Türk devleti ve ona bağlı DAİŞ ile El Nusra kırıntısı çetelerin işgal girişimiyle karşı karşıya olan Efrîn'de kentin güneybatısındaki Cindirêsê ilçesinden başlanarak sınır hattı boyunca Şiyê, Raco, Bilbilê ve Şara ilçeleri sınırlarında şiddetli çatışmalar yaşanırken, cephe hattının bir kademe gerisinde Efrîn halkı ise direnişini sürdürüyor. Savaş uçakları, top ve havan saldırılarına rağmen bu ilçelerdeki köylüler topraklarını terk etmiyor.

ANF'nin dolaştığı Şera ve Şerawa köylerinde yaşayan yurttaşlar, Türk devletinin topraklarını ellerinden alma peşinde olduğunu dile getiriyor ve asla topraklarını Türk devletine bırakmayacaklarını vurguluyor. Yoğun saldırılara rağmen köylerini terk etmeyen ve direnişlerini sürdüren köylüler, "Burası bizim toprağımız, burada doğduk, burada öleceğiz" diyor.

'İŞGALE KARŞI DURUYORUZ'

Şera'nın Sinka köyünden 21 yaşındaki Bangîn Mihemed, tıp öğrencisi olduğunu belirtiyor ve saldırıların başlaması üzerine köyüne geldiğini ve toprağını savunmak için elinden gelen her türlü sorumluluğu üstelenmeye hazır olduğunu kaydediyor. Mihemed, "Köylerimizi asla terk etmeyeceğiz. Bizler bu köylerimizi nasıl bırakalım. Türk devleti bize savaş açtı. Bizler onların topraklarını almaya çalışmıyoruz ki, onlar bizim toprağımızı işgal etmeye gelmiş. Hepimiz silahlanırız ve bu işgale karşı dururuz" diyor.

'BU TOPRAKLAR BİZİM'

Aynı köyden 52 yaşındaki Derwêş Çawîş ise bu topların kendilerine ait olduğunu vurguluyor ve ekliyor: "Türk devleti her türlü ağır silah ve savaş uçaklarıyla kantonumuza saldırıyor. Bizler de bu topraklarda yaşamaya devam edeceğimizde ısrar ediyoruz. Bu topraklar bizim topraklarımız. Toprağımızı asla bırakmayız. Burası bizimdir. Bu ülke bizim. Hiç kimse dışarıdan gelip bizi zorla toprağımızdan edemez. Bu toprağın çocuklarıyız. Atalarımızın toprağıdır, burası."

'BU SAVAŞIN KAZANI BİZ OLACAĞIZ'

Efrîn bölgesindeki kadim Êzidî köylerinden Kastel'den 88 yaşındaki Cuma Ebdî Cuma da Türk devletinin işgale geldiğini belirtiyor. Türk devletinin bütün Kürtlere düşmanlık yaptığını kaydeden Cuma, "bu savaşın sonunda kazanan biz olacağız" diyor ve şöyle devam ediyor: "Ben Êzidî bir yurttaşım. Türk devleti bizim toprağımızı işgale gelmiş. Kastel köyündenim. Bizler Êzidî, İslam hepimiz birlikte yaşıyoruz. Ama Türk devleti torağımıza göz koymuş. Türk devleti bütün Kürt halkına düşmanlık yapıyor. Sadece bir kişi ya da aileye değil ki. Tıpkı Osmanlı gibi hüküm sürmek istiyor. Ama biz kazanacağız. İnşallah kazanan biz olacağız."

'BU TOPRAKLAR BİZİM ŞEREFİMİZ'

Samî Temir dE "Bu topraklar bizim ve biz kendi topraklarımızda yaşıyoruz. Bütün dünya da başımıza yıkılsa biz topraklarımızdan vazgeçmeyiz. Burası bizim vatanımız. Başka bir vatanımız yok. Asla burayı Türk devletine bırakmayız" derken, köyünde Hêzên Parastina Civakî'de yer görev yapan Siwar Îbrahim de, "Burası bizim şerefimiz. Asla bu topraklardan vazgeçmeyiz. Bütün dünya da görsün ki Türk devleti kendi toprakları üzerinde barış içinde yaşamak isteyen bir halka savaş açmış. Son nefesime kadar da bu topraklar için direneceğim. Şerefim olan toprağımız korumak için sonuna kadar direneceğiz" diyor.

'EFRİN ÖYLE KÜÇÜK BİR DAVA DEĞİL'

Kameralerımızı görür görmez "Efrîn öyle küçük bir dava değil. Bizler asla Efrîn'i Türk devletine yedirmeyiz" diyerek söze giren Fatma Îbrahim isimli kadın da şunları dile getiriyor: "Herkes sınırını bilmeli. Türk devletinin sınırı bellidir. Şimdi sınırlarını aşıyorlar ve Efrînimizi işgal etmeye çalışıyorlar. YPG'miz, YPJ'miz olduğu sürece, bu dünyada küçük bir çocuğumuz olduğu müddetçe bir karış toprağımızı vermeyiz. Erdoğan'ın buradan alacak bir şeyi yok. Asla bu toprağın bir karışını bile ona yedirmeyeceğiz."