Şehba’da yüz binlerce kişi tehlike altında

Suriye rejiminin koronavirüs salgını nedeniyle 6 acil durum noktası kurduğunu söyleyen Doktor Osman Şêx İsa, Şehba’da yaşayan yüz binlerce mülteci için ise hiçbir önlemin alınmadığına dikkat çekti. 

Tüm dünyada büyük bir tehlike haline gelen koronavirüs, Türk devletinin işgalinden dolayı göç etmek zorunda kalan ve iki yıldır Şehba alanında yaşayan yüz binlerce Efrinli mülteciler için büyük risk taşıyor. Şehba bölgesinin savaşlardan kaynaklı, hem güvenlik ve hemde sağlık koşullarının yaşama el verişli olmadığını belirten, Şehba'daki Avrin hastanesi yönetim üyesi Doktor Osman Şêx İsa, yaşanacak bir koronavirüsü vakası durumunda ağır sonuçlarının olacağını dile getirdi. 

Koronavirüs salgınından dolayı başta İtalya ve İran olmak üzere dünyada bir çok ülkenin büyük bedeller ödediğini vurgulayan Dr. Şex İsa, "Hastalık öyle bir duruma geldi ki nasıl önünü alacaklarını bilmiyorlar. Biz de Efrin’den zorla göç ettirilen ve Şehba’ya göç etmek zorunda kalan Efrin’li mülteciler olarak aynı tehlike ile karşı karşıyayız. Bilindiği gibi Şehba’nın yıllarca savaş alanı olması, savaştan dolayı yıkılan yapılar altında kalan cenazelerin olması, Şehba alanının ekolojik ve yapısal durumu insan sağlığı için uygun değildi. Şimdi de bu alan hem içme suyuyla, hem de yapısal olarak yaşam için uygun değil" dedi.

ŞİMDİYE KADAR HİÇ BİR İNSANİ KURUM ŞEHBA HALKINA YARDIM ETMEDİ

Virüs tehlikesinden kaynaklı, sağlık komitesi, sağlık merkezleri ve Heyva Sor a Kurdistan ile birlikte ortak bir acil sağlık alarmı başlattıklarını belirten Dr. Osman Şêx İsa, şöyle konuştu:

"Bir araya gelerek bu virüse karşı nasıl önlem alınabileceğini tartıştık. Şimdiye kadar alanımızda herhangi bir vaka tespit edilmiş değil. Ancak bu olamayacağı anlamına gelmiyor. Hala savaşın devam ettiği, izole edilmiş bir alan. Şu ana kadar Şehba bölgesine ne uluslararası kurumlar, ne insani yardım kurumları ne de Suriye rejimi tarafından herhangi bir destek verilmiş değil. Ne öncesinde, ne de şimdi bu alanda yaşanacak herhangi bir sağlık sorunu için, bir sağlık kurumunun oluşması, profesyonel sağlık kadrolarının getirilmesi ve ilaç temini için tek bir çalışma yapılmış değil. 

Bu nedenle kendi insiyatifimizle ve kısıtlı imkanlarımızla bazı tedbirler almaya çalıştık. Başta hastane içinde hastane personelinin alması gerektiği tedbirler alındı ve bununla birlikte halkın daha duyarlı olması, bu virüse karşı kendini koruyabilmesi için gereken uyarı ve bilgilendirmeleri yapıyoruz. Yine hastane olarak olası çıkacak vakalara karşı nasıl önlem alınacağı, nasıl müdahale edileceği noktasında bazı tedbirler aldık. Hastanede günlük rutin muayeneleri durdurduk. Sadece acil durumlar ve ağır hastalara müdahale ediyoruz. Burada amaç, hastane üzerindeki yoğunluğu azaltmak ve riski en aza indirmek. Çünkü, günlük hastaneye muayene için gelen insan sayısı 700-800 civarında, bu da risk oluşturuyor. 

Hastaneye giriş yapacaklar cihaz ile kontrol ediliyor. Virüsün tespit edilmesi durumunda hastanın izole bir şekilde hastaneye alınması gerekir. Bununla birlikte acilen el yüz yıkama ve izole yerler inşa ettik. Hastane çalışanlarının sürekli eldiven ve maske kullanmaları ve birbiriyle temas etmemeleri şeklinde tedbirler alındı. Hastaneye koyduğumuz bir televizyon aracılığıyla hastaneye gelen herkesin daha duyarlı olabilmesi için Kürtçe ve Arapça kendilerini nasıl korumaları gerektiğini, yine maske ve eldiven kullanılmasının nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler veriliyor. Zaten hastane çalışanları ve doktorlar 24 saat boyunca alarmdalar." 

