Yoksulluk Karşıtı ve Sağlık Hizmeti Örgütü (Armut und Gesundheit e.V.) Almanya’nın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri. Derneğin kurucularından ve başkanı Prof. Dr. Gerhard Trabert’in bir süredir ilgilendiği bölgelerden başında Rojava geliyor.

Şimdiye kadar birçok kez bölgeye giden ve sağlık hizmetleri yerinde inceleyen Prof. Dr. Trabert, bir grup arkadaşıyla Batı Kürdistan ve Suriye’nin sağlık alanında yaşadığı sıkıntıları gidermesine yardımcı oluyor. İlaç ihtiyacının bir nebze de olsa giderilmesi için Prof. Dr. Trabert ekip arkadaşlarıyla birlikte Temmuz ayında yeniden Rojava’ya gitmişti.

Geçtiğimiz günlerde Almanya’ya dönen Prof. Dr. Trabert, bölgedeki izlenimlerini Alman devlet televizyon kanala ZDF’ye anlattı. Alman doktor, Rojava’da başta erken doğum kuvözü ve plastik cerrahi gereçler olmak üzere her türlü sağlık malzemesine acil olarak ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

‘AMBARGO YÜZÜNDEN ÇOCUKLAR ÖLÜYOR’

Rojava’ya bir yandan Erdoğan rejiminin diğer yandan da Şam yönetiminin uyguladığı ambargo yüzünden ciddi ilaç sıkıntısının yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Gerhard Trabert “Çocuklar ilaç olmadığı için ölüyor, hangi yüzyılda yaşıyoruz? Bu bir insanlık suçudur” şeklinde konuştu.

Ambargonun kalkması için federal Alman hükümetinin derhal harekete geçmesini isteyen Prof. Dr. Trabert, yeterli ilaç bulunmadığı için özellikle çocukların Akdeniz anemisi hastalığından yaşamını yetirdiğine dikkat çekti. Gen bozukluğu yüzünden ortaya çıkan bu hastalığın kan nakli ile tedavi edilmeye çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Trabert devamla şu bilgileri verdi:

“Ancak tedavi sırasında fazla kan alan bu çocukların bedenleri gereksiz yere demir depolamaya başlıyor. Bu aşırı demir fazlalığı ise bir süre sonra çocukların organlarına zarar veriyor. Organları iflas etmeye başlayan bu çocuklar 15 veya 20 yıl içinde hayatını kaybediyor. Fakat demiri bedenden tekrar çıkartan ilaçlar var. Bu ilaçlar ise oldukça pahalı ve Suriye’de bulunmuyor.”

‘ROJAVA’DAKİ DEMOKRATİK MODEL YAŞAMALI’

Prof. Dr. Trabert, Rojava’ya uygulanan ambargonun kalkması halinde ilaç sıkıntısının da giderileceği ve dünyanın başka ülkelerinde çok az görülen Akdeniz anemisi gibi hastalıkların olmayacağını söyledi. DAİŞ ile Türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarında özellikle hastane ve sağlık kuruluşlarının hedef alındığını hatırlatan Alman bilim insanı, hastanelerin de yeniden işlevli hale gelmesinin de ambargoya bağlı olduğunu bildirdi.

Kürtlerin bölgede yaşayan diğer halklarla demokratik yönetimler kurduğunu ve bunun sürmesi gerektiğini de belirten Prof. Dr. Trabert “Orada modern ve demokratik bir toplum var. Kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip, isteyen kadın başörtü takıyor, istemeyen de takmıyor. Batılılar gibi giyinen birçok kadın gördük” diye konuştu.

Demokratik yönetimlerin her yerde kurulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Trabert “Bu yönetimlere mülteci kamplarda da denk geldik ve fevkalade şekilde çalışıyorlar” diye konuştu. Demokratik Kürt güçlerinin desteklenmesi gerektiğini belirten Alman bilim insanı “En önemlisi de dışarıdan giden yardımların direkt Rojava bölgesine ulaştırılması sağlanmalı” çağrısını yaptı.

AKDENİZ ANEMİSİ NEDİR?

Prof. Dr. Gerhard Trabert ve arkadaşlarının tespitlerine göre Rojava’da en az 300 çocuk Akdeniz anemisi hastalığıyla boğuşuyor. Tıptaki ismi “Talasemi” olan hastalık genelde Akdeniz ülkelerinde görüldüğü için halk arasında Akdeniz anemisi adıyla biliniyor.

Hastalık, doğacak çocuğa anne-babasından “Beta Talasemi” geninin kalıtımsal olarak geçen bir tür “kansızlık” hastalığıdır. Anemi (kansızlık) oluşmasına neden olan etmen, kanda alyuvarların yapısında yer alan “hemoglobin” molekülünün yapısındaki bozukluktur. Uzmanlara kadınlarda görülme olasılığı daha fazladır.

Malta, Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail gibi ülkelerde görülen hastalığa Türkiye’de ise özellikle Antalya, Antakya, Mersin gibi bölgelerde yaşayan insanlar yakalanıyor.