Efrîn eğitim-öğretim sistemi Şehba’da -III

Şehba’ya gelen Efrînlilerin ilk iki aylık süreçte 4 bin öğrencisi vardı ama şimdi 14 bin öğrenci ilk, orta ve lise eğitim-öğretimini görüyor. 777’si kadın, 991 öğretmen büyük bir azimle çalışıyor.

Efrîn bölgesinde devrimin ilk süreçleriyle birlikte 2011’den itibaren Kürtçe eğitim verilmeye başlandı. Birkaç genç tarafından evlerde ve köylerde verilmeye başlanan Kürtçe eğitimi, 7 yıllık gelişimiyle sistemleşen; ilkokuldan Rojava’nın ilk üniversitesine kadar ilerlemeyi başardı. Efrîn işgalinden önce 50 bin öğrenci vardı. 16 Mart 2018’de Efrîni boşaltma kararı alındı. Efrîn halkı Şehba ve Şêrewa alanına göç etmek zorunda kaldı. Burada da kısa bir süre geçmeden kendi örgütlemelerini kurmaya başladı. Komin ve meclislerden eğitim sistemine kadar toparlanmaya çalıştı.

KPC-Demokratîk Eğitim Komitesi Üyesi Mamoste Gulistan, Şehba’ya geliş süreçlerini ve tekrar eğitim sistemlerini kurmalarını ANF’ye anlattı: “16 Mart’ta Efrîn’den çıktık. Bizim için çok acı bir gündü. Newroz akşamı biz öğretmenler ve tüm öğrencilerimiz Şehba alanına yetişti. Hepimizin moralleri düşmüştü, o an bizim için her şey bitmiş gib geliyordu. Newroz günü Ehrez ilçesindeki şehitliğe, şehitlerimizi getirdiler. Merasime gittik. Gördük ki artık burada da şehitlerimiz ve şehitliğimiz oldu.

ÖĞRENCİLER SAYESİNDE TOPARLANDIK

Orada öğrencilerimiz yanımıza geldi ve bize nerede okullarımız, diye sordu. Onlardan moral aldık ve toparlanmamız gerektiğini anladık. Artık yavaş yavaş öğretmenleri ve öğrencilerimizi toparlamaya başladık. Bir araya gelip tartıştık. Daha sonra her öğretmen, önce kendi branşını toparlamaya başladı. İlk öğretim derslerini veren öğretmenlerimiz kendi materyallerini toplamaya başladı. Sonra birlikte köy köy, ev ev dolaşmaya başladık. Evlere gidip öğrencilerimizi ziyaret ettik. Gördük ki öğrencilerimiz başka bir eğitim sistemini istemiyor. Hepsi Efrîn’deki eğitim sistemini istiyordu. Bununla birlikte moralimiz daha da yükseldi ve bizler ne olursa olsun eğitimlerimize tekrar başlama kararı aldık.

GERİ ADIM ATMADIK

Efrîn’de dönem tatilinde saldırılar başlamıştı, bu nedenle biz ikinci dönem eğitimini bitirememiştik. Bu şekilde ilk başta yarım kalan ikinci dönem eğitimini tamamlama kararı aldık. Yine liseyi bitirmiş ve yüksek okul eğitimine geçmesi gereken öğrencilerimiz vardı. Onlar için de bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Cizîr’deki Rojava Üniversitesine göndermek için çalışmalara başladık. Bu çalışmalara başlamak bizim için çok büyük bir moral oldu. Aynı zamanda halkımız da bundan moral aldı. Zaten düşmanın amacı; halkı kırmak ve ona geri adım attırmaktı. Başaramadı. KPC-Demokratîk olarak ve elbette halk da kendini örgütlemeye başladı. Komin ve aileleri ziyaretlerle öğrencilerimizi toparladık. İlk günlerde yerler olmadığı için eğitime çadırlarda başladık. Bu durum, iki ay sürdü.