ANONSLARLA HALK BİLİNÇLENDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Koronavirüse karşı halka yardımcı olmak için bir planlama çıkardıklarını söyleyen Dr. Şêx İsa, devamla şunları belirtti: "Planlama çerçevesinde halkı bilinçlendirmek ve uyarmak için üç araba ile köyleri, ilçeleri ve sokakları dolaşarak hazırladığımız bir bröşür mikrofonlarla halka okunacak. Daha önce herkes ekmeğini ve yardım ihtiyaçlarını gelip kendileri alıyordu. Bundan sonra artık komünler yapacak bunu. Her gün komünler ev ev herkesin ekmek, süt ve diğer ihtiyaçlarını kapısına götürecek. Toplu yerler, lokantalar ve düğün yerleri kapatıldı. Aynı zamanda özerk yönetimin kararıyla bundan sonra kurum çalışanları toplu olarak değil değişimli olarak iki ya da üç kişi gelip çalışacak. Bu bir süre devam edecek. 

Bu virüsün kontrol altına alınması ya da ilacın bulunmasına kadar devam edecek. Toplumun bu duruma çok duyarlı yaklaşması gerekir. Yüzeysel yaklaşım çok ağır sonuçlara neden olacaktır. Elbette toplumu korumak ve güvencesini sağlamak da bizim görevimiz. Tabi ki bizim toplumumuz konusunda bir kaygımız yok, örgütlü ve uyarıları dikkate alan bir toplumdur. Toplum içinde korku ve paniğin olacağı doğru değil. Toplum ne kadar bilgilendirilirse tedbirler de o kadar iyi alınır ve fayda sağlar. 

Çıkacak vakalara karşı bazı tedbirler alındı. Biz Halep ile ilişki halindeyiz. Hastalar Halep’e gönderilecek, üniversite hastanesinde buna yönelik bir hazırlık yapılmış. Yine Şehba’da bu tür vakalar için bir merkez kuruyoruz. Yolların kapanması, gidişlerin engellenmesi durumunda burada müdahale edilebilmesi için hazırlıklar yapıyoruz. Daha önce farklı hastalıkları olan ve burada tedavi edemediğimiz hastaları Halep’e gönderiyorduk bu hastaların gidişlerini bu süreçte durdurduk. Çünkü, her ne kadar Suriye rejimi tarafından vakalara yönelik resmi açıklama yapılmamış olsa da, gelen bilgiler vakaların olduğuna yöneliktir. Bu nedenle riski azaltmak için hasta gidişlerini durdurduk. Halkımızın bundan haberi olmalı. Yine Şehba’ya giriş çıkışların kontrolü için öneriler yaptık ve bu durum tartışılıyor. Burası Efrin gibi değil. Efrin’in iki üç kapısı vardı. Ama Şehba’nın bir çok kapısı var ve bu tehlikeli."

ŞEHBA'DA ACİL BİR MERKEZİN KURULMASI GEREKİR

Sağlık komitesi ve özerk yönetim olarak tüm imkanlarını seferber ettiklerini vurgulayan Doktor Osman Şêx İsa, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "İmkanlar kısıtlı ve yeterli değil. Uluslararası tüm kurumlar, sağlık kurumları ve insani yardım kurumları, özellikle kızıl haç sağlık kurumu ve Suriye rejiminin acil bir şekilde yardım etmeleri gerekir. Nasıl Suriye’de bu durum için altı acil merkez kurulduysa, Şehba’da da kurulmalı. Uluslararası devlet ve kurumların yine Suriye rejiminin imkanları bizden çok daha fazla. Burada 5 kampımız var ve bu kamplarda on binlerce insan yaşıyor. Yaşamları bu kamplarda tehlike içindedir. Çok zor şartlar altında yaşıyorlar. Sadece bir ambulansımız var. 

Yine Halep’e gidecek vakalar için izin gerekiyor, izin verilmeyebilir de. Bu durum çok ciddi tehlike oluşturur. Virüs vakaları için özel bir sistemin kurulması lazım. Eskisi gibi izinle hareket edilirse çok ağır sonuçlar ortaya çıkar. Öncesinde de bu alanda farklı hastalıklar zaten vardı. Örneğin laşmanya hastalığı burada çok fazla. Burası savaşın devam ettiği ve risk taşıyan bir alan. Bu nedenle Rejimin acilen bu alan için çözüm geliştirmesi gerekir. Biz burada elimizden gelen her türlü imkanı kullanacağız ve halkımıza yardım edeceğiz. Ancak bilinmesi gerekir ki sadece bizim imkanlarımız yetmez. Halkın çok duyarlı olması gerekir ve herkes seferberlik içinde olmalı."