Foza Yûsif: Esad'ın sözleri siyasi intihardır

Esad'ın 'Kürt davası hayalidir' sözlerini değerlendiren PYD Eşbaşkanlık Kurulu Üyesi Foza Yûsif, “siyasi intihar” dedi. Yûsif, "Bu sözler Erdoğan'ın 'düşünmezsen yoktur' sözlerini tamamlayan sözlerdir. Gelin, Kürtlere karşı bir olalım mesajıdır" dedi.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Kurulu Üyesi Foza Yûsif, Ronahi TV'de yayınlanan özel bir programda Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın Kürtleri yok sayan son açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ronahi TV'den Mihemed Seydî'nin sorunlarını yanıtlayan Foza Yûsif'in değerlendirmelerinden bazı satır başları şöyle:

"Ortadoğu'da hiçbir masa yok, olan masaların hepsi de yerlerde olduğu için bu kadar savaş, çatışma kaos yaşanıyor. Olan masalar da tek ayak üzerine kurulu ve tekçiliği dayatıyor.

“Suriye Cumhurbaşkanı'nın söyledikleri, eski söylediklerinin tekrarıdır. Bizler bu cümleleri, bu açıklamaları çok yakından tanıyoruz. Suriye'de 9 yılı geride bırakan savaşın sebebi de bu zihniyet ve yaklaşımlardır.

YENİLMİŞ, İFLAS ETMİŞ BİR SİYASETTİR

"Bu açıklamaların bir yanı da Türkiye ile alakalı. Türkiye'nin Kürt fobisi bilindiğinden, işte Türkiye'yle belli bir düzede anlaşalım, onlarla birlikte Kürtleri vuralım mesajıdır. Bu da çok klasik bir siyaset ve yenilmiş, iflas etmiş bir siyasettir. Bu siyaset Suriye'ye çözüm getirmez.

"Açıklamalarında Ermenilerin sorunu yok, Süryanilerin sorunu yok, Kürt sorunu yok, Dürzilerin, Sünnilerin sorunu yok diyor. İyi de hiçbir sorun yoksa Suriye niye bu hale geldi? Bu soruyu sormak gerekmez mi.

ERDOĞAN'A ‘GEL BİRLİKTE KÜRTLERİ İNKAR EDELİM’ MESAJIDIR

"Bu şekilde sorunları yok saymak, inkar etmek beraberinde siyasi bir intihar getirir. Aynı zamanda sorunlara bu şekilde yaklaşmak daha fazla dış müdahaleye yol açar ve Suriye'yi ikinci bir Irak yapar. Bu tür açıklamalar çözüm umudundan çok, negatif işaretler barındırıyor.

"'Kürt davası hayali bir davadır' sözleri, Erdoğan'ın 'Düşünmezsen yoktur' sözlerini tamamlayan sözlerdir. İkisi bu noktada, yani inkar noktasında buluşuyor. Gelin, Kürtlere karşı bir olalım mesajıdır.

HERKESİN SORUMLU DAVRANMASI GEREKİR

"Bir halkı inkar edersen o halka da buna karşı direnme hakkı doğar. Bu da Suriye'yi daha da kötü bir duruma sürüklemeye neden olur. O yüzden dikkat edilmesi gereken sözlerdir. Hepimizin sorumlu davranması gerekir.

"Suriye'de yüzbinlerce insanın ölmesi, milyonlarca insanın da göç etmesine neden olan şeyler neydi? Bu inkar isyana neden oldu. İsyan nerede başladı? Dera'da başladı. Orada da Arap halkının inkarı vardı. Demek ki sorun öyle yapılan açıklamalarda olduğu gibi değil.

KÜRTLER TARİH BOYUNCA BURADAYDI

"Kürtler hiçbir yerden gelmedi. Kürtler bu topraklardaydı, burada doğdular burada büyüdüler. Bizim buradaki köklerimiz nereye kadar uzanıyor, onu tarihçilere bırakalım. Bizim kökenlerimiz tarih boyunca Mezopotamya'daydı.

"Ama burası sadece bizimdir de demedik hiçbir zaman. Bizler halkların birliği temelinde hareket ediyoruz. Suriye'nin birliğini sağlayacak olanın da halkların birliği olduğuna inanıyoruz.

NE ABD'Yİ NE DE RUSYA'YI DAVET ETTİK

"Bizler demokratik bir çözüm için mücadele ediyoruz. Amerika gelmeden önce de siyasi çözüm ve Suriye'nin birliği diyorduk, şimdi de aynı şeyi söylüyoruz. İlerleyip her gün bir yerleri özgürleştirirken de bunu söylüyorduk, Türk işgalciliği gelince de bunu söyledik.

"Biz hiçbir dış gücü Suriye'ye davet etmedik. Eğer Suriye rejimi DAİŞ'e karşı mücadele etseydi Amerika gelmezdi. Örneğin Kobanê savaşında DAİŞ Suriye tanklarıyla saldırdı. Neden? Çünkü DAİŞ'e karşı direnmediler ve onların tanklarıyla DAİŞ bize saldırdı.

BİZ DİRENİRKEN, ESAD NEREDEYDİ?

"Bizler ne ABD'nin ne de, ne de Rusya'nın buraya gelmesine sebebiyet verdik. Türkiye için de aynı şey geçerli. Sayın Beşşar Esad, Türkiye'ye karşı bizim tek kurşun sıkmadığımızı iddia ediyor. Hayret edilecek şeyler, doğrusu...

"Efrîn'de 2 ay direndik, binden fazla şehit verdik. Sınırın sıfır noktası Serêkaniyê'de 500'den fazla şehit verdik. Bugün Idlib için kalkan Suriye'nin tek bir uçağını görmedik. DAİŞ'e karşı 11 bin şehit verdik ama tek kurşun sıkmadığımızı çok rahatlıkla söyleyebiliyor.

BİZİM DİRENİŞİMİZİ OLMASAYDI, ŞAM DAİŞ'İN BAŞKENTİ OLACAKTI

"Eğer bizim direnişimiz olmasaydı, bugün Şam ya Ebubekir Bağdadi'nin hilafetinin başkenti ya da Heyet Tehrir El Şam'ın başkenti olacaktı. Direnişimiz olmasaydı Rakka ile Dêra Zor'u ele geçiren Şam'ı da ele geçirecekti.

"İnsanda en büyük tepkiye neden olan şey inkardır. Bu konuda dikkat edilmeli. Sorumluluk bilinciyle hareket etmeli. Manevi parçalanmaya duygusal parçalanmaya neden olacak açıklamalardan uzak durulmalı."