DERSTEN ÖNCE MANEVİ DESTEK

Zaten bu süreç daha çok öğrencileri toparlama ve motive etme şeklinde geçti. Çünkü, Efrîn’de hemen hemen her ailede mutlaka ya şehit düşen vardır ya da gazi. Elbette bu durum çocukların psikolojisi üzerinde çok derin etki yaratmıştı. Bazı çocukların gözleri önünde ya babaları ya anneleri ya da ailelerinden biri katledilmişti. Bazı çocuklarda ‘hiçbir şeyimiz kalmadı ve okumak da gerekmiyor’ psikolojisi gelişmişti. Eğer biz de zayıf davranırsak bu çocukları kaybedeceğimizi anladık. Öğretmenlerle tartıştık ve bu sürecin ders vermekten çok öğrencilerle ilgilenme, moral verme ve maneviyatlarını yükseltme şeklinde değerlendirilmesinin doğru olacağına ulaştı. Bu süreçte Heyva Sor a Kurd de bize çok yardımcı oldu.

KAPISIZ VE PENCERESİZ OKULLARDA

İki ay sonra okullar tatile girdi. Biz KPC-Demokratîk olarak tatil dönemin de de çalışmalarımıza devam ettik. Aile ziyaretlerini sürdürdük. Tüm ailelerle gürüştük ve eğitim sistemimizin Efrîn’dekinin devamı olacağını ilettik. Liseyi bitiren öğrencilerimizi Cizîr Bölgesi’ne gönderdik. Bu öğrencilerin bazıları Mezopotamya Akademisi’ne, bazıları da Rojava Üniversitesi’ne gitti. Toplamda 78 öğrenci gönderdik.

Tekrar okulları açılmasıyla, gördük ki çadırlarda okullara devam etmek zorlayıcı oluyor. Az da olsa sağlam kalan okulları kullanmaya başladık. Ancak bu okulların hepsi büyük darbeler almıştı ve her yerlerinden su geliyordu. Sadece eğitim sistemimize devam edebilmek için kendi imkanlarımızla bunları derme çatma tamir ettik ve eğitimlerimize devam ettik.

ŞİMDİ 14 BİN ÖĞRENCİ VAR

İlk başladığımız iki aylık süreçte 4 bin öğrencimiz vardı ama şimdi 14 bin öğrencimiz var. Burada ilk, orta ve lise var. Sistemimiz Efrîn’deki sistemin aynısıdır. Yine herkes kendi dilinde okuyor; Arap öğrenciler Arapça, Kürt öğrenciler Kürtçe. Okullarda okutulan kitaplar demokratik ulus sistemine göre hazırlanmış. Her ne kadar zorlanmalar ve kısıtlı imkanlar olsa da büyük bir irade, azim ve çabayla eğitimlerimiz devam ediyor. Sadece biz değil, öğrencilerimiz de çok sıkıntı çekiyor. Örneğin, damlayan sınıflarda ellerini kağıtlarına siper ederek yazıyorlar. Yine bir çok sınıfta kapı ve pencere yoktu, battaniye koyduk. Sınıflar karanlık olduğu için öğrenciler bazen fener yakarak yazıyor. Bazen biz öğretmenlerin moralleri düşüyordu ama öğrencilerin o direniş ve azmini gördükçe morallerimiz yükseliyordu.

HİÇBİR ŞEKİLDE KAYBETMEYECEĞİZ

Bu saaten sonra şunu diyebilirim; hiçbir şekilde kaybetmeyeceğiz.Halkımızı, her bir zorlanma karşısında kendi alternatifini oluşturuyor. Sıkıntı ve zorlanmaların onu zayıf düşürmesine izin vermiyor. Her zaman ileriye doğru adım atıyor. Şu an bizim 991 öğretmenimiz var ve bunun 777’sini kadın öğretmenler oluşturuyor.

ÖRGÜTLÜYÜZ VE GERİ DÖNECEĞİZ

Şehit Aile Kurumu, Belediye ve Heyva Sor a Kurd’ün desteğiyle eksik şeyleri tamamlamak için paralar topladık; çanta, kalem ve defter aldık. Bu durum öğrencilerde onları düşünen ve önemseyenlerin olduğunu hissettiriyordu.

Bu dönem tatil sürecinde öğretmenlerin de kendi hafızalarını tazelemerini ve eksik yanlarını tamamlamaları için eğitim grupları oluşturarak öğretmenler de eğitimlerden geçtiler. İdeolojik ve mesleki olarak iki grup şeklinde her iki devrede 150 öğretmen eğitim gördü.

Biz Efrîn halkı olarak örgütlü bir halkız ve Efrîn’e de geri döneceğiz.