Kuzey-Doğu Suriye'de çok dilli eğitime yakın bakış

Kuzey-Doğu Suriye'deki çok dilli eğitim modelini anlatan eğitimciler, bir de eğitim devrimi gerçekleştirildiğini ve büyük başarılar elde ettiğini ancak uzun vadeli bir stratejinin belirlenmesi gerektiğini ifade ediyor.

Kuzey-Doğu Suriye'de bölgenin farklı halk ve inançlarının geleceği, anadili esas alan çok dilli eğitim sistemi üzerine inşa ediliyor. Geleceğin Ortadoğusu için farklılıkları esas alarak geliştirilen eğitim sistemi tüm saldırılara rağmen kısa sürede önemli başarılar sağladı.

İlkokulda 3'üncü sınıfa kadar anadilde verilen eğitim 4'üncü sınıftan itibaren komşu bir dilin de eklenmesiyle iki dilli eğitime geçiliyor. 5'inci sınıftan itibaren ise müfredata yabancı bir dil ekleniyor. Kuzey-Doğu Suriye'de ilk, orta ve lise düzeyinde 790 bine yakın öğrenci bu sistemle eğitim alıyor.

Tüm Kuzey-Doğu Suriye'de 2019-2020 eğitim-öğretim yılı, ders kitapları ve materyalleri her yere ulaştırılarak eğitime başlandı. Ancak eğitime iki defa ara verilmek zorunda kalındı.
İlk ara, Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları sırasında verildi. İkinci ara ise koronavirüs (Covid-19) pandemisinden dolayı verildi.

Ancak Kuzey-Doğu Suriye Eğitim Komitesi, öğrencilerine derslerinden mahrum kalmamaları için "Evde Okul" programıyla eğitime online olarak Rojava TV üzerinden devam etme kararı aldı.
Televizyon üzerinde verilecek olan derslerle ailelerin yanı sıra herkes Kuzey-Doğu Suriye'deki eğitim modeli ve müfredatı da yakından görüp değerlendirmeye tabi tutabilecek.

Kısa sürede büyük başarılara imza atan Kuzey-Doğu Suriye'deki eğitim sistemini Qamişlo Kantonu Eğitim Komitesi Sözcüsü Menan Mihemed Emîn ve Qamişlo Kantonu Eğitim Komitesi üyesi Goran Şakir, ANF'ye anlattı.

BAŞKA BİR DEVRİM: EĞİTİM DEVRİMİ

"Bizler Rojava devrimi ile birlikte bir başka devrim gerçekleştirdik. O da eğitim devrimiydi" diyerek sözlerine başlayan Menan Mihemed Emîn, devrimin ilk günlerindeki anadil eğitimini şu sözlerle anlatıyor: "Bizler ilk önce anadili öğrenmeyi esas aldık. Harflerden başladık, işe. Daha sonra yavaş yavaş okullara geçtik. O zaman rejim daha ayaktaydı ve bu o kadar kolay bir şey değildi. Çok zor günlerdi ama ısrarımız da büyüktü. Daha sonra her yıl attığımız adımlarımızı biraz daha büyüttük."

'ANADİL İÇİN EN BÜYÜK MÜCADELEYİ KADINLAR VERDİ'

Goran Şakir ise sadece anadil eğitimini yeterli görmediklerini ve anadilde eğitimde ısrar ettiklerini belirtiyor. Goran Şakir, "Bizler artık tarihimizi, kültürümüzü, folklorümüzü ve bilimi kendi dilimizde öğrenmek istiyorduk. Dil devriminin öncülüğü ise kadın öğretmenler yaptı. Devrimin başında okulların kapılarını kırarak, ilk Kürtçe eğitimi başlatanlar da yine kadın öğretmen arkadaşlarımızdı. Örneğin bir köyün okulunun kapısı kıralacağı zaman o köy kısa bir sürede küçük bir miting alanına dönüşüyordu. Okulların kapılarını da anneler kırıyordu. Sanki herkes öyle bir günü bekliyormuş gibi harekete geçiyordu" diyor.

DEMOKRATİK ULUS ZEMİNİNDE BİR EĞİTİM MODELİ

Goran Şakir, devrimden önce de evlerde gizli bir şekilde Kürtçe eğitim gören insanlar olduğunu, devrim başlayınca da ilk eğitimlerin o kişilerce verildiğini ve kısa süreli devrelerle binlerce öğretmen yetiştirildiğini hatırlatıyor. Menan Mihemed Emîn, zamanla sadece anadil eğitimini yeterli görmediklerini ve "Nasıl bir eğitim modeli istiyoruz?" sorusuna yanıt aradıklarını belirterek, "Ve şu kanaate vardık: bizim eğitim modelimiz de devrimimiz gibi çok renkli, çok sesli, çok dilli ve çok kültürlü olmalı dedik. O sistemimizi demokratik ulus zemini üzerinde ördük" diye belirtiyor.

