‘Ordudaki İttihat ve Terakki isimli grup saldırıları planlıyordu’

QSD’nin elindeki DAİŞ çetesi İlyas Aydın, Jandarma İstihbarat’tan İttihat ve Terakki isimli grubun DAİŞ çeteleri ile ortak bir şekilde Til Ebyad’da saldırmak için özel bir çaba harcadığını söyledi.

QSD’nin elindeki DAİŞ çetesi İlyas Aydın, Türk devleti ve DAİŞ arasında MİT aracılığıyla gerçekleştirilen gizli ama resmi görüşmelere dikkat çekerken, 2016 yılında yeni askeri istihbarat içindeki yeni JİTEM diyebileceğimiz klik aracılığıyla DAİŞ’e sunulan katliam planlarını ANF’ye anlattı.

Türk ordusundaki “İttihat ve Terakki” isimli bir grubun 2016 yılında MİT’le tüm görüşmelerde yer alan DAİŞ çetesi Reşit Mısıri ile bağlantıya geçerek bir talepte bulunduğunu söyleyen DAİŞ çetesi İlyas Aydın, “Til Ebyad saldırısından kısa bir süre önceydi. İlk günden itibaren Türk istihbaratıyla irtibatı sağlayan, onlarla irtibat için telefon taşıyan Reşit Mısıri ve Ebu Bara Kurdi, benim Tabqa’daki evime geldiler. ‘Türkler bize yazdı. Görüşmek istiyorlar, internete gideceğiz’ dediler.”

‘TÜRK ORDUSUNDAKİ İTTİHAT VE TERAKKİCİ SUBAYLAR’

Görüştüklerinin MİT’ten ziyade Türk ordusu içerisindeki istihbarattan İttihat ve Terakki adına bir grup olduğunu kendilerine aktardıklarını vurgulayan Aydın, DAİŞ çetesi Reşit Mısıri ile bağlantıya geçen bu Türk istihbarat grubunun 28 Şubat 2016’daki Til Ebyad katliamından kısa süre önce DAİŞ’ten Til Ebyad’a eş zamanlı saldırısı talep ettiğini dile getirdi.

“Bunlar Reşit’e telefonda ‘biz Til Ebyad’a buradan (Türkiye) saldıracağız, siz de aşağıdan (Rakka) saldırın’ demişler. IŞİD sözcüsü Adnani benim de bu görüşmeye katılmamı istemişti. Neler oluyor anlamak istiyordu.”

‘KISA SÜRE SONRA RAKKA’DAN 200 KİŞİ SALDIRDI’

Reşit ve Ebu Bara Kurdi isimli DAİŞ çeteleriyle birlikte internete gittiklerini ama grubun komutanı hazır olmadığı için görüşmeyi gerçekleştiremediklerini iddia eden İlyas Aydın, “Reşid ve Ebu Bara ‘bana bir daha sana ihtiyaç olursa geleceğiz’ dediler ve gittiler.

Daha sonra bir daha gelmediler zaten. Fakat kısa bir süre sonra ‘İslam devleti’nin 200 kişiyle gerçekleştirdiği Til Ebyad baskını oldu. Savaş Yıldız da onlardan biriydi” diye konuştu.

‘YAKILAN FETHİ ŞAHİN DE İTTİHAT VE TERAKKİ’DEN BAHSETMİŞTİ’

DAİŞ’in 22 Aralık günü yaktığını duyurduğu iki Türk askerden biri olan Fethi Şahin’in DAİŞ sorgusunda kendisinin jandarma istihbaratından İttihat ve Terakki isimli bir gruptan olduğunu söylediğini belirten Aydın şöyle devam etti: “İttihat ve Terakki ismini sorgularda Ebu Ahmet Azeri isimli istihbarat emirine Fethi Şahin de zikretmişti. Fethi Şahin, ‘Biz İttihat ve Terakki isimli bir grubuz. 200 kişi ‘İslam devletine’ sızmak için eğitildik.”

FETHİ ŞAHİN MHP GENÇLİK TEŞKİLATINA BAĞLIYDI

Fethi Şahin’in 2014 sonlarında DAİŞ’in elinde olan Til Ebyad’da yakalandığını belirten İlyas Aydın, sorgusunda bahsettiği diğer ayrıntılara ilişkin “Fethi Şahin içişlerine bağlı istihbarat ekibinde çalıştığını, emirleri askerlerden aldığını söylemişti. Askeri istihbarattı yani. Bu grup için Tekirdağ’da acemi birliğini bitirdiğinde seçildiğini belirtiyor.

