Delal’in üç hayali vardı

Üç önemli hayali ve beklentisi vardı. Önderlikle özgür koşullarda bir kez daha buluşabilmek; Güneybatı halkının mücadeleye daha güçlü katılması; doğduğu topraklara bir kez daha dönüp Maraş Katliamında öldürülen kadın ve çocukların intikamını almak.

Delal Nurhak ve Zilan arkadaşın şahsında özgürlük mücadelesinde şehit düşen tüm yoldaşları sevgiyle minnetle anıyor anılarının önünde saygıyla eğiliyorum.

Şehit düşen bir arkadaşı yazmak, çok önemli ve anlamlı olduğu kadar, onun gerçeğinin hakkını verememek de en büyük endişeyi yaşatır. Yazdığın yoldaşın bir de çocukluk arkadaşın ve mücadelede yakinen tanıyıp yoldaşlık yaptığın bir yoldaş ise o zaman bu gerçeklik, insanı daha da hassas ve sorumlu kılmaktadır. Ama şu bir gerçek, halkımızın ve özgürlük savaşçılarının nezdinde tarihte hak ettikleri yeri alacakları şüphesizdir.

ONURU SIRADAN YAŞAMI KABUL ETMEDİ

Delal arkadaş, varlığı soykırıma uğratılmak istenen, bir halk olarak varlığı kabul edilmeyen, bin bir türlü özel savaş politikalarının uygulandığı Fırat havzasının Pazarcık, Bayram gazi köyünde doğdu. Kürt ve Kürt halkına mensup olduğu inkar ettirilmek istenen, kendi varlığını korumak için Alevi inancına sarılarak korumaya çalışan bir ortamda büyüdü.  Bu gerçeği anlamaya çalıştığı bir zaman diliminde, kendini Maraş Katliamı’nın içinde buldu. Yüzlerce Kürt, gözleri önünde hunharca öldürüldü.  Tarihte Kürtlere uygulanan tavşana kaç, tazıya tut özel savaş politikası, burada da bir kez daha devreye konulmuştu. Bu dönemin temel bir faktörü, PKK’nin tarih sahnesine çıkmış olmasıydı. Devlet Kürt halkından boyun eğmeyi, teslimiyeti ya da tümüyle göçü beklerken, Kürt halkının bağrından çıkan, Besê Anuş, Mustafa Yönden, İsmet Ömürcan, Battal Evsen, Duran Yağcıbulut, Mustafa Ömürcan ve ismini burada sayamayacağım yüzlerce militanı bu mücadeleye katıldı. Maraş Katliamı, onu arayışa ve kendi kökleriyle buluşturmaya götürdü.  Gerçekleri tanıyıp bilince çıkardıkça; yüreği, vicdanı, onuru sıradan bir yaşama el vermedi ve PKK’ye katılma kararı aldı.

KADIN PARTİLEŞMESİNDE VE ÖZGÜRLÜKTE ISRARIN SEMBOLÜ

Mücadeleye Avrupa sahasında katıldı, ilk örgütlenmemiz olan YJWK örgütlemesinde ve yine ilk dergimiz olan Jina Serbilind dergisinin yayın kurulunda yer aldı.  Ama Avrupa’da kalmayı yüreğine sığdırmadı, Önderlikle buluşmayı esas aldı. Önderliğin eğitiminden ve yoğunlaşmasından geçmişti. Delal arkadaş, 33 yıllık mücadele tarihine birçok başarı sığdırdı. Askeri, toplumsal, siyasal, ekonomik ve örgütün öngördüğü birçok çalışmada; moralle, coşkuyla ve heyecanla yer almasını bildi. Başarmak için büyük bir çabanın ve emeğin sahibi oldu.  Duruşunda ve bakışında, özgür kadın bilinciyle olay ve olgulara bakmaya ve çözüm gücü olmaya özen gösterirdi. Kadının örgütlülüğüne büyük bir önem verdi ve nerede olursa olsun, bu ilkeyi çalışmalarının merkezine aldı. Kadın partileşmesinin ideolojisinin ve ilkelerinin önemini bilen, kendini ona göre yapılandıran, onunla bütünleşen, PAJK çizgisinde öncü bir militan olmayı bilen, ona göre yaşamayı felsefe edinmiş bir yoldaştı. Bu duruşu ve mücadeleci kişiliğinden dolayı PAJK Meclis Toplantısı; Delal Nurhak yoldaşın yaşam duruşunu ‘Kadın Partileşmesinde ve Özgürlükte Israr’ sembolümüz olarak tanımladı.

