Nisêbîn’de işgale karşı yürüyüş

Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara karşı Nisêbîn’de başlatılan nöbet eyleminde "Müzakerenin adresi bellidir. Barış Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ile olur" mesajı verildi.

İŞGALE KARŞI YÜRÜYÜŞ

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde başlatılan nöbet eylemi devam ediyor. Sabah saatlerinde Barış Parkı önünde toplanan yüzlerce kişi, Qamişlo sınır kapısına yürümek istedi. Polis barikatlarının kurulduğu Mêrdîn Caddesi üzerine bekleyişlerini akşam saatlerine kadar sürdüren kitle, yer yer barikatı zorlayarak yürümek istedi. Saatlerce süren bekleyiş sırasında çevredeki halk da eylemdekilere destek verirken, görüşmeler sonucunda akşam saatlerinde yürüyüşe geçildi.

DEM Parti ilçe binasına doğru yürüyüşe geçen halk, “Bi rihê seferberîyê em ê şoreşa Rojava biparêzin” pankartı açarken, “Rojava onurumuzdur”, “Rojava hebûna me ye” dövizleri taşıdı. Yürüyüş boyunca “Bijî Berxwedan” ve “Rojava dilê me berxwedan karê me” sloganları atılırken, yürüyüşün ardından açıklama yapıldı.

'ROJAVA'YI YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ'

İlk olarak konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Mehmet Mehdi Tunç, Mardin Valisinin atanmış bir memur olduğunu ve Mêrdîn halkının demokratik tüm haklarını yasaklar adı altında gasp ettiğini söyledi. Nöbet eylemlerine devam edeceklerini ve Rojava'dan vazgeçmeyeceklerini kaydeden Tunç, Rojava'yı yalnız bırakmayacaklarını söyledi.

DEM Parti Milletvekili Heval Bozdağ, “Önce İsrail'in Gazze’ye saldırılarını gördük ve uzun süredir de Suriye'de devam eden bir çatışma hali var. Egemenler savaş politikalarından besleniyor. Bu zulmün, bu çatışmaların acısını ise halklar çekiyor. Bugün yanı başımızda gerçekleşen de budur. Suriye halkları barış içerisinde demokratik bir yaşamı kurabilirler bunun için tüm şartlara sahipler. Ama emperyalist dış müdahaleler buna engel olmakta. Bir ülkeyi kardeşçe yaşanılır bir hale getirmek zor değil. Örneğin Nusaybin’de Kürtler yaşıyor, Qamişlo’da da yine Kürtler var ve bir sınır hattı bu halkları birbirinden ayıramaz. Sınırlarla halkları birbirinden ayırmak mümkün değil. O yüzden bugün oraya düşen ateş önce buranın sonra da tüm Türkiye halkının derdidir. O yüzden çatışmanın son bulmasını istemek onurlu bir istektir. Ortadoğu halkları yüzyıllardır direniyor. Kürtler de öyle. Bu zulümler sonsuza kadar sürmeyecek sonunda halklar, demokrasi, eşitlik ve özgürlük kazanacak” dedi.
Rojava'da demokratik bir yaşam kurulduğunu ve kurulan bu yaşamın tüm dünyaya ilham olduğunu ifade eden Bozdağ, “Türkiye halklarının da tüm kimliklerin özlemle beklediği bir yaşamdır orada kurulan yaşam. Bugün bu yaşam tehdit altındadır. Tehdit edenler barbar, katliamcı, Ortadoğu'nun geri güçleri bu özlem duyulan yaşamı tehdit ediyor. Tüm Türkiye halklarına sesleniyoruz; sıra Türkiye'ye de geliyor. Barış için müzakerenin adresi bellidir. Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ile barış olacak. Ortadoğu karanlığına kendimizi hapsetmeyelim. Tüm Ortadoğu halkları barışı kurabilir” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından nöbet eylemi kaldığı yerden devam ederken, halk “Bijî berxwedana Rojava”, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları attı.