Daha sonra Konya’daki askeri birliğe gönderildiğini ve orada Yener adında askeri bir komutanla görüştüğünü ve onunla çalıştığını söylemişti. Yine MHP’liydi, sorguda bizim arkadaşlara MHP gençlik teşkilatlarına bağlı olduğunu söylemiş” şeklinde konuştu.

‘SURİYE İLE İLGİLİ YETKİLİ OLDUKLARINI ANLAMIŞTIK’

İlyas Aydın, İttihat ve Terakki isimli grupla ilgili bunları bildiğini sözlerine ekledi.

O gruba ilişkin ulaştıkları sonucu da şöyle yorumladı: “Yani bildiğimiz malumat İttihat ve Terakki isimli bir grup var. Görevleri içerisinde IŞİD’in içerisine sızmak ve yine görevleri içerisinde YPG’nin denetimindeki Til Ebyad’a saldırmak var. Aslında bu malumatlar gösteriyor ki, bu grup Suriye ile alakalı geniş manada yetki sahibi. Ama tam olarak yetkileri nedir, boyutu nedir bilmiyorum.”

YENİ JİTEM: O DÖNEMİN İTTİHAT TERAKKİSİ ŞİMDİNİN KIYAM’I MİLLİSİ

Aydın’ın bu anlatımları sonucu yaptığımız araştırmalarda, jandarma istihbarat içindeki “İttihat ve Terakki” isimli bir kliğin var olduğunu teyit ettik. Elde ettiğimiz bilgilere göre, İttihat ve Terakki jandarma istihbarat içinde 2014 yılında başta Kürt sorunu olmak üzere Türk devletinin “bekasına” uygun görmediği konularda kontra faaliyetler geliştirmek üzere oluşturulmuş bir klik ve JİTEM’in güncelleştirilmiş hali.

Bu klik ilk oluşturulduğu 2014 yılında kendilerine İttihatçılar ve Terakkiciler şeklinde iki ayrı isim veriyor. Terakkiciler teknik istihbarat elemanı, İttihatçılar pratik sahada faaliyet geliştirmekten sorumlu istihbaratçılar.

Bu grubun daha kurulduğu yıllarda resmi olarak İçişleri Bakanlığı’na bağlı olmasa da içişlerine bağlı gayri resmi bir biçimde çalışıyor. 2016 yılında jandarmanın resmi olarak İçişleri Bakanlığı’na bağlanması sonrasında bu klik ismini “Kıyam-ı Mili” olarak değiştiriyor.

Kaynağımız bu kliğin İttihat ve Terakkici olduğunu ve Türk derin devleti içerisinde Devlet Bahçeli ekolüne bağlı olduğunu belirtiyor.

DAİŞ’İN İTTİHAT TERAKKİ’Yİ AÇIKLAMAMASI ORTAKLIĞI DOĞRULUYOR

Türk ordusu, DAİŞ’in yaktığı 2 askerden biri olan Sefter Taş’ın yakmasından neredeyse bir yıl sonra 7 Ekim 2017’de olayı doğrularken DAİŞ’in çektiği videoda, “Yaşım 26... Konyalıyım. Jandarma istihbaratta görev yapmaktayım. Görev yerim Tekirdağ” diye konuşan Fethi Şahin’e ilişkin halen açıklama yok.

Yakılması ardından Fethi Şahin’in ailesi herhangi bir açıklama yapmazken Aydınlık gazetesi o süreçte hükümete en güçlü desteği sunmuş ve Fethi Şahin’in asker olmadığını 3 yıl önce kaçarak DAİŞ’e katıldığını iddia etmişti. DAİŞ’in askerlerin yakıldıktan sonra bile İttihat ve Terakki isimli grubu deşifre etmemesi İlyas Aydın’ın Til Ebyad saldırısı öncesi gerçekleşen görüşme ve saldırının bu şekilde yapılmış olabileceğini doğruluyor. Aynı zamanda DAİŞ ve Türk devleti arasında yeri geldiğinde çıkar ortaklığının da sürdüğünü gösteriyor.