BİLGE KADIN OLMAYI BAŞARDI

İdeolojik bilinci, sorumluluk anlayışı, edindiği deneyim ve tecrübeyle “bilge kadın” olmayı başaran ve bu anlamda yoldaşları tarafında kabul gören, hep yanlarında görmek istedikleri bir yoldaş olmayı başaranlardan oldu. Yoldaşların yüreğine emeğiyle, pozitif enerjisiyle kapsayıcılığıyla kendini yazdırmasını bildi. Bulunduğu ortamlarda arkadaşları eğitmek, bilinçlendirmek, görevlere hazırlamak için emek vermekten büyük mutluluk duyardı. Özgürlük başkası için yaşamaksa, O da yoldaşları için yaşamayı bildi. Onun için ölüm değil, nasıl yaşamalıya cevap olmak önemliydi. Doğayla kadın arasında olması gereken ilişki diyalektiğini, güçlü oluşturmuştu. Doğayla iç içe olmakta büyük heyecan duyar, en zor koşullarda doğadan nasıl besleneceğimizi bilirdi. 

Delal arkadaş zihnini disipline eden bir arkadaştı. Her konuya bilinçli ve bilimsel bakmayı önemser, analitik zekasıyla duygusal zekasının arasındaki dengeyi güçlü kurardı. Yaşadığı anı bilerek, anlayarak hep yaşama ve mücadele etme çabası içerisinde oldu. İdeolojik ve politik kişiliğiyle, ilke ve ölçülerinde şaşmaz yaşam ve ilişkilerini ona göre belirlerdi. Düşünce sistematiğinde boşluk bırakmaz, düşüncelerini bütünlüklü ve akışkan kılardı.  Değerlendirmelerinde sezgileri ve öngörüsü oldukça güçlüydü. 

KENDİ CİNSİNİ SEVİYOR, ÖNEMSİYORDU

Kendine ilişkin belirttiği bir değerlendirmesinde, “ Özgür kadın militanı olmanın mücadelesini ve geliştirilmesi gereken özgür kadın duruşunun oluşturulmasının zorluklarının farkındayım. Bunun sorumluluğunu da ruhsal anlamda yaşamaktayım. Yıllar geçtikçe bunu daha derinden hissetmekte, kadın olma duygusunu ve güzelliğini canlı canlı yaşamaktayım.” Kendine ilişkin yaptığı bu değerlendirme, duruşunu ve kadın özgürlüğünün anlamının derin bilincinde olduğunu ortaya koymaktadır. Kendi cinsini seviyordu ve önemsiyordu. Kadına olan sevgisi büyük ve derindi. Aynı zamanda bu konuda inançlıydı. Kadının, yeni ve özgür yaşamın teminatı olduğunun farkında ve bilincindeydi.  

ÜÇ HAYALİ VARDI

Üç önemli hayali ve beklentisi vardı. Önderlikle özgür koşullarda bir kez daha buluşabilmek.  Bir diğeri Güneybatı halkının özelde de kadınların, kendilerinin ve halkımızın özgür geleceği için mücadeleye daha güçlü katılmalarıydı. Diğer önemli olan en büyük hayali, doğduğu topraklara bir kez daha dönmek, Maraş katliamında öldürülen kadın ve çocukların intikamını almaktı. Önemli gördüğü diğer bir konu da, Maraş Katliamı’nı yaşayan kadınların yaşadıklarını yazarak, tarihe mal etmeleriydi. Yazdılar, ama ne yazık ki  okuyamadan şehit düştü. Bu hayalini gerçekleştirmek, biz yoldaşlarının boyun borcu olduğunu ve bunu mutlaka başaracağımızı belirtmek isterim. 

Delal Nurhak arkadaşın şahsında, Güneybatı Şehitleri ve özgürlük mücadelesinde şehit düşen arkadaşlara cevap olmak önemli olmaktadır.  Özellikle Avrupa’da yaşayan Güneybatı’daki  halkımız, örgütlü toplumu geliştirmede üzerine düşen görev ve sorumluluklarını daha güçlü sahiplenmelidir. Önemli çaba ve gelişmeler olmakla birlikte, tümüyle toplumun her kesimini kapsamamaktadır. Kadınların buna öncülük edeceklerine olan inancımı belirtmek isterim.  Demokratik ulus ve özgür yaşamı inşa sürecine aktif güç katmanız, Alevi demokratik direniş kültürünün de bir gereğidir.

Şehitlerimizi yüreğimize gömmeyeceğiz. Tohum misali, yüreğimize serpiştirip yeşerteceğiz. Şehitlerimize olan sevgi ve bağlılığımızla her gün sulayıp hep canlı ve dipdiri ayakta tutacağız. Delal Nurhak arkadaşın yoldaşları olarak, şehitlerimiz ve tarih karşısındaki sorumluluklarımızı yerine getirmek için tüm gücümüzle mücadele ederek, halkımızı Önderlikle ve zaferle buluşturacağımız kesindir. Bir kez daha şehitlerimizi büyük bir minnetle anıyor, anılarının önünde saygıyla eğiliyorum.

*KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi