Özerk Yönetim BM’yi siviller için bir komite kurmaya çağırdı

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Komitesi, Birleşmiş Milletleri (BM) Türk saldırılarına maruz kalan sivillerin durumunu araştırmak ve sivillere yönelik saldırıları önlemek için bir komite kurmaya çağırdı.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi, Qamişlo’daki merkezinde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Dış İlişkiler Komitesi Eşbaşkanı Abdulkerîm Omer tarafından yapıldı.

Omer, Türk işgali nedeniyle sivillerin kitlesel göçe zorlanmasına dikkat çekerek “Uluslararası sözleşmeler, halkın zorla göç ettirilmesini yasadışı olarak tanımlıyor. Bu da savaş suçu, soykırım ve insanlığa karşı suç kapsamına giriyor” dedi.

Omer, “Bir bölgede halkın toplu bir şekilde zorla göç ettirilmesi ya da yaşadıkları topraklardan uzaklaştırılması 1949 yılı Cenevre anlaşması 49’uncu maddesi gereğince yasaktır. Ancak Türk devleti kendi çıkarları için halkı savaş bölgelerinden göç ettiriyor” diye ekledi.

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “İşgalci Türk devletinin Serêkaniyê ve Girê Spî arasındaki bölgeleri işgal etmesinden sonra 300 binden fazla sivil göç etmek zorunda kaldı. Saldırılarda hastaneler ve bölgenin altyapısı hedef alındı. Türk ordusu bölgeye yabancıları yerleştirmeyi amaçlıyor. Bunu BM iştirakiyle yaparak, siyasi amaçlarını gerçekleştirmek istiyor. Bölgenin etnik kimliğinin değişmesini ve göçmenleri geri getirme gerekçesiyle demografiyi değiştirmek istiyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Komitesi olarak, Türk devletinin siyasetini ve ırkçı değerlendirmelerini reddediyoruz. Uluslararası topluma ve kamuoyuna, bölgedeki halka yönelik kirli uygulamalara karşı harekete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu durum ulusal ve toplumsal savaşlara yol açabilir. Bununla birlikte Suriye toplumunun birliğini ve Suriye coğrafyasını parçalamaya da yol açabilir.

BM’den Türk devletinin, çete ailelerini bölgeye yerleştirme önerisine karşılık vermemesini, Türk devleti ve çetelerinin kirli uygulamalarını, çetelerin zoruyla göç etmek zorunda kalan sivillerin durumunu araştırması için bir komite oluşturulmasını istiyoruz. Komitenin sivil halka yönelik ihlalleri belgelemesini ve bölgede karışıklık, huzursuzluk ve anlaşmazlık çıkarmak isteyen Türk devletini engellemesini istiyoruz. Özerk Yönetim, BM ve aktif güçler öncülüğünde olan ve bölgede güvenliğin sağlanması durumunda Suriye dışına göç eden binlerce göçmenin topraklarına geri dönmesine destek vermeye hazır olduklarını belirtmişti. Bölgede korku ve tehlikenin kalmamasıyla birlikte yurttaşlar topraklarına geri dönebilecek, böylece demografiyi değiştirme çabaları da engellenebilecek. Ancak bunun tam aksi Efrîn’de yaşandı ve hala yaşanmaya devam ediyor. Efrîn halkının yüzde 97’si Kürtlerden oluşuyordu. Bu sayı yüzde 25’e düştü. Bu başlı başına bir tehlikedir. Şimdi ise savaş suçu işleyen çetelerin ve ailelerinin bu bölgelere yerleştirilmesi söz konusu. Bu durum terör örgütlerine destek anlamına gelmektedir ve teröristlerin Suriye’ye yerleşmesine fırsat oluşturmaktadır.

Türk devletinin devam eden ırkçı projelerine karşı sessizlik, Suriye’nin geleceğine ve BM’nin barışı gerçekleştirme rolüne hizmet etmeyecektir. Uluslararası kurumlara, özellikle BM’ye, uluslararası hukuku çiğneyen Türk devletinin işgal ettiği bölgelerden çıkması için baskı oluşturulmasını, Türk devletinin insanlık dışı katliamlarının önüne geçilmesi çağrısında bulunuyoruz.”