Efrîn’de 50 yıllık bir tarihi olan Koçera sokağında yaşayan Romanlar rejimin tüm çabalarına rağmen ne sisteme entegre olmuş ne de sokaklarını dağıtmışlar. Rojava Devrimi’nin başlangıcından bu yana devrime katılan Koçera Sokağı sakinleri federal sisteme canla başla katılım sağlıyorlar.

Efrînli Romanlar 22 Eylül günü gerçekleştirilen komün seçimlerine katılarak Suriye tarihinde ilk defa bir seçime yer aldılar ve adayları komün eş başkanlığına seçildi.

Koçera Sokağını ziyaret ederek Koçera Sokağı’nın tarihini dinledik, seçim sevinçlerini gözlemledik ve görüşlerini aldık. Şehit Dilovan Komünü eş başkanı Murteza Hacı Kamber ve Koçera sokağı sakinleri bunun kendileri için anlamını anlattılar.

Koçera Sokağı sakinleri Demokratik federalizme herhangi bir saldırı durumunda savunma savaşında yer alacaklarını söylediler.

EFRÎN’DE BİR ROMAN SOKAĞI KOÇERA

Efrîn’de Romanların toplu olarak yaşadıkları iki sokak var. Bunlardan biri Eşrefiye mahallesinde diğeri de Zidiye mahallesindeki yıllardır bilinen ismiyle Koçera sokağı. Koçera Sokağı ismini sakinlerinden almış zira Efrînli romanlar kendilerini “Koçer” ismiyle adlandırıyorlar.

Seçim sonuçlarının açıklaması ardından görüşlerini almak üzere Koçera sokağına gidiyoruz. Şehir merkezinde yer alan Koçera sokağı sakinleri zorunlu olmadıkça fazla evlerinde oturmuyorlar. Kapılarının önünde oturan Koçeralı romanlar bizi büyük ilgiyle karşılıyor.

50 YILLIK BİR TARİHİ VAR

Bizde komün eş başkanlığı seçimini konuşmadan önce kendilerine merak ettiğimiz Koçera Sokağı’nın tarihini soruyoruz. Koçera sakinleri Efrîn’e gelmeden önce Elâzığ ve Batman’da yaşamışlar.

Bugün Koçera sokağında yaşayan Romanlar kendilerinin bir kan davası nedeniyle Batman’dan 50 yıldan daha uzun bir süredir Efrîn’e göç ettiklerini söylüyorlar. 50 yıl önce Koçera sokağına yerleşmişler ve Koçera sokağı gibi Roman sokağının da Eşrefiye mahallesinde olduğuna dikkat çekiyorlar.

REJİMİN TÜM BASKILARINA RAĞMEN SİSTEME ENTEGRE OLMAMIŞLAR

Koçera sakinleri çoğu kamera karşısında konuşmak istemiyor. Kendilerinden görüş istediğimizde mutlaka bir diğerini işaret edip o daha iyi konuşur diyorlar. Ama bir kişi konuştuğunda birçok kişi ve çocuklar etrafında toplandığı için usulca kendileri de yaşadıklarını anlatıyorlar.

Koçera Sokağı sakinleri BAAS Rejiminin yaratmak istediği sisteme hiçbir zaman entegre olmamış. Rejim dönemini sorduğumuzda çoğu Kürt ve Koçer oldukları için rejimin kendilerine çok fazla baskı yaptığını söylüyorlar. “Evlerimize doğru dürüst oturamazdık. Gelir baskın yapar bizi götürürlerdi. Mahallemizi dağıtmak istiyorlardı. Çünkü biz onlar gibi değildik. Ne Araptık ne de onların sistemine göre gidiyorduk. Hem Kürttük, hem Koçerdik” diyorlar.

Bazı gençlerde devrimden önce Arap okullarında okumamak için okulu erkenden bıraktıklarını öğretmenlerinin kendilerini Kürt ve Koçer oldukları için dövdüklerini anlatıyorlar.

DEVRİM VE ÖCALAN SEVGİSİ

Suriye sistemine hiçbir zaman entegre olmayan Koçera Sokağı sakinleri 2011 yılından itibaren Rojava Devrimi için çalışmışlar.

