‘Bu kanserin ilacı Kobanê direnişiyle başladı’

QSD’nin DAİŞ’e karşı zaferinin ilan edildiği törende konuşan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi eşbaşkanı Hamid El-Mihbaş, “Bu kanserin ilacı Kobanê’de direnişiyle başladı” dedi.

Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) DAİŞ çetelerine karşı zaferinin ilan edildiği tören, yetkililerin konuşmaları ile devam etti.

Törende bir konuşma yapan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Hamid El-Mihbaş, “Bugün, Suriye halkları ve tüm dünya halkları için tarihi bir gün. Zaferin ilan edildiği, Kuzey ve Doğu Suriye’nin terörden kurtarıldığının ilan edildiği bu anlar tarihe altın harflerle yazılacaktır.

QSD, görevini başarılı bir şekilde yerine getirdi. QSD, insanlık ve barış gücü olarak anılacak değerli bir güçtür” dedi.

DAİŞ’in bir zamanlar Suriye’de büyük bir alanı işgal ettiğini; kanser hücresi gibi Reqa, Tabqa, Girê Spî’den Şam sınırındaki Yermuk kampına, Süveyde yakınları ve Türkiye sınırına kadar uzanan bir alanda bulunduğunu söyleyen Mihbaş şunları belirtti:

“Bu kanserin ilacı Kobanê’de direnişiyle başladı. YPG-YPJ savaşçıları, terörün yayılmasına karşı savaşa başladı.

Özerk yönetimler ve sivil yönetimler kurtarılan bütün bölgeleri yeniden inşa etti. Bu yönetimler sürece cevap olup, kısıtlı imkanlara rağmen halk ve göçmenlere destek oldu.”

EHMED: ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ DAHA YOĞUN OLACAK

MSD Yürütme Kurulu Başkanı Îlham Ehmed de DAİŞ’e karşı elde edilen zaferin, Kuzey ve Doğu Suriye halklarına ve YPJ ile uluslararası koalisyon güçleri başta olmak üzere DAİŞ’le mücadele eden tüm askeri kuvvetlere kutlu olmasını diledi. Kuzey ve Doğu Suriye topraklarını özgürleştirmek adına şehit düşenleri de anan Ehmed konuşmasında, “Tarihi anlar yaşıyoruz. Tarih bu olayı, yurtsever halkımızın ve askeri güçlerimizin emeklerini altın harflerle yazacaktır. Güçlerimiz 5 yıldır, ülkemizi parçalayan bu hastalığa karşı mücadele etmiş ve büyük emeklerin ardından özgür yaşam geri gelmiştir” diye konuştu.

DAİŞ tehlikesinin bölgede halen tam olarak bitmediğine de dikkat çeken Ehmed şöyle devma etti: “Terörün yenilgisinin ilan edildiği şu anlarda, Suriye’nin diğer bölgelerinde halen tehlikenin devam ettiğini biliyoruz. Coğrafi kurtuluş sürecinin terörü tam olarak bitirmek anlamına gelmediğini belirtiyoruz. Çünkü halen hücre yapılanmaları var. Hücre yapılanmaları ya da bölgesel güçlerin aracılığıyla DAİŞ’in yeniden ortaya çıkma tehlikesi mevcut. Hücre yapılanmalarına karşı geliştirilecek operasyonlardan dolayı gelecek süreç daha yoğun olacak.

Bununla birlikte sayısı 5 bini bulan tutuklu DAİŞ’liler meselesi var ve bunların uluslararası mahkemelerde yargılanması gerekiyor. Ayrıca sayısı 80 bin olan kördüğüm halini almış DAİŞ’li aileler konusunun da çözüme kavuşması gerekiyor. MSD olarak bu sorunların çözümü için, uluslararası desteğin ve sorumlulukların devam etmesi gerektiği kanısındayız.”

Sahadaki aktif güçlere ve uluslararası topluma, Suriye krizinin siyasi çözümünde katılım göstermeleri ve göç edenlerin ülkelerine geri dönebilmeleri için olumlu rol oynamaları çağrısında da bulunan Ehmed, “Bu zafer hamlesinin barışa doğru büyük bir adım olmasını diliyor, siyasi sürecin Özerk Yönetim temsilcileri olmadan başarıya ulaşamayacağını bir kez daha belirtiyorum.”

PLAKET VERİLDİ

Britanya Savunma Bakanlığı’nın ve gelen diğer kutlama mesajlarının okunmasının ardından QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî ve YPJ komutanlarından Newroz Ehmed, DAİŞ’in yenilgisinde rol oynayanlara plaket dağıttı.

ABD’nin DAİŞ’le mücadele temsilcisi William Roebuck, Şehit Aileleri Bürosu adına Farûq Maşî, Gaziler ve Yaralılar Kurumu adına bir savaşçı, Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri adına Qehreman Hesen plaket verilen isimler oldu.