‘MİT’LE GÖRÜŞMEMİZDE FETHİ ŞAHİN’DEN BAHSEDİLMEDİ’

DAİŞ çetesi İlyas Aydın, DAİŞ ve MİT arasında en az 4-5 kez görüşmenin gerçekleştirildiğini belirtmişti. İlk görüşmenin Türk subayı Aydın Örs’ü değiştirmek için, 2. görüşmenin DAİŞ’in elindeki Türkiye’nin Musul Konsolosluğu elemanlarının değiştirilmesi için 2014 yılında gerçekleştirildiğini ve yapılan anlaşmalar sonucunda DAİŞ’li muhacirlere karşı subay Özgür Örs ve daha sonraki görüşmede de konsolosluk üyelerinin serbest bırakıldığını söylemişti.

2015 yılı sonlarında DAİŞ heyetinde MİT’le yapılan 2 görüşmeye kendisinin de katıldığını belirten Aydın, “Görüşmelerden biri Ankara patlaması günü ikincisi de ondan 2 ay sonra yapılmıştı. Bu görüşmelerde Fethi Şahin’den söz etmedik. Sefter Taş’tan bahsettik. O zaman MİT heyetinin Fethi Şahin’den haberi yoktu. Yani belki de haberleri vardı ama bize karşı öyle davranıyorlardı” dedi.

İlyas Aydın’ın Türk ordusu içindeki İttihat ve Terakki adlı kliğin talebine ilişkin anlatımları istihbarat üzerinden Türk devletiyle başka gizli anlaşmalarında olduğunu ortaya koyuyor.

‘ASKERİ KURTARMAYA DEĞİL CERABLUS VE BAB’A KİLİTLENMİŞLERDİ’

İlyas Aydın MİT’le Kilis Elbeyli’deki görüşmelerde MİT heyetinin askeri kurtarmaya değil DAİŞ’e Cerablus hattını boşalttırarak ÖSO’yu yerleştirmeye kilitlendiğini anlatıyor. Aydın, “Birçok siyasi konu konuştuk. Biz yakaladıkları muhacirleri serbest bırakıp geçişlerini engellememesini istiyorduk. Bunun için onlara bir liste vermiştik. Onlar bizden mıntıka Azele dediğimiz Cerablus’tan Bab’a kadar olan 33 km alanı boşaltmamızı istiyorlardı. Askeri de serbest bırakmamızı istediler. Fakat bunun karşısında taleplerimizi karşılamıyorlardı. Ancak istedikleri gibi o hattı boşaltıp ÖSO’nun yerleşmesine izin verdiğimiz taktirde karşılayabileceklerini söylüyorlardı. Bizim anladığımız bütün kilitlenmeleri bizden talep ettikleri 33 km alanı boşatmamız üzerineydi. Diğer bütün taleplerin karşılanmasını ve asker meselesini bu taleplerinin karşılanmasına bağlamışlardı” diye konuşuyor.

TÜRKİYE İSTİHBARATIYLA BAĞLANTIYI KURAN REŞİT KİMDİR?

DAİŞ çetesi Aydın’ın anlatımlarına göre Türk istihbaratıyla ilk baştan itibaren kendisinin bildiği bağlantıları sağlayan ve bu iş için telefon taşıyan Reşit Mısıri kod adında bir DAİŞ çetesi. İlyas Aydın Reşit Mısıri isimli DAİŞ çetesinin Til Ebyad’ın DAİŞ’in elinde olduğu süreçte 2014 yılında şehrin sınır sorumlusu olduğunu, kendileriyle birlikte görüşmelere katılan Ebu Bara Kurdi isimli DAİŞ çetesinin de o süreçte şehrin istihbarat sorumlusu olduğunu dile getirdi.

Aydın, “O zaman Musul Konsolosluğunu falan değişirken Reşit ve Ebu Bara Til Ebyad’dan, Urfa’da bulunan MİT adına bizimle görüşmeye gelen Ebu Hakanla irtibata geçiyorlar. Yani ta o süreçten tanışıyorlar. Kendine bizi Ebu Hakan ismiyle tanıtan MİT sorumlusu o süreçte Urfa-Mardin hattının istihbarat sorumlusuymuş” diyor.