Kendisiyle görüştüğümüz herkes halkların Önderi Abdullah Öcalan’dan söz ediyor ve “Başkan Apo olmasaydı bizim halimiz ne olurdu” diyorlar. Yine hemen ekliyorlar, “Biz devrimin başından bu yana içindeyiz. Şehidimiz var. YPG, Asayiş içinde yer alıyoruz. Hatta dağda gerillamız var” diyorlar.

EFRÎNLİ KÜRTLERDE KOÇERALILARI DESTEKLİYOR

Koçeralı Romanlar Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu içinde yer almaktan da oldukça hoşnutlar. demokratik federasyonunun başaracağını dile getiriyorlar.

Tarihlerinde ilk defa Suriye’de bir seçime giren Koçeralıların adayı Murteza Hacı Kamber 22 Eylülde geçrekleştirilen seçimlerde Şehit Dilovan Komününün Eş başkanlığına seçildi.

Seçim sonuçlarına göre Mürteza Hacı Kamber ve diğer bir Kürt adayın oyları eşit sayıda çıkınca diğer adayın Koçera Sokağı’nın temsilcisi Komün Eşbaşkanı olsun diye kendisini geri çektiğini öğreniyoruz. Efrînli Kürtlerde Koçeralıların sistem içinde temsilcilerinin olmasını destekliyorlar.

Kendisiyle birlikte Koçera Sokağını ziyaret ettiğimiz Koçera adayı olarak Komün Eşbaşkanı seçilen Murteza Hacı Kamber şunları söylüyor: “Biz işlerimizi güçlü bir biçimde sürdüreceğimize ve federasyonda tüm halklarımızın yer alacağına inanıyoruz. Suriye tarihinde çok baskı gördük. Evimizde rahat oturamazdık. Uyurduk ne olursa gelir bizi alır ve hapse atarlardı. Allah’a şükür şu anda Kürtçe konuşuyoruz, asayişlerde yer alabiliyoruz. Arap, Kürt vb. hepimiz birlikte yaşıyoruz. Herkese kutlu ve başarılı olsun “

‘FEDERASYONU KORUMAYA HAZIRIZ’

Koçera sakinlerinden bazılarının görüşleri şöyle:

Kazım Dede: “Bizim elimizden ne geliyorsa ve ne gerekiyorsa hazırız. Savaş gerekiyorsa savaşırız. Savaş gerekiyorsa silahımı kaldırır bende giderim. Bu güne kurban olurum. Bundan başka ne istiyoruz biz. Biz mutluyuz, memleketimiz oldu.”

Saniye Bahri: “Komünümüz iyi olursa vatanımız güzel olur. Düşmanımızın gözü kör olsun. Suriye bize zulüm yapıyordu. Kırmanci konuştuğumuz için bizi dövüp zindana atıyorlardı. Kirmanci ve Koçer olduğumuz için zulüm ediyorlardı. Şimdide Erdoğan Efrîn’e top atıyor, bir yere gidemiyoruz”

Hanım Dede: “Biz iyiz, buarda bütün Kürtler biriz, bütünüz. Suriye milletine hiçbir kötülük olmasın inşallah. Yine Türkiye ve Suriye Kürtleri hep birlikteyiz. Erdoğan’da bize bulaşmasın yanımızda herşey iyidir.”

Dewar Şêxo: “Komün eşbaşkanımız olduğu için gururluyuz. Hepimiz birbirimizin dostuyuz. Federal sistemimiz olduğu için mutluyum. Bir insan olarak serbest olacağım, dünyayı serbest gezeceğim. Federalizm benim için hem bir insan olarak hürriyetimdir hem de Önder Apo’nun özgürlüğüdür.

İnsanım, Kürdüm ve Koçerim. Rejim döneminden burada bir zindanda gibiydik. Sonra devrimle federasyonla haklarımız oldu. Kürtler içinde insanca yaşıyoruz.”

Ramazan Bayram: “Halkımıza kutlu ve mübarek olsun. Bu bizim için çok güzel bir gelişme. Başımız ve gönlümüzde yeri var.”