIN' TEPKİSİ

Son iki gündür çetelere ait sosyal medya hesapları üzerinden Erdoğan ve Türkiye'ye yönelik ağır eleştiriler yer alıyor. 27 Ağustos'taki Moskova görüşmesinde Putin'in Erdoğan'a ısmarladığı dondurma üzerinden Türkiye'ye yüklenen çeteler "Ümmet onları bir külah dondurmaya satanları unutmayacak" şeklinde tepkilerde bulunuyordu.

ÜÇÜNCÜ TARAFIN HAMLESİ Mİ?

İdlib'te dün patlak veren eylemlerin "Avrupa ve ABD'ye karşı mülteci korkusunu körüklemek için" Türkiye tarafından organize edildiği, ancak kontrolden çıktığı yorumu yapılsa da eylemin arkasında Rusya-İran-rejim ve Türkiye-çeteler taraflarından farklı olarak "üçüncü bir taraf" olduğu belirtiliyor.

Söz konusu tarafın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Suudi Arabistan olduğunu belirten kaynaklar, her iki gücün uzun süredir Suriye rejimi ile ilişkilerini sürdürdüğü ve diplomatik faaliyetlere başladığını belirtiyor.

BAE VE SUUDİLER ATAKTA, KATAR KESİNTİDE!

Mart 2015'te İdlib'i düşüren silahlı grupların oluşturduğu "Fetih Ordusu"nun El Nusra'dan sonraki en büyük bileşenlerini BAE ve Suudi Arabistan'ın desteklediği gruplar oluşturuyordu.

BAE ile Suudi Arabistan'ın söz konusu hamleyi uzun süredir sorunlar yaşadıkları Türkiye ve Katar'a karşı yaptığı belirtiliyor. Öte yandan Katar'ın da son zamanlarda çete gruplarına yaptığı yardımlarda kesintiye gitmeye başladığı ifade ediliyor.

BAZI GRUPLAR SAF DEĞİŞTİREBİLİR

Rejim ve Rusya'nın ise öncelikli hedefinin Maaret El Numan, Cisr El Şuxur ve Seraqib ilçelerini almak olduğunu belirten kaynaklar, 16 Eylül'de Ankara'da yapılması planlanan Rusya, İran ve Türkiye zirvesi öncesi İdlib'teki bazı silahlı grupların rejim tarafına geçebileceğini belirtiyor.

DERA FORMÜLÜ

Rejim ve Rusya'nın bir süredir Türkiye'nin de desteklediği bazı gruplarla görüştüğünü ve bu gruplardan bazılarının Dera formülüyle rejim tarafına geçebileceği ifade ediliyor.

ATEŞKES AÇIKLAMASINDA MESAJ VERİLDİ

Rusya'nın dün yaptığı ateşkes açıklamasında "silahlı grupların liderlerine provokasyonlardan kaçınmaları ve kontrolleri altındaki bölgelere barışçıl yolla istikrar getirilmesi sürecine katılma" çağrısının yapılması mesajının da söz konusu silahlı gruplara dönük olduğu tahmin ediliyor.

TÜRKİYE İKİ GÖZLEM NOKTASINI BOŞALTABİLİR

Ayrıca Türkiye'nin Morek'te çemberde bulunan 9 nolu ve Şêr Maxar'da bulunan 10 nolu gözlem noktasını boşaltabileceği belirtiliyor. Suriye rejiminin bu konuda Rusya üzerinde Türkiye'ye baskı yaptığı ifade ediliyor.

Bu arada dün Türk Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın "gözlem noktalarına saldırı olması durumunda karşılık verileceği" açıklaması ve Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rusya’nın "İdlib’deki gözlem noktalarına saldırılmayacağı konusunda Türkiye’ye güvence verdiği" açıklaması dikkat çekti.

RUSYA'NIN ELİ GÜÇLENDİ

İdlib'te düzenlenen Türkiye karşıtı eylemlerle sahada eli güçlenen Rusya'nın da İdlib'in güneyinde sivillerin tahliyesi için koridor açma hazırlığında olduğu öğrenildi. Koridorun rejimin ateşkesten sonra yöneleceği muhtemel yerlerin başında gelen Maaret El Numan yakınlarında olacağı ifade ediliyor.

Nitekim Maaret El Numan'da rejime yakın geniş bir kitlenin olduğu biliniyor. Rusya buradan açacağı koridorla operasyona Batı'dan gelebilecek olası tepkileri aza indirgemeyi planlıyor.

ERDOĞAN'DAN İTİRAF: GELİŞMELER İSTEDİĞİMİZ NOKTADA DEĞİL

İdlib'te Türkiye için zor günler başlarken, Erdoğan ise dün yaptığı konuşmada “İdlib’le ilgili gelişmelerde ‘bizim istediğimiz noktadadır’ dersek bu yalan olur. Şu anda bizim istediğimiz noktada değil” diyerek bunu itiraf etmişti.

MÜLTECİ ŞANTAJINA DÖNÜŞ

İşlerin yolunda gitmediği İdlib'te Türkiye'nin bundan sonraki süreçte "mülteci kartına" oynayabileceği ve bu yolla özellikle Avrupa ülkeleri üzerinde baskı kurmaya çalışma yoluna gidebileceği tahmin ediliyor.

Nitekim Yunanistan dün Ege Denizi üzerinden Yunan adalarına sığınmacı geçişlerinde artış yaşandığını belirtti ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias Türkiye'nin Atina Büyükelçisi'ni bakanlığa çağırarak Türkiye-AB sığınmacı mutabakatını anımsattı.

ÜÇLÜ VE DÖRTLÜ ZİRVELER ÖNCESİ KARŞILIKLI HAMLELER

16 Eylül'de Suriye gündemiyle Ankara'da Rusya, İran ve Türkiye arasında yapılacak üçlü zirve ve ardından Fransa, Almanya, Rusya ve Türkiye arasında yapılması beklenen dörtlü zirve öncesi taraflar sahada karşılıklı hamlelerine ağırlık verirken, Türkiye'nin hamlesinin de "mülteciler üzerinden şantaj" olacağı ifade ediliyor.