Mabeta’daki Aleviler: Biz yolumuzu bırakmıyoruz

Efrîn Mabeta Alevi Meclisi Başkanı ve Piri Pir Comert, Türk Devleti'nin Efrîn’de halkların, ibadethanelerin ve çocuklarının üzerine bomba yağdırdığını belirterek, “Biz yolumuzu bırakmıyoruz. Yolumuz hak yoludur, insanlık yoludur, dürüstlük yoludur" dedi.

İşgalci Türk Devleti, askeri, El Kaideci çeteleri, yüzlerce uçağı, tankı ve topuyla Efrîn’deki halklara saldırmaya devam ediyor. Kürt, Arap, Çerkes, Ermeni etnisitesinden ve Sünni, Alevi, Êzîdî, Hristiyan inancına sahip halkıların bir arada yaşadığı Efrîn'de, 2014 yılında Demokratik Özerk Yönetimle, 2016’dan itibaren ise Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu bünyesinde kurdukları renkli, her kesimin kendini ifade edebildiği, dili ve kültürüyle yaşayabildiği, kendi kendini yönetebildiği bir yaşamı vardı. İşte 2017 Ağustos ayından Ekim ayına kadar gözlemleme ve takip edebilme imkânı bulduğumuz Efrîn halklarından biri de Mabeta Alevileriydi.

OSMANLI ZULMÜNDEN KAÇMIŞLAR

Mabeta Alevilerinin tarihi Osmanlı’nın katliamlarıyla dolu. Çoğunluğunu Osmanlı’nın 1516’da Mercidabık Savaşıyla Suriye’ye girişi öncesi Osmanlı zulmünden kaçıp Efrîn’e yerleşen Maraş ve Adıyaman Alevilerinden oluşuyor. Fakat Osmanlı’nın bölgeye girişi sonrası da katliam yaşamış Efrîn’de Aleviler. Yine Dersim Katliamı sonrasında da Dersimli Alevilerden göç almış Efrîn. Türk Devleti'nin işgal saldırılarında geçen hafta Dersim Soykırımından kurtulan bir aile yok edildi. Eylül ayında ziyaret ettiğimizde her ne kadar o süreçte de Türk Devleti'nin top atışlarına maruz kalsa da Mabeta’da komün seçimlerinin heyecanını görmüş, 2015 yılında kurulan Mabeta Alevi Merkezini ve Yağmur Dedeyi Pir Comert ile birlikte ziyaret etmiştik. Ama bugün Mabeta’da Efrîn’in diğer ilçeleri gibi kadını, çocuğu ve ibadethaneleriyle işgal, ölüm ve yıkım tehdidi altında.

‘HALKLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN ETTİLER’

2015 yılında yaptığınız ziyarette Mabeta Alevi Meclisi Başkanı ve Alevi Piri Pir Comert, işgale karşı Mabetalı Aleviler olarak nasıl direneceklerini anlatmıştı. Efrîn topraklarının birçok yerinde Alevi ziyaretleri olduğunu söyleyen Pir Comert şunları belirtmişti: "Birçok Alevi insanı Osmanlı'nın zulmünden kaçarak bu topraklara geldi. Şu anda Sünni köyleri olan birçok köyde Sevrin Dede, Xelil Dede, Comert Dede, İbrahim Dede vb. topraklarda Aleviler yoğunlukta yaşıyordu. Biz Aleviler ve Êzidî kardeşlerimiz birçok katliamdan geçtik. Osmanlı döneminde siyasi İslam’la halkları, dinleri birbirine düşman ettiler. Bugünde öyle yapıyorlar. Biz yeniden Alevi düşüncesini, felsefesini, hakikatini temsil edebilmek için Mabeta’da Alevi Merkezimizi kurduk. Perşembe günleri insanlarımız gelip burada ibadetini yapıyor. Pir hazır oluyor daha sonra da zakirler geliyor."

'EFRÎN'DE BİRLİKTE GÜZELLİĞE VE İNSANLIĞA ULAŞTIK'

Pir Comert Efrîn’de Demokratik Özerk yönetim ve Kuzey Suriye Demokratik Federasyon sistemi bünyesinde nasıl yaşadıklarını ise, şöyle anlatmıştı: “Artık eskisi gibi Alevi insanlar gizli değil. Artık Alevi insanları fikrini, ibadetini ve felsefesini başkalarına da tanıtıyor. Yani bugün herkes dilinde, kültüründe, dilinde, ibadetinde serbest üzerine hiçbir baskı yok. Biz hep birlikte Efrîn’de özgür bir düşünceyle, sevgiyle güzelliğe ve insanlığa ulaştık.”

Mabeta ilçesindeki Alevilerin kurduğu 5 komünden biri olan Şehit Şiyar Komünü eş başkanı Mevlüde ise, “Biz komünlerimizi çok dan kurduk. Komünler yoluyla birçok sorunu çözdük. Seçime girdik, ben ve bir arkadaşım komün eş başkanları seçildik. Bu komünler hizmet içindir. Komünlerimizle halkımıza hizmet edeceğiz. Var olan işleri yapacak ve sorunları çözeceğiz. Köyümüzde bir Alevi köyüdür. Selamet ve muhabbet içinde halkımıza hizmet edeceğiz” diyordu.

PİR COMERT: KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR DİRENECEĞİZ

Mabeta Alevilerini o süreçte birlikte takip ettiğimiz Tino Zagros, Pir Comert’le işgal saldırıları altında olan Efrîn merkezde görüştü. Pir Comert Osmanlıdan katliam görmüş Alevilere bugünde aynı amaçla torunlarının saldırdıklarını belirtti. Kanlarının son damlasına kadar direneceklerini belirten Pir Comert, “Özellikle biz Alevi milleti olarak unutmayalım ki Türk Devleti Dersim’de de 80 bin Alevi katletti, sürgün etti. Türk Devleti'nin Maraş ve Sivas’da Alevilerin başına neler getirdiğini unutmayalım. Şimdi de Efrîn’e saldırıyor bizlerin üzerine bomba yağdırıyor, halkı öldürüyor, yerinden yurdundan ediyor. İbadethanelerimizin bile üzerine bombalar yağdırıyor. Biz Aleviler hem halkımıza hem de dinimize sahip çıkmalıyız. Hem Efrîn hem de Mabeta’yı korumaya hazırız. Kanımızın son damlasına kadar işgale karşı duracağız ve halkımıza sahip çıkacağız. Biz yolumuzu bırakmıyoruz. Yolumuz hak yoludur, insanlık yoludur, dürüstlük yoludur. O kirli tarihi bir kez daha halkımızın üzerine farz kılmalarına izin vermeyeceğiz. Allah halkımıza başarı versin, Efrîn halkına ve topraklarına Hz. Ali’nin kılıcını ve gücünü versin" ifadelerini kullandı.