İki ozandan klipli destek

Kürt ozanlar Diyar ve Emekçi, Öcalan üzerindeki tecride karşı DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde süren direnişe destek veren bir klip hazırladı.

Açlık grevi ve ölüm orucu direnişini anlatan bir klip hazırlayan Hozan Diyar ve Hozan Emekçi, amaçlarının kendi cephelerinden bu direnişin bir parçası olmak olduğunu belirterek, tüm toplumsal grupları destek vermeye çağırdı.

Hozan Diyar ve Hozan Emekçi, hazırladıkları bir klip ile açlık grevlerine dikkat çekiyor. Söz ve müziği Hozan Diyar’a ait olan klibin ismi ise Canlar Semahı.

CANLARIN BU SEMAHINA KATILMALIYIZ

“Ateşlere har olduk / Canlardan hep cem kurduk / Direndik biz, var olduk / Hakikat yolu bulduk…” sözleriyle son bulan stranı zalime karşı başkaldıran bütün canlara armağa ettiklerini belirten Hozan Diyar, “Bugün yaşananlar, canlar semahıdır. Onun için başta Aleviler olmak üzere herkes bu semaha katılmalıdır” dedi.

AKP-MHP faşizmi Türkiye’deki bütün toplumu teslim almaya çalıştığına işaret eden Hozan Diyar, tecride karşı düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Başkan Apo şahsında toplumun üzerinde büyük bir tecrit var. Faşizm herkesi teslim almaya çalışıyor. Hangi görüş ve kimin penceresinden bakarsak bakalım, korkunç bir zulmün olduğunu görüyoruz. Ancak buna karşı binlerce kişi de direniş içerisinde. Başta Leyla Güven, Nasır Yağız, Strasbourg, Galler’deki İmam Şiş ve yine cezaevlerindeki binlerce kişi direniş içerisinde. Bu direniş çok büyük ve kapsayıcıdır. Sadece Başkan Apo ve Kürt halkı üzerindeki baskı ve tecride karşı değil, aynı zamanda Türkiye’deki bütün farklılıklara uygulanan faşizme karşı halkların özgürlüklerini savunan bir direniştir.

TÜM KESİMLER DİRENİŞİN PARÇASI OLMALI

Toplumun bütün kesimleri bu direnişin bir parçası olmalı. Faşizm, ancak böyle yerle bir olur. Eğer zindanlardan yükselen bu sese, çağlığa ses verilmezse AKP-MHP faşizmi daha pervasızlaşıp toplumu yok etmeye devam edecektir. Bunun olmaması için başta Kürt halkı olmak üzere toplumun bütün katmanları her cepheden bu direnişin içerisinde yerlerini almalı. Ancak bu şekilde başarıya ulaşırız. Kürdistanlı beyaz tülbentli annelerin başlattığı direnişe katılmak zorundayız.”

YAŞANANA SESSİZ KALMAMALIYIZ

Sanatçı olarak kendi cephesinden bu mücadelenin bir parçası olduklarını belirten Hozan Diyar, “Bizde bu stranla toplumun en dinamik kesimi olan Alevileri bu direnişe katılmaya çağırıyoruz. Zulmü seyretmenin Alevilik öğretisi ve felsefesine ters olduğunu düşünüyorum. Naçizane bir çalışmayla bu direnişe dikkat çekmek istedik. Mazlumların yanında yer almamız gerekiyor, çünkü bugün yaşanan bir nevi Kerbela’dır. Tarih boyunca zulme karşı hep direnen Alevi canlar, bugün de teslim olmamalı ve bu direnişin içerisinde yerini almalı” şeklinde konuştu.

ANNELERİ YALNIZ BIRAKMAMALIYIZ

Sanat yaşamı boyunca söylediği marş ve stranlarla ezilenlerin, muhaliflerin sesi olan Hozan Emekçi de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecride sessiz kalmanın, insanlık değerlerinden yoksun kalmak anlamına geldiğini söyledi. Hozan Emekçi, şöyle konuştu: “Kürdistan ve Türkiye’de çok önemli günler yaşanmaktadır. Leyla Güven yoldaşın başlattığı açlık grevi, başta zindanlar olmak üzere dünyanın bir çok merkezinde 7 bin kişi tarafından yürütülüyor. Yine 30 ‘özgürlük mahkumu’ ölüm orucuna başlamıştır. Bugünler insan kalma mücadelesinin yaşandığı günlerdir. Eğer biz de insan olarak kalmak, bu değeri yarınlara taşımak istiyorsak direnişçileri yalnız bırakmamız gerekiyor. Buna karşı sessiz kalamayız, eğer sesiz kalırsak görevimizi yapmamış oluruz. Beyaz tülbentli anneleri yalnız bırakmamalıyız. ‘72 millete bir bakarım’ diyen Alevi toplumu, açlık grevlerine ilgisiz kalmamıştır ama desteğini daha da büyütmelidir. Gereken düzeyde olmaması, Alevi toplumuna, öğretisine ve inancına yakışmıyor. Alevi gençleri, kadınları ve toplumu yarınlarımızı kurtarmak için bedenlerini ölüme yatıranları yalnız bırakmamalı. Bu mücadelenin içerisinde yerimizi almalıyız.”