Kürdistan ve Mezopotamyalı kurumlardan BM’ye mektup

Onlarca Kürt, Asuri-Süryani ve Türkiyeli parti ve oluşum tarafından BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e ve dünyanın önde gelen ülkelerine gönderilen bir mektupla, katliam ve soykırımları önlemek amacıyla acilen harekete geçilmesi çağrısı yapıldı.

Avrupa ülkelerindeki Kürt, Asuri-Süryani ve Türkiyeli parti ve oluşumlarının kurduğu Ortak Diplomasi Komitesi tarafından gönderilen mektup, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne yazılırken, Avrupa Birliği ülkeleriyle ABD ve diğer önemli ülkelere de gönderildi.

ERDOĞAN SALDIRILARI EL NUSRA GİBİ ÇETELERLE BİRLİKTE YAPIYOR

Türkiye’nin 20 Ocak’tan bu yana bombardıman altına aldığı Efrin’in önemli bir kısmı ülkenin farklı yerlerinden mülteciler olmak üzere 1 milyon kişinin yaşadığı bir kanton olduğu belirtilen mektupta, “Erdoğan bu saldırıları tek başına yapmıyor, aksine müttefiki olan El Nusra Cephesi, ÖSO ve diğer terör gruplarıyla birlikte yapıyor” denildi.

İstikrarlı ve demokratik bir Suriye kurulması için ABD öncülüğündeki koalisyonun Türkiye’nin saldırılarına karşı Demokratik Suriye Güçleri’ni (QSD) desteklemesi gerektiği vurgulanan mektupta, Efrin’liler ile kantona sığınan mültecileri hedef alan bu saldırıların durdurulması çağrısı yapıldı.

SİVİLLER MODERN BİR NATO ORDUSUNCA HEDEF ALINIYOR!

Sivil katliamlarına dikkat çekilen mektupta, şöyle denildi: “Türkiye’nin Efrin’e karşı saldırısı şimdiye kadar 154 sivilin yaşamına mal olurken, bunlar içerisinde çok sayıda kadın ve çocuk var. Savaşta yıkılmış Suriye içerisinde istikrarlı bir bölge olan Efrin şimdi gece-gündüz modern bir NATO ordusunca hedef alınırken, bölgede hava saldırılarında evler yıkılmış; tıbbi malzemeler de azalmış durumda.”

SAVAŞ HUKUKU ÇİĞNENİYOR

Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik sürdürdüğü saldırıların insanlığa karşı işlenmiş suç olduğu dile getirilen mektupta, savaş hukukunun ağır bir biçimde çiğnendiği bir saldırganlık olduğunun altı çizildi.

ERDOĞAN’IN KÜRTLERE KARŞI KİNİ

Saldırıların Efrin’de çoğunluğu oluşturan Kürtler başta olmak üzere halklara ve bölgeye sığınan mültecilere yönelik bir soykırım olarak görüldüğü vurgulanan mektupta, Erdoğan’ın saldırıları bizzat kamuoyu önünde tanıtımını yaptığı hatırlatıldı.

ULUSLARARASI VE ULUSAL KURUMLARIN GÖREVLERİ HATIRLATILDI

Saldırıların Türkiye’nin kendi içindeki problemleri ve Erdoğan’ın bölgede Kürtlere karşı kişisel kininin ürünü olduğuna dikkat çekilen mektupta, BM ve diğer uluslararası ve ulusal kurumların görevlerini yerine getirmesi istendi. Mektupta devamla şöyle denildi: “Bu tutum, dünya barışına ve tüm Ortadoğu’nun güvenliğine yönelik açık bir tehdittir. Uluslararası barış ve güvenliği tehditlere karşı korumak ve bu tür tehditleri derhal durdurmak için harekete geçmek de uluslararası ve ulusal kurumlar ile Birleşmiş Milletler’e düşmektedir.”

BM KONUYU ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ’NE GÖTÜRMELİ

Mektupta, Türkiye’nin uluslararası hukuku ihlalinin BM tarafından Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (ICC) başvuru için gerekçe oluşturduğu dile getirildi.

Mektupta, son on yıllardaki savaşların daha çok iç savaşlar olduğu ve savaşların halklarda yarattığı acı ve tahribatlara işaret edilirken, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye tek yanlı olarak ilan ettiği savaşın yeni bir ülkeler arası savaşa neden olabileceği uyarısında bulunuldu. Mektupta, BM’nin halen böylesi bir savaşı önlemek için zamanının olduğu ve bundan dolayı acilen Türkiye’nin Suriye’ye yönelik saldırı ve hücumlarını durdurması için harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.

Kürdistan ve Mezopotamya’daki halkları temsil eden partiler ve kurumlar adına imzalanan mektubun sonunda, şu çağrı yapıldı: “Bizler, Siz’in bu hassas konuya dikkatinizi çekmek ve bu saldırganlığa karşı bir duruş almanız çağrısını yapıyoruz. Sizin liderliğinizin Türkiye hükümetinin saldırgan politikasına ve askeri operasyonuna son vermesi için motivasyon aracı olabileceğine inanıyoruz.”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Japonya, Avusturalya ve Kanada’nın devlet ve hükümet başkanları ile dışişleri bakanlıklarına gönderildi. Mektubu imzalayan kurum ve partiler şunlar:

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK)

Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK)

Demokratik Birlik Partisi (PYD)

Goran Hareketi

Kürdistan Sosyalist Demokrat Partisi (HSDK)

Partiya İslamiya Kurdistan (PİK)

Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi (KCD-E)

Kürdistan Komünist Partisi

Yekgirtûyî Islam in Kurdistan

Association of Islam in Kurdistan

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE)

Kurdistan Êzidi Federation

Euroepan Syriac Union (E.S.U)

Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK)

Zehmetkêşani

Ayindeyî Party of Kurdistan

Halkların Demokratik Partisi Avrupa Örgütü

Suriye Demokrat Kürtler Partisi (P.D.K.S)

Suriye Demokrat Sol Kürtleri Partisi (PÇDK-S)

Suriye Kürt Sol Partisi (PÇK-S)

Kürdistan Yeşiller Partisi

Brüksel Kürt Enstitüsü

Yarsan Demokratik Birliği

Özgür Ulusal Birlik Partisi-Rojava (PYNA)

T.N.K.S (Movement of Nûjen Kurdistan – Syria )

Şengal Diaspora Meclisi (Assemble of Şengalê in Foreign Country)

Dîwexanî Kurds in Europa

Kurdish Unions Party-Syria (EL WEHDA)

Kurdish Demokratic Pary-Syria (El Parti)

Mezopotamya Halklar Kongresi (Asuri-Süryani)

Kürdistan Komünist Partisi-İran (KOMELE)

Halkların Demokratik Kongresi (HDK-Avrupa)