HER ÖĞRENCİ 3 DİLLE MEZUN OLUYOR

Birinci sınıftan başlanarak 11'inci sınıfa kadar müfredatlarını hazırladıklarını ve hayata geçirdiklerini belirten Menan Mihemed Emîn, müfredatı şu şekilde anlatıyor: "Sadece Kürtçeyi esas almadık. Kürtler Kürtçe, Araplar Arapça, Süryaniler Süryanice eğitime başlıyor. Bir öğrenci birinci sınıftan 3'üncü sınıfın sonuna kadar anadilde eğitim görüyor, 4'üncü sınıftan itibaren anadilin yanı sıra komşu bir dilde de eğitim görüyor. 5'inci sınıftan itibaren de yabancı bir dil müfredata ekleniyor. Kürt bir öğrenci 3'üncü sınıftan itibaren Arapça ya da Süryanice dillerinden birini, Arap bir öğrenci Kürtçe ya da Süryanice dillerinden birini, Süryani bir öğrenci de Arapça ya da Kürtçe dillerinden birini seçiyor."

'SURİYE'NİN BU HALDE OLMASININ NEDENİNİ ONUN EĞİTİMİNDE ARAMAK LAZIM'

Müfredatı demokratik ulus ve bölgenin tarihi, kültürü, folklorü ve geleceğini göz önünde bulundurarak hazırladıklarını belirten Goran Şakir, ders kitapları ve materyallerinin hazırlanmasında iyi bir tecrübe kazandıklarını ve bu yıl hazırlanan kaynaklara eleştirilerin neredeyse sıfırlandığını kaydediyor. Goran Şakir, "Rejim kendisine göre bir eğitim modeli hazırlamıştı. Bunu kırmak kolay olmadı. Zaten işin esasına inecek olursak bir toplumu ileriye taşıyan da parçalanmaya götüren nedenler de o toplumun eğitim sisteminde yatıyor. Bugün Suriye'nin bu halde olmasının nedenini de onun tekçi eğitim sisteminde aramak lazım" diyor.

'O ACIYI ÇEKTİK, KİMSEYE ÇEKTİRMEYİZ'

Kendi sistemlerini kimseye zorunlu kılmadıklarını vurgulayan Goran Şakir, mevcut sistemin Kuzey-Doğu Suriye'de büyük oranda kabul gördüğünü ve insanların bu modeli benimsediğini kaydediyor. Goran Şakir, "Biz kalkıp da dilimizi kimseye farz kılmayız. Bunun acısını çekmiş insanlar olarak kimsenin o acıyı çekmesini asla kabul etmeyiz" ifadelerinde bulunuyor.

'KANIKSATILMIŞ ŞEYLERİ KABUL EDERSEK O DİLİMİZİN DEĞİL BİZİM ZAYIFLIĞIMIZ OLUR'

Kürtçenin yıllardan beri baskı altında olmasından dolayı bilimden uzaklaştırılmış bir dil olduğunu yönündeki önyargı ya da kanıksatılmış düşüncelere yanıt veren Menan Mihemed Emîn, "Kürtçe yeterince zengin ve kaynağı bol bir dil. O yüzden bu tür düşünceler egemenlerin yerleştirmeye çalıştığı düşünceler. O kanıksatılmış şeyleri kabul edersek, bu dilimizin değil, bizim zayıflığımız olur" diye vurguluyor.

KÜRTÇE'NİN KÖKLERİ ÇOK DERİN VE SAĞLAM

Aynı konuya ilişkin, "Kürtçenin kökleri çok derin ve sağlam" diyerek yanıt veren Goran Şakir, şunları dile getiriyor: "Kürtçenin önünde sadece bazı engeller vardı. Engeller de dilin zayıflığına değil, gücüne işarettir. Demek ki korkmuşlar ki engellemeye çalışmışlar. Rojava devrimiyle beraber şunu gördük: dilimizin kaynakları çok sağlam ama bunlar gizlenmiş, üstü örtülmüş. Ufak bir eşelemeyle pınarların fışkırdığını hemen görüyorsunuz."

'BİR HAYALİMİZ VAR...'

Qamişlo Kantonu Eğitim Komitesi Sözcüsü Menan Mihemed Emîn, "Kuzey-Doğu Suriye'deki eğitim sistemi için uzun vadeli bir stratejinin oluşturulması gerektiğini belirtirken, Qamişlo Kantonu Eğitim Komitesi üyesi Goran Şakir ise "Bir hayalimiz var" diyerek şunları dile getiriyor: "Bizler Kürtçe'nin Sorani, Kirmanckî, Hewramî lehçeleri için de Rojava'daki üniversite ve akademilerde kürsüler açabilirsek hayalimiz gerçekleşmiş olur. Bunun için bazı projelerimiz var. Eğer savaş ve saldırılar biraz durursa bunu hayata geçirmek istiyoruz."