Ann Linde: İşgal büyük insani sorunlara yol açabilir

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Türkiye'nin Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye'yi işgalinin büyük insani sorunlara yol açabileceğini söyledi.

8 partiden milletvekillerinin yer aldığı “Kürt Dayanışma Grubu”nun kendisine gönderdiği ve İsveç'in Türkiye'nin işgaline tavır almasını talep eden mektubunu yanıtlayan Ann Linde, hassasiyetlerinde ötürü milletvekillerine teşekkür etti.

Milletvekillerinin kaygılarını paylaştığını ve Türkiye'nin Rojava ve Kuzeydoğu Suriye'ye yönelik işgalini oldukça ciddi ve kaygı verici bulduğunu belirten Linde, “Son haftalarda birkaç kez Türkiye'nin bölgedeki işgalini, Kürt halkı ve azınlıklara yönelik saldırılarını kınadım” dedi.

İşgalin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna, bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracağına ve bölgede büyük insani sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti.

İsveç'in Türkiye'ye silah satışlarını durdurduğunu ve aynı şeyi Avrupa ülkelerinin de yapması için konuyu Avrupa Birliği gündemine getirdiğini hatırlattı. Konunun takipçisi olacaklarını ve Rojava'daki gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceklerini söyledi.

17 MİLLETVEKİLİ İŞGALE KARŞI TUTUM ALINMASINI İSTEMİŞTİ

Türkiye'nin Rojava'ya yönelik işgal saldırılarına başlatmasından sonra “Kürt Dayanışma Grubu”ndaki 17 milletvekili, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde'ye gönderdikleri mektupta Türkiye'nin işgaline karşı önlem almalarını talep etmişti.

Mektupla ismi bulunan milletvekillerinden Amineh Kakabeveh, Linde'nin yanıtını ANF'ye değerlendirdi.

İsveç'in silah ambargosu uygulanması önerisini Avrupa Birliği gündemine getirdiğini önemsemekle birlikte yetersiz bulduğunu söyleyen Kakabaveh, “Başkalarına ne yapacaklarını söylemesinden daha önemli olan İsveç'in ne yaptığıdır” dedi.

TÜRKİYE'YE EKONOMİK VE DİPLOMATİK YAPTIRIM UYGULANMALI

İsveç'i işgale karşı kararı bir tutum almamakla eleştiren Kakabaveh, konuşmasının devamında İsveç Hükümeti'ne şu eleştirileri yöneltti.

“Türkiye'ye sadece silah ambargosu uygulamak İsveç'e onur vermez. Türkiye'nin Kuzey Suriye ve Rojava'yı işgali uluslararası hukuka göre suçtur. Ayrıca Türkiye işgalden sonra sivillere yönelik savaş ve insanlık suçu işledi. İsveç'in Türkiye'ye ekonomik ve diplomatik yaptırım uygulaması gerekir. İsveç çok konuşuyor ama az iş yapıyor.”

İşgalin olduğu gün konuyu parlamentonun gündemine getirdiğini hatırlatan Kakabaveh, “Êfrin'in işgali sırasında Kuzey Suriye'nin uçuşa kapatılması için İsveç'in girişimde bulunmasını istemiştim. Bu işgale karşı bir önlem olabilirdi” dedi.

KÜRTLERİ SAVUNMAK TÜM DÜNYANIN SORUMLULUĞU

Kakabaveh, Türk devletinin Kürt Halkına karşı soykırım politikası izlediğine, Kuzey Suriye ve Rojava'da etnik temizlik yapmaya hazırlandığına dikkat çekti.

“Bir halk yok edilmek isteniyor. Kürtler dünyayı DAİŞ belasından kurtardı. Kürtler saldırıya uğradığında onları savunmak tüm dünyanın sorumluluğu. Ama şimdi kınama ve silah ambargosuyla yetiniyorlar. Kürtler yenilen ve kabuğu atılan bir muz değildir” ifadeleriyle Batılı ülkelerin işgale karşı pasif kalmalarına tepki gösterdi.